ÜLKEMİZLE ANLAŞMA YAPAN KATAR BAKALIM NEYİ SATIN ALIR NE SATAR

ÜLKEMİZLE ANLAŞMA YAPAN KATAR BAKALIM NEYİ SATIN ALIR NE SATAR

Sevgili dostlarım,
Saygıdeğer sayfa arkadaşlarım,
Bugünkü sohbet konumuzu; Katar Emirliği ile yaptığımız ticari yatırımlar üzerine yapmak istiyorum.
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi ’24 Haziran Genel Seçimlerinden’ sonra -nasıl olduysa- bize; birden-bire bir hal oldu!
İyi has, ağır-aksak da olsa, tıkır-mıkır yol alıp gidiyorduk!
Her ne olduysa; 24 Haziran seçimlerinden sonra oldu!
Ve bana soracak olursanız; her şey Papaz Bronsun’la birlikte başladı!
Önce dolar ve euro tavan yaptı…
Ardından ebedi ve ezeli dostumuz Amerika bizi arkadan vururcasına -bütün yardımlaşmayı askıya alarak- bize hayatın her alanında ‘ambargo’ koydu!
Yok; “Papazımızı vereceksiniz!”
Yok; “Ver papazı, al yardımı”
Yok; “Papaz serbest kalmazsa, dolar sere-serbest dolaşır!”
Varsa yoksa papaz!
Papaz aşağı, papaz yukarı!
Şu sıralar “papaz kaçtı oyunu” oynuyoruz vesselam!
Yani bir yandan Amerikalı Papaz Brunson’la meşgul olurken; bir yandan da “acaba tam olarak ekonomik krizin içine ne zaman gireceğiz?”
Daha doğrusu; “girdi miyiz, girecek miyiz?” bunun tedirginliğini yaşıyoruz…
Ancak ne demişler; “Allah bir kapıyı kapatırsa, bir kapıyı açarmış!”
Şükürler olsun ki; bizim düşmanımızdan çok dostumuz var!
Yani demem o ki; Amerika varsın ambargosunu başına çalsın!
Bizde dost çoooooook!
Elimizi sallasak; anında yüzlerce dost imdadımıza yetişir!
Tıpkı Körfez ülkelerinden birisi olan ‘Katar Emirliğinin’ yetiştiği gibi!
‘Katar Emirliği’ nerede mi dediniz?
Ayıp oluyor ama…
Az önce ‘körfez ülkelerinden’ birisi dedim ya!
Ama ben yinede bilmeyenler için kısa bir bilgilendirme yapayım;
Yüz ölçümü 11. 571 kilometre kare…
Yani bizim Erzincan, Denizli ilimizin mülki sınırları kadar.
Konya ilimizden 3 kat daha küçük yani…
2 milyon dolaylarında bir nüfusa sahip…
Monarşik bir yönetim biçimi olun ‘Emirlik’ statüsünde yönetiliyor.
Ama petrol kaynaklarından dolayı çok zengin bir Emirlik…
İşte bu son yıllarda sıcak ilişkilere girdiğimiz bu yeni ‘dost ülke’ bizim en kötü günlerimizde yardımımıza koşu-verdi!
Eh, zaten dost dediğin de ‘kötü günlerde’ belli olmaz mıydı?
İşte dostumuz ‘Katar Emirliği’de bu ata sözünü gerçekleştirdi!
Ve; bizlere “20 milyarlık yatırım yapmak için düğmeye bastı”
Örneğin geçtiğimiz günlerde ‘Sabah gazetesinin’ haber diliyle söyleyecek olursak;
“Ambargo sonrası Türkiye’nin gösterdiği yakın dostluğun etkisiyle Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife Al Sani, yatırımları artırma kararı aldı.”
Daha doğrusu almış!
Peki bu yapılan anlaşmaya göre hangi yatırımları yapacakmış?
Özet olarak ve başlıklar halinde söyleyecek olursak;
Enerji Sektörü alanında anlaşma;
(Bu anlaşmanın içerisinde HES’lerin olup-olmadığını bilemeyiz)
Şehir Hastaneleri anlaşması;
(Büyük ihtimalle fakir-fukaraya, garip-gurabaya hizmet verecektir diye düşünüyorum)
Tersanecilik konusunda anlaşma;
(Bu konuda ülkemizin üç tarafının denizle çevrili olmasının ve bu konuda bizlerinde yetkin olmasının hiç mi hiç önemi yok!)
Telekomünikasyon konusunda yapılan anlaşma;
(Sanırım Lübnanlı Hariri’den yediğimiz kazığın açığını kapatmak için böyle bir anlaşma yapılmıştır diye düşünüyorum!)
Bankacılık sektöründe imza altına alınan anlaşma;
(Ülkemizi düzlüğe çıkaracak olan en karlı alan!)
Gıda konusunda yapılan anlaşma;
(Bu konuda sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki; bizim insanımız tarımı iyice unuttuğu için bu konuda hem tarımsal alanda ve hemde diğer gıda konusunda bizlere öncülük yapacaklar)
Sigortacılık konusunda yapılan anlaşma;
(Ee, sosyal bir devlet olarak hala insanların yaşamı sigortasız bir şekilde pamuk ipliğine bağlıysa ve bizim ülkemizin yöneticileri de bunu düşünememişler ise; bir düşünen bulunur elbet!)
Ve yine Sabah Gazetesinin haberine göre “İstanbul’da değeri yaklaşık 1 milyar dolar olan iki otelle görüşme halinde olduklarını da” büyük bir gururla dile getiriyor Sabah gazetesi…
Eeeeeeeee!
Şimdi insan düşünmeden yine edemiyor…
Komşumuz İran’a yapılan ambargoyu birileri bozunca Amerika kimlere bozuk atmıştı?
Yani sizinde tahmin edeceğiniz üzere Amerika bize her alanda ‘ambargo’ koyuyor ve bu koyulan ‘ambargoyu’ bir anlamda küçük bir körfez ülkesi bozuyor!
Yani demem o ki; bu körfez ülkesi Amerika’dan hiç korkmuyor mu?
Yoksa (dolaylı yollardan) Amerika ‘ambargoyu’ bu şekilde mi kaldırıyor?
Hani insan aklı bu; yine de merak ediyor!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?