İyi Parti Bulancak İlçe Başkanı Nesim Çelik,esnafın ve halkın mağdur edilmemesini istedi.
Çelik ”Ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan corona virüs salgını tüm vatandaşlarımızı her yönü ile olumsuz etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Bu süreçte Vatandaş, devletini yanında görmek istiyor, devletine ihtiyaç duyuyor. Devleti yönetenler bunun gereğini yerine getirmelidir. Ben kredi vereyim, parayı vatandaş versin’ diye bir anlayış olamaz. Böyle zamanlarda devlet adamının aklına konut kredisi limiti artırmak, uçak biletinin KDV’sini düşürmek, Kanal İstanbul ihalesi yapmak gelmez. Devlet adamlığı, yaraya çare olmaktır. Çıkarsın, ‘Aile başına şu kadar yardım yapıyorum’ dersin. Ya da dönersin vatandaşına, ‘Benim param yok ey milletim, sizden borç istiyorum’ dersin. Tekalifi Milliye böyle olur. Sayın Erdoğan’ın bahsettiği Tekalifi Milliye ise, ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak için yola çıkmış o kahramanların millet-ten talebiydi.
Onlar; saraylarda sefa sürüp, lüks arabalarla, 500 milyon dolarlık uçaklarla gezmiyorlardı. Onlar; cephede, kelle koltukta vatan kurtarıyorlardı. Bu günü o zamanın şartları ile değerlendirmek çok yanlıştır”dedi.
Çelik şöyle konuştu: “Böyle zor zamanlarda çeşitli yasaklamaların gücü farklı kullanmanın kimseye faydası yoktur. İnsanlarımız sıkıntıyı azaltma noktasında çare olacak fikirleri hayata geçirebilir. Yöneten olarak sizler denetleme görevinizi yaparsınız usulsüzlük varsa o kişi ve kuruluşlardan hesabını sorarsınız. Süreç bir olmamızı gerektiriyor. Bu bağlamda belediyelerin bağış toplamasının yasaklanmasını doğru bulmuyoruz. Millet can derdindeyken siyasi hesaplarla kanunsuz işler yapılmasını ayıplıyoruz. Belediyelerimizin bağış toplaması yasaldır. Devlet içinde devlet gibi ithamlarla, böylesine ulvi bir çabayı kirletmeye kalkmanın vatandaşlarımıza zararı vardır. Milletimiz bunca sıkıntıyla boğuşurken omuz vermeyen iktidarın, devlet yetkilerini böyle pervasızca kullanmasını da hiç uygun bulmuyoruz. Belediyelerimiz vatandaşın durumunu en iyi analiz edecek bilgi ve donanıma sahiptirler. Hiçbir hesap, vatandaşımızın sağlığından kıymetli değildir. Vatandaşlarımızın karşılaşacağı ekonomik sıkıntılara karşı önlem almak için, ekonominin tüm çarklarını bir araya getirip, ortak bir yol haritası yapılmalı. Vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için nakdi yardımın da olduğu güçlü bir ekonomik paket açıklanmalı, zorunlu faturaların ödenmesi, borçların ertelenmesi ve yeniden yapılandırılması, nakdi yardım için kaynakların seferber edilmesi, işletmelerin ayakta kalması için gerekli düzenlemelerin yapılması. Bu saydıklarımız haftalar sürecek işler değil. Ama önceliğiniz vatandaşınız olursa kolay önceliğiniz koltuğunuz olursa. İşte bugün olanlar olur. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşından IBAN numarası isteyip destek olmak yerine, ona IBAN numarası verip para istersiniz.
Yapılacak doğru şeylerde gelecek kaygımız olmamalı gün bir ve beraber olma günüdür. Bu sıkıntılı süreçten bir an önce kurtulma savaşıdır. Ayrılık tohumu ekerek bir yere varamayız. Ben yaparım doğrudur insanları yanlışa götürür, ortak aklı önemsemeliyiz. Milletin parası ile yaptığınız yardımı ben yaptım diyemezsiniz. Ülke zamanında almadığınız izolasyon tedbirlerinin sıkıntısını çekmektedir. Sürecin başında sadece İstanbul gibi büyük illerimizde sokağa çıkma yasağı uygulansa dışarıdan gelenler kontrol altına alınsa ülke geneline yayılması önlenirdi. Zaman geçtikte sonra 31 ilimizde alınan sokağa çıkma yasağı bulaşmayı önleme değil bulaşmayı artırma yasağı gibi oldu . Pilansız alınan önlemlerin faturasını milletimiz ödüyor. Bu yasağın faturasının bir kısmını sayın içişleri bakanımız görevden ayrılmakla ödedi. Sen ben değil biz olmalıyız. Evde kal, virüsün bulaşmasını önle, “