YENİ YIL YENİ UMUTLARINIZA YELKEN OLSUN

YENİ YIL YENİ UMUTLARINIZA YELKEN OLSUN

Merhaba Sevgili Okurlar,
Acı ve tatlı olayları bir yıl daha ardımızda bırakacağımız yeni yıla son dört gün kaldı.
Ömrü olan yeni yıla merhaba derken olmayanda hayata elveda diyecek.
Yılın son yazısında ruhunuzu fazla karartmadan aklıma takılan bir konuyu sizlerle paylaşıp son dizelerde yıllar önce yaşadığım güzel bir anımı paylaşacağım.
Galiba teknoloji geliştikçe insanlık “AHLAKİ DEĞERLERİ” yok saydı.
Neydi ahlak?
Dinin ardına sığınmak mı?
Yoksa kötü huy ve davranışları var sayıp uluorta hayatın içine rast gele dalmak mı ?
“Ahlak ,insanın huylarının ve özelliklerinin bütünüdür. İnsan bu huy ve özeliklerinin etkisiyle iyi ya da kötü davranışlar gösterebilir. Ahlaklı olmak insanın doğru, güzel ve iyi davranışlarda bulunması; çirkin ve kötü davranışlardan uzak durmasıdır.”
Bu kısaca tanımıdır. Müslümanların güzel ahlaklı olmaları ise islamın temel amaçlarındandır.
İslam dini en son din en mükemmel din olduğu için islamın ahlak kuralları da en son mükemmel ,en yüce ahlak kurallarıdır.
Güzel ahlak sahibi insanlar ise yaşadığı topluma örnek davranışları ile büyük fayda sağlar.
Madem ahlak kuralları islam dini ile bütünleştiğinde ortaya güzel bir tablo çıkması gerekirken yaşadığımız kötülükler niye?
Buda gösteriyor ki !
Gerek ahlak gerekse islam dininin güzelliklerini hep ters yönden ele almışız.
Ne garip,
“Kadın tesettürlü ve kendince Müslüman. Yirmi bir yıl evli olduğu kocasını öyle inandırmış ki ! …üç çocuk dünyaya getirmiş. Sürekli mazeretlerle babama gidiyorum hikayesi kocanın canına tak etmiş. Sonunda boşanma kararı alan koca mahkemede yirmi bir yıl yatağını paylaştığı kadının doğurduğu üç çocuğun kendisinden olmadığını öğrenmiş. Bu nasıl bir kadındın ki bir çırpıda çocuklarının ve kocanın hayatını cehenneme çeviriyor.”
Eğer dini kurallardan önce ahlaki değerleri ön plana alıp din ile bütünleşseydi acaba böyle bir yanlış yapar mıydı ?
Günlerdir düşünüyorum.
Ve aklıma büyüklerimin sözü takılıyor.
“Kendisine saygısı olmayanın başkalarına da saygısı yoktur.”
Neyse
Yıl 2012
Ve çok sevdiğim şehir
Yer Ankara/Tunalı
Geçiyordum öyle güzel çalıyorlardı ki !
Kimsenin umurunda değildi
Ayyaştı ikisi de
Kısaca hayatlarının özetini çıkardılar
Aslında öpülesi yürekleri vardı
Alkışlar ağır gelmiş
Usulca çaldıkları şarkıya eşlik ettim
Çünkü boştu zulaları
1,2,3,4,5, derken etraf kalabalık
Alkış kıyamet
Ya sus diye ya söyle
Bilemedim
On ikinci şarkıya gelmiştik
Pes artık benden bu kadar
Bir hayli para toplamıştık
Gitarcı usulca
Dur daha paraları paylaşacağız
Yok be ustam dedim “ben sizleri tanımakla onur duydum, emek sizin ben biraz tuz oldum.”
Neyse;
Güzel bir anı bende kalan
Fırtınalar eser yüreğimde
Yağmur olur
Sel olur
Güneş olur
Kavurur
Ve ben usanmadan kendime
Sevdanın dümeninde yelken olurum
“UMUTLARIMIZIN BAHAR OLACAĞI GÜZEL BİR YIL DİLERİM”
Sevgili Okurlar
Yılın son haftasında sizlere geçen yıl yazdığım yazımı paylaştım. Bana göre hala ahlaki değerlerimizde bir değişiklik olmadığı gibi sanki uçurumun kenarına gelmiş gibi hissediyorum. Gün aşırı haber olan kadın cinayetleri ,artış gösteren suç olayları ve karşısında dik durmaya çalışan adaletin terazisi. Dilerim yeni gelecek yılda adaletimizin terazisi “PİŞMANIM” “BİLEREK OLMADI” “BEN MASUMUM” “İYİ HAL HALLERİ” ne takılmaz. Takılmaması içinde Hukuk Fakültelerini süzgeçten geçirmeli. Adalet savunucularının paradan çok vicdanen ve doğrudan yana olacağı bir yıl gelsin. Bir yıl daha bana katlandığınız için sonsuz saygı ve sevgilerim güzel yüreklerinize armağan olsun.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?