ÜLKEMİZ GİTTİKÇE ZENGİNLEŞİYOR MECLİSİN HALILARI YİNE DEĞİŞİYOR

ÜLKEMİZ GİTTİKÇE ZENGİNLEŞİYOR MECLİSİN HALILARI YİNE DEĞİŞİYOR

Kıskananlar; kıskanabildiği kadar kıskansın!
Çatlayanlar; çatlayabildikleri kadar çatlasın!
İsterse kıskançlıktan zil takıp, ortalık yerde göbek atsın!
Velhasıl-kerim, bizi kıskanan düşmanlarımız ne yaparsa yapsın;
Ülkemiz gün geçtikçe en hızlı bir şekilde kalkındırıyoruz!
Dış kulvardan koşan rakiplerimize açık-ara fark atıyoruz!
Siz bakmayın bir avuç ‘bozguncu takımının’ moral bozucu tavır takınıp; ipe-sapa gelmez, abuk-sabuk konuşmalarına!
Siz kulak asmayın; birkaç yazar-çizer’in muhalif duruşlarına!
Ülkemiz evvel-Allah düşmanlarımızı çatı-çatır çatlatacak bir şekilde hızla yol almaya devam ediyor!
Varsın, doları- euro’su olanlar; dövizlerini yükseltebildikleri yere kadar yükseltsinler!
Ne kadar alavere-dalavere ve hinlik düşünürlerse; düşünsünler!
Bizim yükselmemize asla ve asla engel olamazlar!
Ülkemizin hızlı bir şekilde kalkınmasını kıskananlar; bizleri ekonomik tedbirlerle ne kadar sıkıştırırlarsa sıkıştırsınlar!
Ne kadar ‘ambargo’ koyarlarsa koysunlar…
Bizleri hiçbir zaman ve hiçbir yerde dar-boğaza sokamazlar!
Örnek mi istiyorsunuz?
Alın işte size bundan on yıl önceden bir örnek;
2008 yılında “küresel bir kriz” varken, bizim siyasi önderlerimiz; “Kriz bizi teğet geçer” demedi mi; dedi…
Peki teğet geçmedi mi; geçti!
Siz bakmayın içte ve dışta birkaç şom ağızlının konuşmasına!
Siz fazla kulak asmayın, üç-beş muhalefet sesin patırtı-kütürtü çıkarmasına!
Biz ki düşmanlarımıza dimdik ayakta durduğumuzu ispat etmek istercesine; o ‘küresel kriz’ yaşanırken Atatürk Orman Çiftliğine “Beştepe Külliyesi” ismini vererek 1100 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayını yaptırmadık mı; yaptırdık…
“Yapamazsınız” diyenleri çatır-çatır çatlatmadık mı; çatlattık!
Hatta ve hatta -ekonomik anlamda- en önde ülke benim diyen ülkeler ‘küresel kriz’ sancıları çekerken, bizler ülkemizin en büyük yöneticisine dünyanın en lüks donanımlı uçaklarını almadık mı?
Aldık…
Efendim neymiş; “2 milyon dolaylarında üniversite mezunu genç, işe girmek için iş ararmış”
Neymiş efendim; “Atanamayan öğretmen sayısı 400 bin dolayına ulaşmış”
Yok daha neler!
Yok; “81 milyonluk nüfusun yüzde-yirmiye yakını sokaklarda işsiz aşsız dolaşırmış”
Mışmış da mışmış!…
Geçin bunları geçin!
Bu haberlerin her biri fasa-fiso ve asparagas haber!
Allah’a çok şükür, bugün üniversite mezunu olup da, boşta gezen bir tek gencimiz yok!
Şu sıralar yine ülkemizin en üst düzey yöneticileri hakkında içeride ve dışarıda bir sürü sansasyonel haberler dolaşıyor;
(ne kadar doğru ve ne kadar yanlış henüz bilinmiyor ama?
Neymiş efendim “Sayın Cumhurbaşkanımız, Katar Emir’inden 2,5 milyar dolayında çağımızın en modern ve en gelişmiş uçağını almış” diye ortalıkta bir dedikodu dolaşıyor!
Ve uçağın içinde hastane bile varmış…
Olacak elbet!
Neymiş efendim; Cumhurbaşkanımız bu uçakla bilmem kaçıncı uçağını alıyormuş…
Alacak elbet!
Hamdolsun durumumuz çok şükür iyi!
Kimselere muhtaç bir durumda da değiliz!
Hatta bir başka devlet -el kapılarında- borç dilenirken, bizler çok şükür en ‘baba ülkelere’ borç verecek duruma gelmişiz!
O halde bizleri bu duruma getiren büyüklerimizin aldığı pahalı uçakları çok görmemeliyiz!
Hatta tam tersine övünmeliyiz…
Niye övünmeyelim ki?
81 milyon nüfusun içinde aç yok, açıkta kalan kimsemiz yok!
Hatta ekonomik donanımlarda en üst seviyelerde olduğumuz için değil midir ki; 5 milyon kişi dolaylarında -savaş kaçkınlarını- en iyi şekilde ağırlıyor,en iyi şekilde yedirip-içiriyoruz!
Onun için siz ‘siz’ olun; her ulu-orta konuşulana kulak asmayın!
Hatta konuşulanlar; bir kulağınızdan girsin, ötekinden çıkıversin!
Çünkü günümüzde ağzı olan konuşuyor!
(şimdi tıpkı benim yaptığım gibi) doluya da konuşuyor, boşa da konuşuyor!
Şimdide bazı -nifak sokucu takımı- kalkmış;
“Meclisin’in kırmızı halılarını neden değiştiriyorsunuz?” deyip, kafayı halılara takmış!
Hey Allah’ım hey!
Ne günlere kaldık yarabbim!
Meclisimiz tatildeyken, halıları elbette yenilenecek be mübarek!
Elbette ‘kırmızı’ halılar kaldırılıp, yerine ‘Türkuaz’ renkli halılar serilecek!
Şu an 600 kişinin içinde bir tek adam ‘karar verme ve konuşma yetkisine’ sahip olsa da; bu meclis çatısı altındaki adam hala o eski halıların üzerinde mi yürüyecek?
Tabi ki yürümeyecek…
Pahalı ve yeni halılar üzerinde yürüyecek ki; asaletimizi en güzel şekilde temsil edecek!
Bizim mebuslarımız’ın, elin mebuslarından neyi eksik?
Enseyse-ense; evvel-Allah, ense-kulak yerinde!
Göbekse -göbek; eskisinden daha da çok ileride!
Elbet en pahalı halıların üzerinde yürüyecek!
En pahalı halıların üzerinde yürüyecek ki; bizlere daha güzel ve bize yakışır bir şekilde temsil edip yönetecek!
Son söz olarak;
Vallahi bu konuda siz nasıl düşünüyorsunuz onu bilemem ama; ben, yöneticilerimizin en güzel bir biçimde yaşamalarını arzu ediyor ve daha güzel şeyleri hak ettiklerine inanıyorum!
Üstelik sadece bu ‘halı değişikliği’ ile yetinmesinler, meclis açılır açılmaz; maaşlarını da en az 30-40 milyona çıkarsınlar diyorum.
Ve bu en samimi temennilerden sonra da, siz değerli ‘sayfa sohbeti’ arkadaşlarıma da;
Hoş kalın,
Hoşça kalın dileklerimi iletiyorum…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?