ORTA DOĞUNUN SAVAŞI BİTMİYOR BİRİSİ BİTMEDEN ÖTEKİ BAŞLIYOR

ORTA DOĞUNUN SAVAŞI BİTMİYOR BİRİSİ BİTMEDEN ÖTEKİ BAŞLIYOR

Merhaba sevgili dostlar,
Merhaba sevgili canlar,

Gün geçtikçe çıkar kavgaları mı çoğalıyor?
Gücü yeten; gücü yetmeyeni mi hırpalıyor?
Kıyamet günleri Orta Doğudan mı başlıyor?
Bu kan ve göz yaşından kimler besleniyor?

Tehlike kapıyı çalmadan…
Yangın bacayı sarmadan…
Savaş çığlıkları daha geniş alanlara dağılmadan..
Bu ve buna benzer kuşku taşıyan sorular üzerinde siyasal duygusallıklarımızı bir tarafa bırakarak düşünsek iyi olur diye düşünüyorum…

Çünkü kapitalizmin ağababası emperyalizm kana doymuyor…
Savaşların birisini bitirmeden ötekini başlatıyor…
Hele hele bundan yaklaşık 70 yıl önce Filistin topraklarına kiralık çadır kuran İsrailliler, ağababaları tarafından şımartılıyor…
Gün geçtikçe -toprak hırsızlığı- yapıp, sınırlarını çoğalttıkça çoğaltıyor, büyüttükçe büyütüyor…
Ve bütün bu olup bitenler karşısında da Birleşmiş Milletler (BM) denilen örgütte sus-pus oturuyor…
*** *** ***
Anlı-şanlı ulusal gazetelerimizden okumuş veya bazı televizyon kanallarının verdiği haberlerden duymuşsunuzdur diye düşünüyorum…

Son günlerde İsrail yine iyice azgınlaştı…
Yine bu sıralar Filistin-Gazze topraklarına bomba yağdırmaya başladı…
Yaptığı hava saldırılarıyla iki-üç günde 8 kişi bir aileden olmak üzere tam 34 kişiyi öldürdü ve yüzlerce Filistinliyi ağır bir şekilde yaralayarak sakat bıraktı…

Şimdi sizlerde belki haklı olarak diyeceksinizdir ki;
“Yahu hocam, gündemin birisi bitmeden birisi başlıyor”
“Hangi birisine yetişelim?”
“Hangisinin üzerinde düşünelim?”
“Vallahi bizde şaşırdık ne yapacağımızı” diyorsanız eğer…
Söyleyecek hiçbir sözüm yok…

Çünkü bende sizden farklı değilim…
Ancak konu; Filistin ve İsrail olunca…
Yakın zamana ve geçmişe yönelik birkaç örnek vermeden de açıkçası geçemeyeceğim…

Bundan 50 yıl önce…
Yasar Arafat’ın önderliğinde…
Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, emperyalizmin Orta Doğu uydusu İsrail’e karşı amansızca bir mücadele verirken…
Bizim ülkemizden de onlarca, yüzlerce devrimci genç Filistin Kurtuluş Örgütünün yanında yer almaya gitti…

Filistinlilerin yanında yer alanların içerisinde (daha sonra idam sehpasına çıkarılacak olan)
Deniz Gezmiş
Yusuf Aslan,
Hüseyin İnan’da vardı…

Ve yine bu yürekli devrimcilerle birlikte;
Faik Bulut,
Abdulkadir Yaşargün
Yusuf Küpeli
Ve daha nice devrimci gençlik Filistin halkının yanında yer almış ve bu genç devrimcilerden 19 yaşındaki Mustafa Çelik ile tam 39 devrimci genç bu uğurda can vermişti…

Yani bu devrimci gençler, düşündüklerini ‘Van münit’ şeklinde kuru bir sloganla rol yapmaya dönüştürmemiş, tam aksine bu kirli savaşları çıkaranlara yakıştırdığı;

“Emperyalistler”
“Faşistler”
“Siyonistler”
“Sömürü düzenini kurmaya çalışan kapitalistler’ sloganlarını pratiğe geçirmek için Filistin halkının yanında yer almış ve İsrail’e karşı savaşmışlardı..

Ve birçoğu da bedenini cansız olarak o topraklarda bırakmıştı…
Geriye dönenleri ise ya pusuya düşürüp öldürmüşler…
Ya hücrelere tıkıp çürütmüşler…
Ya da darağacına çıkarıp sallandırarak öldürmüşlerdir…

Çünkü onların İsrail’le ne ticaret yapacak gemileri vardı…
Nede başka ülkeye kaçacak uçakları…
Onların yüreklerinde ve beyinlerinde; sömürüye, talana ve haksız işgallere karşı emperyalizmle savaşmak vardı…
*** *** ***
Bu konuyla ilgili sohbetimizi 50 yıl önce Filistin halkının yanında yer alan bizim devrimci gençlerimiz gibi; günümüzde de ırkı, dili ve dini nasıl olursa olsun, insanlığını öne çıkarıp ve haklının yanında yer alan ve dünyanın en ünlü futbolcularından;
Portekizli futbolcu Ronaldo’nun da Filistin halkına yaptığı 2 milyon gibi bir para yardımı yaptığını da unutmayalım derim..

Ve tabi birde yine dünyanın en ünlü futbolcusu Arjantinli Messi’nin İsraillilerin maç yapma teklifini geri çevirme gerekçesi olan;

“Filistinli çocukları öldürülen insanlara karşı oynayamam. Bu nedenle maçı iptal etmek zorunda kaldık. Çünkü bizler futbolcu olmaktan önce insanız.”
Sözünü nasıl unutabiliriz ünlü futbolcu Messi’nin..
(hemde bir rivayete göre Yahudi asıllı olmasına rağmen)

Son söz;
Bu konunun üzerinde bizlerde düşünelim…
Hatta salt düşünmekle kalmayıp;
Düşünmek istemeyenleri de, düşünmeye sevk edelim…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?