“Nurhayat Sen Güzelsin”

“Nurhayat Sen Güzelsin”

Ben senin güzel gözlerine  kurban olurum.

Dünden kalan güne devam diyerek sabah erkenden Kümbet Kadınlar Pazar yerinin yoluna koyuldum. Etrafın seyrine doyum olmuyor. Öyle güzel bir yer ki !

Biz şehirlilere göre yayla .

Sürekli oturanlara köy.

Civar yerleşim köylerinin ise Pazar yeri .

Yine güne çise ve duman ile başladık. Ama hiç şikayet etmedik halimizden. Hafta içi olmasına rağmen çarşı içinde kalabalığı görünce gerçekten insanın içine bir güzellik doğuyor.

Neyse konuyu fazla dağıtmadan ;

Nurhayat 2. Kısıma devam.

Bizi güzel konuşması ve davranışları ile öyle etkilemişti ki !

Aile yapısını öğrenmemek elde değildi.

Pazar yerine vardığımda saat 11:00 civarıydı.

Nurhayat’ı görünce üzüldüm. Hayırdır bugün neden Nurhayat yok !!!

Annesi ;babası ve abisi ile sarı çiçek toplamaya gittiler .Bugün daha gelmezler ama size de çiçek toplayacak deyince ,içimden vay be dedim. Böyle bir düşünceye para ile sahip olunmaz dedim sessizce.

Kimdir Nurhayat ,nasıl bir çocuk biraz anlatsana deyince “kadının “ gözleri doldu.

Üç kardeşler. İki ağbeyi var. Büyük üniversiteyi bitirmiş fakat iş yok diyor.

Bu yüzdende küçük oğlum liseden sonra kararsız kaldı okumaya. Nurhayat’ta inşallah bu sene liseye devam edecek. Geçimlerini pazarcılık yaparak sağlıyorlar .Şikayet etmiyorlar hallerinden.

Ah diyor oğullarım bir işe yerleşse hiçbir şey istemem diyor.

Tam sözün bittiği yerde aklıma deli deli sorular takılıyor.

Benimde iki oğlum var .Ve günü gelince aynı sıkıntıları paylaşacağım.

Sahi bizim bu kadar işsizler varken Suriyeli mültecilere iş kadrosu vermek ne kadar doğru.

Gerçi Devletimizden daha iyimi bileceğiz. Elbette bizim çocuklarımız içinde bir tasarrufu olacaktır.

Bizim  Nurhayat okul masraflarını çıkarmak için yağmur ,çise duman demeden Pazar yerinde akşama kadar kendinden çokkkk büyük teyzeleri ile mücadele verecek,

Yetmedi annesi yorulmasın diye babası ve abisi ile Alucra, Karahisar yollarında sarı çiçek toplayacak. Birde onlardan alfabenin 29 harfini işleyecek ,Satacak ve para kazanacak.

Sahi;

Savaş mağduru dedik ve Avrupa ülkelerinin gösteremediği sadakatı gösterdik. Ekmeğimizi bölüştük, giysilerimizi bölüştük . İnsan olduklarını unutturmamaya çalıştık. Dünyaya örnek olduk.

Bu kadarı yetmez mi ?

Kamuya personel alımında önceliği kendi işsizlerimiz olsun. Mesela ,önceliği ihtiyaç sahibi çocuklarımız olsun.

Dilerim Savaşın hiçbir Ülkeye yarar getirmediği anlaşılır.

Dilerim insanların yaşamlarının yok olmasına sebep olan çıkar ilişkileri ve paranın yenmediği bir gün anlaşılır.

Dilerim çocuklar ölmez, çocuklar ağlamaz, çocuklar mağdur edilmez, çocuklar cinsel istismara uğramaz.

Geleceğin en sağlam temelleri “bir çocuğun sevgi ile beslenmiş ruhu ile gülüşünde saklıdır.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?