Oyun taraftar ve top oynar gibi davranmak, hepsi kandırmaca. Hepsi bu sahada oynanıyor. Çalışmanın bir ölçüsü yok. Gayret yeterli. Peki kötü olan ne? Sonuç.
Evet her şey ortada kulüp ve başkanının yönetimin yaşadığı zorluklar ortada. O nedenle olayların ön muhasebesini yapmadan biz lige nasıl başlamışız şimdi, neler yaşıyoruz ona bakmalıyız. Giresunspor tarihinde böyle bir hezimete hiç şahit olmadım. Ya bir gün huzur, bir gün huzur olmaz mı?
Hayal gibi geliyor sanki. Nedir bu kardeşim? Bu kadar maçtan kopan konsantrasyonu yitiren bir futbol takımı olur mu? İlk yarıda 3. dakikada gol yememize rağmen gayet iyi oynayıp birçok gol pozisyonuna girip cömertçe harcayıp, şimdi gol gelecek derken ilk yarı bitiyor.
İkinci yarıda daha derli toplu oluruz diyorum. Futbol yerine ver al misali oynanan oyun ve rakibin yaptığı penaltı ile skora eşitliği sağlıyoruz.
Şimdi asıl mesele iki dakika sonra rakip bu beraberliği kurtarabilir miyiz derken sana basit hatalardan dolayı ikinci golü atıyor.
Ben futbol adamı değilim. Lakin yıllardır futbolun içinde olan birisi olarak saha içinde bazı futbolculara verilen müsamahalara asla taviz vermem. Adam rakibiyle beraber koşuyor, denge bozma yok, pozisyon bozma yok. Rakibe şarj yok. Peki nasıl mücadele yapıp topu kapacaksın? O da yok ve yenilen gollere bir bakın vur eşeği Niğde’ye misali
Demek ki bazıları bu kulüp için değerli değil ki bunları şimdiden hiç beklemeden göndereceksin. Adamın umurunda değil. Adam sahada Gaziantep’te arkadaşı olan futbolcuya selam vermekten, ikinci yarıda bir müspet hareket yapmadı.
Maç çıkışında galip bizmişiz gibi hiçbir vurdum duymaz tavırlar. Aman Allah’ım bu nedir dedim. Kısaca bir taraftan yönetime mi üzüleyim. Diğer taraftan takımını desteklemek için stada kadar gelenlere mi üzüleyim.
Siz ne söylerseniz söyleyin, ben artık bu takımı yazmaktan iyi niyet taşımaktan bıktım. Sadece üzülüyorum. Çünkü biz buna layık değiliz. Şunu da unutmayalım. Ne olursa olsun haklı siz de olabilirsiniz ama unutmayınız ki suyun değeri, kuyu kuruyunca anlaşılır.
Esen kalın.