“Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.” (Hz. Mevlana)

Bektaş Yaylası; Giresun’un önemli yaylalarından biri…
Merkez, Bulancak ve Dereli İlçelerinin müşterek yaylası… 1990 yılında yayınlanan bir kararla resmen turizm alanı ilan edilen, 1150 konut ve 63 ticarethanenin yer aldığı 1561 hektarlık ender yaylalarımızdan biri…
Giresun Merkez Batlama-İnişdibi, Giresun Merkez Taşhan-Erimez-Kulakkaya, Giresun Dereli Yavukkemal, Giresun Bulancak-Karatepe istikametinden asfalt yollarla ulaşım sağlanan, Giresun’a 50, Bulancak’a 45 km mesafede önemli bir turizm merkezi…
Son yıllarda özel idarenin de katkılarıyla önemli hizmetler getirilmiş… Çarşı merkezi ve etrafı parke taşlarla güzelleştirilmiş… Turistlik otel kazandırılmış… DOKAP’ın Yeşil Yol kapsamında yollar asfaltlanmış… Yaylanın bütün ihtiyacı karşılayacak büyük bir su deposu da yapılmış… Ahşaptan güzelim organik ürün pazarları da yapılmış!
Lakin sahipsizlikten ve kontrolsüzlükten yapılan bu güzelim hizmetler atıl hale gelmiş…
Halkın hizmetine sunulamamış… Tamamlanan su deposundan nedense su dağıtımı yapılamamış.
Bu nasıl hizmet anlayışıdır, bu nasıl siyasî ve idarî sorumluluktur?.. Ya da sorumsuzluktur!

Bektaş yaylasından sorumlu idarî makam neresidir?.. Merkez mi, Bulancak mı, Dereli mi?
Yıllardır çözülemeyen problem!
İdarî makamın belli olmaması acaba bu sahipsizliğin ve denetimsizliğin de sebebi olabilir mi?
Bu nasıl bir sorumlu idareciliktir?
Bu mudur, ciddi yayla politikası?
Bu belirsizlik, Milletvekillerinin gündemine neden girmez?
Vali ve Kaymakamlarımızın (yayla politikasındaki) sorumlulukları, sadece yıkılacak binaları araştırmak ve yıkmak mıdır?

Halkın derdini dert edinen, çözümsüzlük kelimesine literatüründe yer vermeyen, Devlet Başkanı Sn. Erdoğan’ın “pantolonun paçası çamurlu ve tozlu, eli yağlı işçinin eliyle yağlı, elbisesi boyalı işçinin elbisesiyle boyalı” diye tanımladığı örnek valilerden biri olan Giresun Valisi Sn. Harun SARIFAKIOĞULLARI, herhalde Bektaş Yaylasının bu durumundan haberdar değildir, diye düşünüyoruz.

Yaylalar sadece turizm alanı değildir… Yaylalar; özellikle yaşlılar ve çocuklar için ideal bir kamp, dinlenme mekânı… Hayvanlar için mera ve otlak mahallidir.

Çözüm:
Gerek Bektaş Yaylası, gerekse sair yaylalarımız için öncelikle bir araştırma birimi oluşturulmalı.
Yaylada ikamet eden vatandaşların dert ve şikâyetleri dinlenilmeli ve kalıcı idarî birimler ihdası ile hizmetlere devam edilmeli.

“Padişahken zulmedersen, padişahlıktan sonra dilenci olursun.” (Sadi Şirazi)