LEŞİ BİZE İRİSİ ELE

LEŞİ BİZE İRİSİ ELE

Hamsi fakir yiyeceği değil artık..
Zengin de bulamıyor..
80 öncesi yakalanan hamsiler tezgahlarda kalırdı.. Fındık bahçelerine gübre diye atılırdı.. Hatta satılmayanlar denize dökülürdü.. Bulancak’ta balık unu fabrikası açıldı, arz fazlası hamsiler burada işlenirdi..
Köyden limana inenler, yazlık hamsi ihtiyacını da deniz suyu ile temizler, tenekelere doldurur evine dönerdi.. Hamsiye beş kuruşta vermezdi.. Hamsi de bolluk bereket vardı..
Hamsi yemesini Doğu Karadeniz halkından başkası bilmezdi.. Marmara Bölgesi, Trakya, İç Anadolu, Doğu ve Güney Doğu halkı hamsiyi tanımazdı.. Karadeniz’e sınırı olan iller bile hamsiye LEŞ gözü ile bakardı.. Hamsi çok çabuk bozulan bir balıktı.. “Leş” demekte belki de haklıydılar..
1980’den sonra ülke genelinde rağbet gören hamsiyi, şimdi fakirler de hata kaliteli hamsiye zenginlerde ulaşamıyor.. Yakalanması yasak boyutta hamsiler tegahlarda satılıyor.. Kimse de sesini çıkarmıyor.. Seçilen iri hamsiler yurt dışına gönderiliyor..
1 Eylül’de balık avı yasağı sona erdi.. İlk tutulan hamsiler yurdumuz insanı görmeden Fransa, ABD ile Belçika’ya ihraç edildi.. Geri kalan leşler de bizlere, hamsinin sahibi karasuları insanına kaldı.. Sofraya gelecek, yenecek durumdaki hamsilerden şimdi yurtdışı halkı sebepleniyor..
Sırada İngiltere, Hollanda, İsviçre, Almanya, Yunanistan, İsveç sıraya geçmiş Türkiye’den gelecek hamsiyi bekliyorlar..
Marketlerdeki tavuğa “zehir” diye güvenemeyen, “Kırmızı eti” pahallı diye alamayan insanımız, fakir yiyeceği hamsiden de oldu.. 12 Ülke insan ne zaman hamsiden bıkarsa, bizlerde hamsiden sebepleneceğiz..
Hamsi ihracaatının geçen yıla göre %100 arttığını da söyleyelim.. Bu durum hamsinin leşine bile fiyatında tavan yaptırdı.. Zengin ülkeler hamsi bayramı yaparken, bizlere de leşi kaldı..
Aynı soğanda, patateste, domateste olduğu gibi hamsi hasreti çekmeye de başlayacağız.. Dikkat edin! Bu ürünler, memleketimizde yetişen baş endüstri ürünleri.. Ama Türkiye insanın düşürüldüğü durum da ortada. Fakiri fukarayı düşünmeyenler, bu olan biteni de ancak izliyor..
Hamsi ihracatı yasaklansa ancak bu mahrumiyet önlenir.. Ama kim yasaklayacak.? Soğanda, patateste yaşadıklarımızı, Ramazan’dan sonra domateste yaşıyoruz, şimdi de hamside aynı durum. Bakalım gelecekte hangi ürün almakta zorlanacağız….
DOĞU KARADENİZ’İN GELECEĞİ PARLAK
2019’da Doğu Karadeniz-Akdeniz yolu açılıyor..
Vatandaş 6 saatte Doğu Karadeniz sahilinden Akdeniz sahiline , Çukurova’ya inecek..
Bu yolun ihalesi 2008 yılında yapılmıştı.. Sona gelindi..
818 km’lik yol ile Karadeniz; Akdeniz’e bağlanıyor..
Bu yol Osmanlı’nın bile hayaliydi..
Hizmete girişi Türkiye Cumhuriyeti’ne nasip oldu..
50 İl bu yoldan yararlanacak..
Karadeniz’in kapıları Orta Anadolu’ya açılacak..
Ulaşım kolaylaşırken, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan’a da faydası olacak.. Bu ülkelerden ihracat ve ithalat kolaylaşacak..
Yolun 88 km’lik bölümü Ordu ili sınırları içinde..
2.5 saatlik Ordu-Mesudiye arası 1 saatte kat edilecek.. Sivas’a 2 saatte ulaşmak mümkün olacak..
Ordu sınırları içindeki yol üzerinde yaklaşık 15 km uzunluğunda 25 ayrı tünel bulunuyor..
Çoğu zor geçitler köprü ve viyadüklerle aşıldı..
Ordu-Giresun havaalanı, Ordu ile Giresun Üniversitesi bu yol sayesinde değer ve önem kazanacak..
Doğu Karadeniz turizmine de ilgi artacak..
Karadeniz’e gelip gidenler her geçen gün artacak..
Bu yola ilaveten yapılacak olan Samsun-Sarp demiryolu ile Doğu Karadeniz cazibe merkezi olacak, yurdumuzun en gözde yöresi olacak..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?