MEĞER MCKİNSEY ABD’DE BİR ŞİRKETMİŞ EKONOMİMİZİ ONLAR DENETLEYECEKMİŞ

MEĞER MCKİNSEY ABD’DE BİR ŞİRKETMİŞ EKONOMİMİZİ ONLAR DENETLEYECEKMİŞ

Ah ulan ah!
Şu cahillik yok mu şu cahillik!
Şu kör olası cahillik;
Kapıya uğratılacak şey değil vallahi…
Yaş gelmiş yetmişe; hala cehalet deryasında kulaç atıp duruyoruz!
Boğulmadan, sağ-selim kıyıya çıkacağımız günü bekliyoruz!
Ve ‘karaya çıkma’ umudumuzda günden-güne iyice tükenmiş; bocalayıp duruyoruz!
Her neyse…
Yine de geriye kalan mevcut umudumuzu yitirmemek gerekir diye düşünüyorum…
Geçtiğimiz günlerde ‘sosyal medya’ dediğimiz İnternet sayfasına şöyle bir bilgi notu paylaşımı düşmüştü;
“Bundan sonra tüm Bakanlıkları McKİNSEY denetleyecek”
Haydaaaaa!
Bu ‘Mckinsey’ denilen şeyde ne ola ki?
Az öncede söyledim ya; “Şu cahilliğin gözü kör olsun” diye…
Gerçekten de şu “Cahilliğin gözü kör olsun”
Ben ‘McKinsey’ sözcüğünü ekonomik terminolojide kullanılan bir sözcük zannediyordum; meğer bir Danışmanlık Şirketiymiş…
Gerçi böyle bir şirketinde ne işe yaradığını anlamam ya!
Hele ekonomiden hiç anlamam…
Yani oldum-olası da ekonomiyle aram hiç iyi gitmemiştir!
Ömrümde bir kere olsun; “maaşlara yapılan kümülatif zamlar nedir ve hesabı nasıl yapılır?”
“Katsayı nedir, ne işe yarar?” öğrenemedim gitti vesselam!
Belki inanmayacaksınız ama; inanın vallahide billahi de bir kez olsun (anlamadığım için) hiç hesabını-kitabını yapmadım…
Hani bazı işlerde ‘götürü usulü’ çalışma yöntemleri vardır ya…
İnanın ben ömrümde aldığım maaşları hep götürü usulü aldım!
Her neyse konumuz bu değil…
Demem o ki; ben ekonomiden anlamadığım gibi aynı zamanda ekonomik terimlerden de pek anlamam…
Tıpkı ‘McKİNSEY’ sözcüğünün ne anlama geldiğini anlamadığım ve bir süre uzun-uzun üzerinde düşündüğüm gibi…
Meğer ‘McKİNSEY’ denilen şey; bir ‘danışmanlık’ şirketiymiş…
Ve 1926 yılında kurulan bu ‘Danışmanlık Şirketinin’de dünyanın birçok ülkesinde ‘Danışmanlık Büroları’ varmış…
Tıpkı bizim ülkemizin başkenti Ankara ve İstanbul’da olduğu gibi.
İşte bu sözünü ettiğimiz ‘danışmanlık şirketi’ bundan sonra bize ‘danışmanlık hizmeti’ verdiği gibi aynı zamanda 16 Bakanlığı da denetleyecekmiş…
Ben demiyorum…
Hazine ve Maliye Bakanlığımızdan sorumlu sayın Bakanımız; Berat ALBAYRAK söylüyor…
Ne mi diyor?
(Basından edindiğim bilgilere göre)
Şöyle diyor; “Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 Bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek.”
“Aaaaaa,aaa!” diye niye şaşırdınız öyle?
Niye garibinize gitti sayın bakanımızın böyle konuşması?
Neden birdenbire ağzınızı-gözünüzü buruşturmaya başladınız?
ABD bizim ebedi ve ezeli dostumuz değil mi?
Dün ‘ambargo’ koyduysa; gün gelir ambargoyu kaldırmasını da bilir!
Üstelik ne diyordu kooooskocaman büyük diplomatlarımız;
“Ülkeler arasında uzun süreli düşmanlıklar yoktur, olmaz”
Hele-hele dostluklarınız taaa derinlerden, gerilerden geliyorsa; hiç olmaz!…
Siz bakmayın birkaç gün öncesine kadar -ağız dolusu- küfürler savurup, örtülü biçimde ana-avrat küfür ettiğimize!
Hele-hele siz bakmayın şu solcu münafıkların dostumuz ABD’yi oldum-olası sevmediklerine!
Siz bakmayın onların yıllar önce 6.Filo Dolmabahçeye geldiğinde ‘6. filoyu kıble yapıp, namaz kılanları’ küçümsediklerine!
Siz bakmayın bazı şom ağızlıların; “Ayıdan post, ABD’den dost olmaz”
“Ayıyla aynı yatakta sabaha kadar yatılıp uyunmaz” dediklerine!
Bu gibi düşünenler ülkemizin çıkarını ve onurunu oldum-olası düşünmeyenlerdir!
Ülkemizin ileriye gitmesini asla ve asla istemeyenlerdir bunlar!
Sohbetimize giriş yaparken demiştik ya; “Şu cahilliğin gözü kör olsun” diye…
Burada bir kez daha yinelemek istiyorum; “Gerçekten da şu cahilliğin ve bilgi yoksunluğunun gözü kör olsun”
Meğer McKinsey denilen ‘danışma şirketi’ taaaa 1980’lerin ortasında gelip kurmuşlar Türkiye’ye ofislerini de bizim haberimiz olmamış!
Taaaa 1995 yılında İstanbul’a şubesini açmış McKinsey denilen danışma şirketi de, kimsenin kılı kıpırdamamış!
Kıpırdadıysa da bizim gibi cahil-cühela takımının haberi olmamış!
Meğer bu McKinsey denilen ‘Danışma Şirketi’ 2000’li yıllardan bu yana;
Türkiye Otomotiv Sektörünün standartlarını iyileştirilmesinde;
Türkiye’nin en karlı bankası için genişleme programının yürütülmesinde;
Türkiye’nin en büyük televizyon üreticisinin yeniden yapılandırıp ve grup şirketlerinin insan kaynaklarının yönetime ve kurumsal yönetişime uzanan bir proje çeşitliliği” sağlamış da bizlerin hiç haberi olmamış…
Aaaaahh, cahillik aah!
Aaaaahh, Nato-Mermer kafa ah!
Meğer şu Amerikalı dostlarımız bizlerin ekonomik olarak kalkınıp ileriye gitmemiz için ne kadar da çapa sarf edermiş de, bizim bu çapalardan haberimiz yokmuş!
Meğer onlar bizim bir an önce uykudan uyanmamızı istiyormuş da; biz eski kafalılar hala mışıl mışıl uyuyormuş!
Ne diyordu (şu sol ve sosyalist artıkları) “Kahrolsun Amerikan”
“Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi”
“Amerikalı it-Evine git”
“Hoşt Amerika-Puşt Amerika”
Aman Allah’ım şu kullanılan cümlelere ve sloganları bir bakar mısınız?
İnanılacak gibi değil…
Üstelik bugün utanılacak gibi sözler bunlar!
Ama ABD ve onların kurumlarını hazmedemeyenler de artık bundan sonra hazmetmeyi öğrenecekler!
Yani yavaş-yavaş da olsa; hazmetmeye alışacaklar!
Yıllar-yıllar öncesi ne demişti bir devlet büyüğümüz;
“Alışırsınız efendim, alışırsınız” demişti öyle değil mi?
Peki alışamadık mı; bal gibi de alıştık efendim alıştık!
Hemde öylesine alıştık ki; alışkanlıktan birbirimize karıştık!
Buna da alışırız…
Eeeee, sonuç?
Sonuçlar ortada!
Görünmüyor mu yoksa?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?