ŞEYTANIN ADI:RIDVAN DİLMEN İYİ KIVIRIYOR OYUNA GELMEN

ŞEYTANIN ADI:RIDVAN DİLMEN İYİ KIVIRIYOR OYUNA GELMEN

 

Bugünkü sohbetimizin konusu da yine bir spor adamı üzerine olacak…

Çünkü gündemin yine en ön sıralarına yine bir spor adamı gelip oturdu…

Adı: Rıdvan Dilmen

Siz sever misiniz bilmem!

Ben bitim kadar sevmem bu ‘şeytan kılıklı’ adamı!

Bu ‘şeytan’ unvanını ben değil, bir zamanlar spor kamuoyu ona- buna laik görmüştü…

Niye sevip-sevmediğimi ise az sonra anlatacağım.

Ve üstelik herkes gibi onu ‘taşa tutmayıp’ haklı olduğu yerlerde onun yanında durup, onun yanında yer alacağım…

Ancak bu ‘şeytanın’ niteliklerini ve özelliklerini betimleme işini bir bitirelim önce;

Adı: Rıdvan Dilmen

Futbol Oynadığı döneminde yakıştırılan unvan: Şeytan Rıdvan

Top oynadığı yıllarda Fenerbahçe’nin ve Milli Takımın en kıvrak ve başaralı futbolcularından birisi…

Doğduğu yer: Efeler Bölgesi

Yani Aydın-Nazilli yöresi

Dünyada gözünün gördüğü tek şey; Dolar ve Euro Kesesi!

Memurun, emeklinin ve emekçinin açlıktan kokarken nefesi;

Yani, kısacası; kiminin açlıktan, sefaletten yüzü-gözü solar!

Bizim -kıvrak şeytan’ın- kasasına yılda 8-10 milyon euro dolar!

Velhasıl-kerim,birçoğu ay sonunu getiremezken o bu dünyada yaşanması gereken ‘adam’ gibi yaşar!

Sanırım bu kadar tanımlama yeter…

Şimdi gel-gelelim Şeytan Rıdvan’ın son zamanlarda öne çıkıp, sürekli reyting yapıp, gündemden düşmeme alayına…

Ve onun bazı düşüncelerine sapına kadar katılıp, bazı saçma-sapan düşüncelerine ise katılmama olayına;

Rıdvan Dilmen denilen ‘şeytan’ ayaklarıyla çalım attığı kadar beyniyle de iyi çalım atan birisi olduğu için televizyonlarda şöyle bir demeç verip ve şöyle bir yorum yapıyor;

Ve bende bu sayfa üzerinden katılıp-katılmadığım tarafları şöyle belirtiyorum;

Yılda 10 Milyon Euro ve Dolar kazanan Şeytan Rıdvan diyor ki;

“Taraftarlar stadyumlarda siyaset yapmayı bırakmalı”

Buna mukabil bende diyorum ki; “Siyasilerde tribünlere gelip şov yapmayı bırakmalı” demelisin Rıdvan…

Futbolu çok iyi bildiği kadar siyaseti de çok iyi bilmiş olacak ki; “İzmir Marşını” siyasi bir marş olduğunu iddia ediyor Rıdvan bey!

Aynen katılıyorum…

Ve İzmir Marşının siyasi olduğunu destekliyor ve İstiklal Marşının da, Ey Türk Gençliği Hitabesinin de siyasi olduğunu söylemeyi unutmuş onuda biz söyleyelim…

Fakat hangi siyasi çizgide olduğunu söylemeyelim ayıp olur!

Şeytan Rıdvan’ın şu tespitine de sapına kadar katılıyorum, o’da şu; “İzmir Marşıyla Atatürkçülük olmaz” diyor.

Yanlış mı söylüyor?

Bana da soracak olursanız; sapına kadar doğru söylüyor…

Çünkü Atatürkçülük salt türkü, marş ve sloganlarla benimsenmez onu bizzat yaşam biçimine döndürmek için savaş verilip,onun ilke düşünceleri ölümüne savunulursa; Atatürkçülük olur…

Rıdvan’da eğer benim tespitlerime uygun biçimde düşünüyorsa, bende Rıdvan gibi düşünüyorum!

Rıdvan diyor ki; “Maç penaltılara kaldı hemen Allah’u Ekber diyorlar. Maçlarda İzmir marşının söylenmesi gibi tekbir getirmek de siyasidir. Bu işler dua ile olsa Sudi Arabistan her yıl şampiyon olur.” diyor…

E, doğru söylüyor…

Gerçekten de dua ile şampiyonluk olsa, her yıl Sudi Arabistan başta olmak üzere tüm İslam ülkeleri Dünya Şampiyon olur!

Ancak yukarıda kendisine harfiyen katıldığı sözleri söyledikten sonra eskiden olduğu gibi üstün yetenekleriyle kıvırtıp bu kezde; “Cumhurbaşkanımız siyaset yaptığı sürece her türlü yanındayım. İstedikleri kadar küfür etsinler”

Yani sevgili Şeytanımız istemediğine çalıp atıp, kontra bırakıyor!

İstediğine en yumuşak pası atıyor!

Ve güya çaktırmadan ‘selam’ çakıyor!

Uyanık ya!

Ama ‘İzmir Marşının’ ulusal kurtuluş savaşanın bir sevinç narası veya hep birlikte söylemeye çalıştığımız ortak türkü olduğunu ne yazık ki bilmiyor!

Belki biliyor da; bilmemezlikten geliyor!

Tıpkı Kurtuluş Savaşı sırasında kendi yöresinin kahramanlarını bildiği halde ‘bilmemezlikten’ geldiği gibi!

Ancak sen ne kadar inkar etmeye kalkarsan-kalk, el adama sormaz mı;

“Kardeşim Demirci Mehmet Efe, nerenin ve hangi savaşların kahramanıdır?”

Birisi çıkıp da sormaz mı; “Çete Ayşe Efe, ne iş yapmıştır da, kendisine ‘efe’ unvanı verilmiştir?”

El adama sormaz mı; “Yörük Ali Kim, ne iş yapmış?” diye

Hiç beklemediğin anda o güzel kızın sana bir gün sormaz mı; “Baba Mestan Efe ve Danişmenli İsmail Efe kimdir?” diye eğer sorarsa ne ‘yanıt’ vereceksin bunu şimdiden çok merak ediyorum Şeytan Rıdvan!

Ve sonuç olarak;

Senin eskiden futbolun cambazı ve ‘şeytanı’ olduğunu biliyorduk da, bugün kimin ve kimlerin ‘şeytanlığını’ yapıyor ve yapmaya çalışıyorsun bunu gerçekten çok merak ediyorum…

Ve belki seversin diye seni Nazım Hikmet’in; Kurtuluş Savaşında sizin oraları anlatan kısacık bir şiiriyle baş-başa bırakıyorum;

Ateşi ve ihaneti gördük

ve yanan gözlerimizle durduk

bu dünyanın üzerinde.

İstanbul 918 Teşrinlerinde,

İzmir 919 Mayısında

ve Manisa, Menemen, Aydın, Akhisar :

Mayıs ortalarından

Haziran ortalarına kadar

yani tütün kırma mevsimi,

yani, arpalar biçilip

buğdaya başlanırken

yuvarlandılar…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?