Sarı altın fındığın hayat hikâyesini dilimiz döndüğünce 1950’ye kadar olan kısmını yazmıştık.
Zaten bütün kötülükler fındığın hayatını altüst etti ve dünyaya geldiğine pişman etti. Ayrıca fındıkla beraber üreticiye de kötülük yapanlar bu tarihten sonra olmuştur.
Bu tarihten sonra karayolu ağları geliştiği için fındıkçılar önce ordunun meyilli arazilerine sonra güzelim her türlü ürününün olduğu Ordunun Samsun’un Düzce’nin Adapazarı’nın düz ovalarında dikilir olmuş.
Hem sarı altın fındık hem o ovalarda mutlu bir şekilde yetişen kavun karpuz pirinç buğday ve bütün sebzeler ayçicekler ağlar olmuşlar. Feryatlarını herkes duymuştu. 1950’den sonra gelen hükümetler duymamışlar.
Buna rağmen sarı altın fındığın yetiştirildiği illerde yüzlerce içhane şimdiki adıyla fındık kırma fabrikaları çalışıyor insanlar. Hepsi mutlu evlerine ekmek götürüyorlardı. FKB’ye başka köşe yazılarımda değineceğim. Ama ülkemizin temel ihtiyaçları olan gıdalar yok olmaya başladı. Karadeniz de her yer fındık bahçeleri oldu.
Bizim çocukluğumuzdan hatırlarız. Dünyanın birçok yerinden gemiler gelir. Liman tıkabasa gemilerle dolar. Hepsi de fındık alıp giderdi. Çoğu da kabuklu olmak kaydıyla bu düz alanlarda fındık kırım alanlarına müsaade edenler fındığa ve Türk tarımına çok büyük kötülük ve ihanet etmişlerdir.
Fındık aslında Giresun’un yamaçlarını tutmak için dikilmiş ise de ne yazık ki tarım ambarları olan ovaların anasını ağlattırdılar sarı altın fındığa. Giresun’u fındığın başkenti olarak biliyoruz.
Ama herkes de kendi yöresi için aynı şeyi söylüyor. Kaptan kostaların yaptıkları fındığa iyilikleri maalesef son 60 yıldaki insanlar yapmadılar. Asıl acı gerçek fındığın fidelerini başta Amerika İspanya İtalya Makedonya Gürcistan’a ve daha birçok ülkeye götüren hainlere ne demeli. Bu gidişle yakında biz fındık üretiminde hiçbir söz sahibi olamayacağız.
Dünya tüketimi 600 bin tonsa Makedonya 150 Gürcistan 200 İtalya 50 İspanya 70 Amerika 80 bin ton üretim yaparlarsa bize ne düşer artık siz düşünün. Burada yıllık ülke ekonomimize 2 milyar dolar bir girdi sağlayan ürün yok olup gidecek.
Bizim siyasilerimiz devlet adamlarımız da sadece bu olaylara hiçbir önlem almayıp bön bön baka kalacaklar. Eğer bir ülke böyle kıymetli bir ürününe sahip çıkmaz ise yukarda adlarını saydığım ülkeler sarı altın fındığa sahip çıkarlar.
Bize de ah vah demek düşer. Tam var o yorum lütfen devlet büyüklerimize bu çağlar boyu bizimle eşleşmiş bu ürünümüze sahip çıkalım hak ettiği değeri verelim.
Sarı altın fındık 4’de buluşmak üzere hoşça kalın.