TEZKEREDEN REFERANDUMA…

TEZKEREDEN REFERANDUMA…

On dört yıl önce TBMM’ye tezkereyi kim getirdi? Elbette AKP iktidarı tarafından getirildi. ABD istedi, AKP’de anayasa gereği TBMM’ye getirdi.

TBMM, ABD’nin çok istediği, AKP’nin meclise getirdiği tezkereyi 1 Mart 2003 günü reddetti.

İyi de yaptı.

Tezkere kabul edilmiş olsaydı ne olurdu?

62 bin ABD askeri, 255 ABD savaş uçağı ve 55 helikopter ülkemizin güneydoğu topraklarına yerleşecekti.

İskenderun Limanı ve pek çok liman ABD kullanımına açılacaktı.

İncirlik Üssü, Pirinçlik Üssü ve pek çok hava alanı ABD emrine verilecekti.

TSK’da ABD planına destek olacaktı.

Tezkere geçmiş olsaydı, ABD, TSK desteği ile kuzeyden Irak’a girecek ve enerji kaynaklarını denetimi altına alacaktı.

Kürt devletinin kuruluşunu gerçekleştirecek adımları atacaktı. Petrolü ülkemiz üzerinden Akdeniz’e ulaştıracak düzeni kuracaktı!

Yıllarca ülkemizde kalacak ve BOP için gerekli tüm adımları kolayca atacaktı.

TBMM bu planı bozdu.

CHP’li vekiller ve AKP içinden milli görüş yanlısı vekillerin de desteği ile tarihi bir karar verdi.

Ulusal egemenliğine ve bağımsızlığına sahip çıktı.

Bu parlamenter demokrasinin başarısıdır.

***

TBMM’nin tezkereyi reddi; ABD tarafından tepkiyle karşılandı. AKP kurmayları da tezkereye “hayır” diyen kendi vekillerine tepki gösterdiler. ABD’ye söz vermelerinin ezikliğini duydular!

Hatta o isimleri 2007 seçimlerinde tasfiye ettiler.

ABD, tepkisini “çuval krizi” ile gösterdi. Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirdi.

Terörle gösterdi!

Gereken tepkiyi gösteremedik.

Ancak ABD ile AKP’nin başka planları da devreye girmeye başladı.

TBMM’yi devre dışı bırakacak, etkisizleştirecek “Yeni Türkiye” arayışı bu nedenledir.

Tüm yetkilerin ‘tek adam’ da olacağı o ‘tek adam’ ile BOP planının yürütülmesi için çalışmalar başlatıldı.

“Eşbaşkan” bu plana “evet” diyordu.

ABD, TBMM’nin planlarına ayak bağı olmasını istemiyordu.

Uzun süre koşulların uygun olması için beklendi. Hatta koşulların uygun olması için çaba harcandı…

Nihayet 15 Temmuz sonrası yaratılan algılar ile oluşan uygun ortamın kullanılmasına karar verildi.

Yeni anayasa paketi TBMM’ye sunuldu!

Bu konuda MHP lideri Bahçeli sözcülük görevini üstlendi.

Değişiklik Paketinin hazırlanması, görünürde AKP’den Abdülhamit Gül ve MHP’den Mehmet Parsak tarafından hazırlandı(!)

Görünen bu iki isim olsa da, bu iki ismin böyle bir paketi hazırlayacak kadar anayasa hukuku uzmanı olmadıkları bir gerçek.

O zaman paketi kim hazırladı?

Yaygın kanaat, BOP amaçlı bu paket, küresel elitlerin ve ABD’nin etkisi ile hazırlandığıdır.

TBMM’den hızla geçirilen ve rejim değişikliğini getiren anayasa değişikliği, 16 Nisan günü halkoyuna sunulacaktır.

Özetle söz, yetki ve karar artık halkımızdadır.

***

Anayasamızın 6. Maddesine göre egemenlik yetkisi halkımızdadır. Hem de kayıtsız ve şartsız. Halkımız egemenlik yetkisini anayasada ifadesini bulan yetkili organlar aracılığı ile kullanır

Halkın seçtiği vekiller yasama organını (TBMM’yi) oluşturur.

Yine anayasamıza göre yasama yetkisi devredilemez.

Ancak referanduma sunulacak olan pakette, yasama yetkisi kararnameler yolu ile ‘tek adam’a devredilmektedir.

Halkımızdan da şu soru sorulmaktadır.

Egemenlik yetkini elinden alarak ‘tek adam’a devredilmesine ne diyorsun?

Halkımız bu yetki devrine “evet” der mi?

Yurttaşlık bilincinden vazgeçerek ‘tek adam’a ‘kul’ olur mu?

Olursa ne olur?

ABD ve AKP el ele 1 Mart tezkeresinin rövanşını almış olur.

BOP ve bu proje kapsamında amaçlanan, bize “Yeni Türkiye” diye sunulan, aslında “Federal Türkiye” amacına onay vermiş olur.

Parlamenter sistem yok edileceği için, TBMM’de etkisiz kalacaktır.

Yürütme etkisiz kalacaktır.

Yargı etkisiz kalacaktır.

Tüm güçler etkisizleşecek ve ‘tek adam’ küresel plana kolayca hizmet edebilecektir…

1 Mart 2003 tarihinde BOP planını TBMM bozdu.

Şimdi sıra halkımızda…

16 Nisan’da da halkımız dayatılan BOP anayasasına geçit vermemelidir.

Bu planı bozmalıdır.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?