OLUR EMREDERSİN!

OLUR EMREDERSİN!

Sayın Kerim Aksu Giresunlulardan 5 yıl daha istemiş. Milleti topladığı, göğsünü gere gere konuştuğu alan olan Fındık Pazarı’nda, fındığın esamesi yok.
9.5 Yıldır görevde. Fındığın Başkenti Giresun’da, bir “Fındık Sokağı”, bir “Fındık Çarşısı”, bir” Fındık Pasajı” aklına gelmedi. Fındık mamulleri üretenleri bir araya toplayamadı. Fındık ürünleri köşe-bucak çarşı içinde serpiştirilmiş. Herkes kendi kaderinde müşteri bekliyor. Fındık ürünü almak için yoldan gelip, geçen tek araba Giresun’a uğramıyor. Trafik zaten felaket. Neden uğrasın ki?
Acaba Kerim Başkan hep uçakla mı gelip-gidiyor Giresun’a? Hiç araba ile İstanbul’a yolu düşmez mi? Görmez mi Osmancık’ı? Osmancıklı 3 km karşılıklı leblebi satıyor. Hadi orayı görmedi. Yol üstü Kurşunlu’yu da mı görmedi. Vatandaş karşılıklı kaşıntı başta olmak üzere her türlü derde deva “Kaya Tuzu” satıyor. Her sergi Kaya Tuzu çeşitleri.
Fındığın Başkenti’nde belediye başkanın ilk görevi, bu fındığı nasıl iç piyasada pazarlarız olmalı. Ve fındık aklıyla bir şeyler düşünmeli.9,5 yıldır tık yok!
Hadi Giresunlu hasbelkader sizi seçti ne yapacaksınız? Giresun’da ne değişti ki, bir beş yıl daha ne değişecek?
Arkadaş; Sokakbaşı’nda Giresun’un ortak malı Sanat-Kültür Konferans Salonu’mu yıkıldı! Yerine ne yapılacağından kimsenin haberi yok.
Kerim başkan doğmadan önce bu salonda izlediğim, Rahmetli Neşet Ertaş, Avni Dilligil, Necdet Tokatlıoğlu, Muhterem Nur gibi Türkiye sanatçı değerlerini artık Giresunlu, Kerim başkan sayesinde izleyemez oldu. Geçen sene Ankara’dan bir TSM hanımefendi geldi. Ağlayarak Giresun’dan ayrıldığı gazetelerden okuyunca kahroldum. Giresun Karadeniz’de Bağlamanın başkenti. Herkes türkü söyler. Herkes resimle, fotoğrafla, edebiyatla, sporla yakın alakalıdır. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Sanata önem vermeyen toplumların, hayat damarlarından iri kopmuş demektir”. Atatürk’ün partisinde siyaset yapanlar Giresun belediye başkanı düşüncesinde olamazlar. Yıktığı sanat merkezinin yerine yenisini yap istiyoruz. Bu imkan Giresun Belediyesinde var!
Belediye benim paramla bana su satıyor. Benim paramla benim çevremi temizliyor. Benim paramla bana kaldırım yapıyor. Sonra da şunu-bunu yaptım diye mikrofon ellerinden düşmüyor. Belediye yapmıyor, benim param yapıyor. Belediye rehberdir. İnsanların her durumuna yol gösterici, destekçidir. Benden para almadan bana su vermez, kaldırım yapmaz. Giresun’da yaşayan halk adına devletten para gelmese, asfalt dökemez. Bu hizmet değil, o koltuğa oturanların, yönettiği ilde yaşayanların zaruri ihtiyaçlarını, şehirde yaşayan insanlardan ve devletten aldığı para ile karşılamaktır.
Bizler; bizleri yöneten belediye başkanından sanat adına, kültür adına, trafik adına, eğitim adına, sağlık adına hizmetler bekliyoruz. Mega proje değil, doğan büyüyen, hayata hazırlanan insanlara verebileceğin de bir şeyler olmalı.
Giresun’da kıt imkanlarla hizmet vermeye çalışan, kendini yetiştiren müzisyenlerimizin konserini geçen gün TRT Müzik kanalında izledim. Yemin ediyorum Kerim Başkanın haberi yoktur! Giresun’u sırtında taşıdılar. Araştırdım-inceledim, sordum-soruşturdum. Daha önce bu derneklere destek olarak verdikleri kira yardımını da kesmişler…
Ben buradan soruyorum. Bu arkadaşlar Giresun türküleriyle, Giresun’un sesini dünyaya TRT aracılığı ile duyururken ve de sizlere oy veren bu insanlar Giresun’da, burada. Giresun Belediyesi’nin adını taşıyan Basketbol takımı nerede? Basketbola harcanan para Sanat-kültür Binası için harcansa, Giresunlu 3-5 gencimiz söz sahibi olurdu. Basketbol takımında oynayanlar paracıkları kaptı kayboldu gitti. Giresun adına da hiçbir faydası olmayacak! Ama bu sanatçılarımız Giresun adını sırtında taşıyor. Nereye giderse gitsin her ortamda “GİRESUNLUYUM” diyor.
Giresunlu ses sanatçılarımıza bu kadar ilgisiz bir başkan gördü Giresun. Hiç mi dışarda konuşanlar, yazılanlar Kerim başkana haber verilmiyor? Tanımadığımız, Giresun türkü kültürüne uzak grupları, sanatçılara bu ısrar niye? Giresun adı altında yapılan etkinliklerde neden Giresun adını sırtında taşıyan sanatçılarımız yer almıyor.?
** Aksu Şenlikleri böyle.
** Milli bayramlar böyle.
** Belirli Gün Haftalar böyle. Giresun kültürü ile yetişen yöresel sanatçılarımıza buralarda yok! Baş köşeler Giresun dışından gelenlere. Takip ediyorum, Giresun’a getirilen sanatçılar içinde Batlamalı bir KARADAVUT yok. Sanatçı kardeşlerimizle karşı-karşıya olmaya değer miydi? Neymiş? Sponsor getiriyormuş. Yoldan geçen çöpü de sponsor getirse, bizim değerlerimizi yok mu sayılacak! Kerim başkanın gelmediği İstanbul Giresun Tanıtım Günleri’nde 40 Giresunlu üstat sahne aldı. Giresunlu ne kaybetti? Karadeniz’de kıyısı olan Giresun ne kaybederdi?
Ya Yöresel Pazara ne dersiniz? Bir kadınlar pazarımız vardı. Köylerden gelen sebze, süt, yumurta, çökelek almak isteyen bu pazara gelirdi. Gurbete gelen-gurbete giden buradan alışveriş yapardı. Şimdi yerinde yeller esiyor. Yıkıldı. Altında lokanta, bir-iki köy ürünleri satanlar vs. Köylü üreticilerimiz dışarda kaldı. O kadınlarımız, ablalarımız, analarımız, amcalarımız, babalarımız sokak aralarında, cadde üzerlerinde doğal ürünlerini yağmur-çamur, çise-duman, kar-kış ürünlerini satmaya çalışıyor. Titreyerek, üşüyerek, zatürre olarak, kan tükürerek satış yapıyor. Alayı hasta. Ya beli ağrıyor. Ya ayağı tutmuyor. Bu sıkıntılar; uzağı görmeyenlerin bu insanlara kurduğu tuzaklar. Yıkmadan yapacaksın ki bu görüntü kirliliği olmayacak.
Anadolu’da her ilin bir kapalı Köylü Pazarı var. Anadolu’da en tırışka ilçelerde var bu Pazar. Ama sosyal, demokrat, insan haklarını koruyan, insani duyguları üst düzey partinin ele geçirdiği Giresun’da yok! Giresun STK ile Odalar da bu duruma duyarsız. Giresun’un bu olumsuz görüntüden kurtulmasını istemiyorlarmış gibi bir tavır sergiliyorlar. Hiiiiç umurlarında bile değil!…
Sonra da “5 yıl daha bana müsaade edin, koltukta kalayım.” Olur! Emrin olur! Kal! Kal da, felaket olur! .9,5 yılda imkanı olduğu halde Giresun Belediyesi’nin övüneceği Giresunlu bir genç yok. Bir sanatçı yok. Bir sanatkar yok. Bir dal-çık yok. Bir tünel yok. Bir alt geçit yok.7 yıldır Taşbaşı’na gidemiyorum. O ucube köprüyü kim iner-çıkar? Pis sular, plajların içinden akıyor. Pide büyüklüğünde yaban papatyalarımız dururken, LALE DİKMEYE DEVAM.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?