Kurban ve Bayram!..

Kurban ve Bayram!..

“Allah’a kestiğiniz kurbanların ne etleri yükselir ne de kanları… Allah’a yükselen bilinciniz, takvanız, niyetinizdir.” (Hacc 22/37)

12 Eylül Pazartesi günü inşallah, Müslümanlar olarak bir Kurban Bayramını daha idrak etmenin mutluluğunu yaşayacağız.

Kurban; Allah’a, yüce ve ilâhî olan her şeye, hakka hakikate, doğruya güzele yakın olma arayışı…

Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah’ın rızasına ermek niyetiyle kesilen hayvanların genel adı…

Kurban; Peygamberimizin (s.a.v) kurbanın meşru kılındığı hicretin ikinci yılından vefatına kadar hiç aksatmadan sürekli olarak her yıl yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği bir ibadet…

Kurban; İbrahim aleyhisselamın,  oğlu İsmail aleyhisselamı Allah için feda edebilmesinin, oğul Hz. İsmail’in de babası Hz. İbrahim’e itaat ve teslimiyetinin sembolü…

Kurban; yeryüzünde “ilk” cinayet sebebi!..

Kurban;  Allah’a teslimiyetin ve şükrün ifadesi…

***
Kurbanı doğru anlamak!..

Kurban mesajını doğru anlayabilmek… Kurban keserken neyi kurban etmediğimizi anlamak!

Kurbanı doğru anlayabilmek için önce Kabil ile Habil’i ve Halil olan Hz. İbrahim ile Halim olan Hz. İsmail’i doğru anlamak gerekir. (Maide 27, Saffat 100-113)

Hz. Âdem aleyhisselamın oğullarından Kabil’in kardeşi Habil’i öldürme sebebi; Habil’in kurbanı kabul edilirken kendi kurbanının kabul edilmeyişidir… Çünkü takva sahiplerinin kurbanı kabul edilir!

Hacc ve Umre ziyarettinde bulunanlar ile kıldıkları her namazda Hz. İbrahim aleyhisselâma dua okuyanlar;  kurbanı daha farklı anlar!

***

Kurban Bayramı; “Ben hanif (hakka yönelmiş) olarak, yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah’a çevirdim ve ben müşriklerden değilim. Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.” diyerek, Resul-i Ekrem’in sünneti üzere kurbanlarını kesenlerin bayramıdır… 

Kurban Bayramı; Habillerin, İbrahimlerin, İsmaillerin bayramıdır…

Kurban Bayramı; Allah için maddi fedakârlıkta bulunan, verilen nimetlere şükreden, keder ve sıkıntılara sabreden, kendilerini haramdan koruyan ve yaptıkları ibadet ve tövbelerle günahlardan temizlenen Müslümanlara; bu ibadetlerinin karşılığı olarak Allah’ın bir hediyesidir.

Kurban Bayramı; aynı zamanda Haccın bayramı, hacılar bayramıdır. Kurban Bayramı günleri; aynı zamanda getirdiğimiz teşrik tekbirleri, tehliller (lâ ilâhe illâllah) tesbih ve telbiyelerle (Lebbeyk Allahümme Lebbeyk, Lebbeyke lâ şerîke leke Lebbeyk, İnnel hamde venni’mete Lekevel Mülk, Lâ şerîke lek) tevhit şuur ve benliğimizi yenilediğimiz, dualarımızın müstecap olduğu mübarek günlerdir. 

***

Bayram o bayram ola!..

Can bula cânânını… Kul bula sultanını…
Hüzn ü keder def ola… Dilde hicab ref ola
Cümle günah af ola… Bayram o bayram ola!

Her ne zaman ki, kesilen kurbanların paylaşılmaları müminleri birbirine yaklaştırıyor, kurbanımız Rabbimize yakınlığımızı ve kardeşlerimizle bağlarımızı güçlendiriyor, işte bayram; o bayram!

***
Kimler kurban kesmekle mükelleftir?

İlmihal kitaplarında, akıllı, ergen, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan…

Ve bu özelliklerin hepsine birden sahip olan her Müslüman’ın Allah’ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakârlığın nişanesi olarak kurban kesmekle mükellef olduğu açıklanıyor… 

Kurban kesmeyi gerektirecek zenginlik ölçüsü nedir?

İster nâmî (artıcı, gelir getirici)  olsun isterse olmasın temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr. altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengin sayılmaktadır.

Kurban kesme kriterleri çok açık ve net şekilde belirlenmiş…

“Acaba ben kurban kesmek zorunda mıyım?” Veya “Ben kurban kesecek durumda değilim” diyenler, bu mihenk taşında kendi durumlarını görebilirler! 

“Ben kurban kesebilecek kadar zengin değilim” diyen bir Müslüman; Acaba her gün “kurban kumbarasına” iki lira atmak istese; atabilir mi atamaz mı? Acaba bir yıl boyunca gerek giyecek gerek evinde ekstra kullanılacak yeni hiçbir şey almasa; idare edebilir mi edemez mi?

Hele hele, günde 8-10 lira, yılda üç-dört bin lira sigaraya para harcarken hiçbir şikâyette bulunmazken, kurban zamanı gelince “kurban kesecek gücüm yok” diye mazeret üretenler, konuşmak yerine keşke sukut etseler daha inandırıcı olabilirler.

Gücü olup da kurban kesmeyenler!..

Zenginlik bir nimettir… Kanaatkâr olmak ayrı bir nimettir.

Zengin olup da kendini fakir göstermek, güçlü olup da zayıf görünmeye çalışmak ne büyük bir zillettir!

Zengin iken, kendini fakir göstererek kurban mazereti üretmek; sağlam iken, vücut azalarını sakat göstererek dilenmek gibidir! 

Bazen öyle küçük hadiseler vardır ki, sayfalar dolusu anlatımlardan daha etkilidir…

Köpeğine aşırı derecede düşkün bir kişinin, köpeğine mama almak için sigarayı bıraktığı haberi; sanki bazı kurban mazeretlilerine özel haber gibi!

 

O öyle bir anlayış ki;

Bir tarafta köpeğine mama almak için, köpek sevgisi ve köpek aşkı uğruna sigarayı bırakanlar…

Diğer yanda, kurban kesebilmek için Allah sevgisi ve aşkı uğruna sigarayı bırakamayanlar!

 

***

Ya Rabbî, bizleri bayrama huzur içerisinde kavuşmayı, rızana uygun kurban kesmeyi nasip eyle!

 

“Âdemoğlu, kurban günü, Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla (sevap olarak) gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. “ (Râmuz el-Ehâdis)

 

Vesselam…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?