Kardeşim Muhtar Adayı

Kardeşim Muhtar Adayı

Son aylarda gazeteci dostum Mustafa Cici’nin yazılarına alıştık; abisi iş adamı Harun Cici önce milletvekili aday adayı oldu sonra da meclis üye adayı oldu. Zaman zaman hakkında yazılar yazıp haberler yapıyor. Öyle ya en yakını gazeteci yazar olunca böyle yapması çok doğal. Milletvekilliği olmadı inşallah belediye meclis üyesi olarak kendisini belediye başkan yardımcısı olarak da görürüz. Görebildiğim kadarıyla Harun Bey kendini ispatlamış bir iş adamı, iyi bir ev reisi ve komşu böyle birinin hemşerilerini temsil etmesi kadar doğan bir şey olamaz.
Benim kardeşim Mehmet Balcıoğlu da Tirebolu Kuzgun Köyüne muhtar adayı. Gençliğimizden beri bizler gerek gençlik hareketi, gerekse mesleki çalışmalar gerekse siyasi hayatın her safhasında bulunan biri olarak bizleri takip ederek yetişti. Bizlerin ayak izlerini takip ederek geldiği bu yaşında gerek yurt içinde gerekse yurt dışında reel hayatın hep içinde bulundu. Gerek işçilik ve gerekse de iş adamlığı yaparak bugünlere geldi. Geçtiğimiz yıllarda da gurbet hayatını sona erdirerek güzel memleketimize dönüş yaptı. Şimdi de köyümüze muhtar adayı oldu.
Kardeşim olduğu için demiyorum, köyümüzü temsil etmeye layık biridir. Halkımızın teveccühüne layık biri olarak seçilirse yapılmayan veya yapılamayan bir hizmet varsa onu yapabilecek biridir. Diğer yanda cömerttir. Köyümüzde ekmeğini yemeyen, çayını içmeyen birinin olduğuna inanmam. Her şeyden önce ekmeğini bölüşen ve ekmeği yenebilecek biridir. Oturmasını, kalkmasını ve nerede ne konuşacağını bilir. Yerel ve genel siyaseti bilir, siyasetçileri tanır ve onlarla nasıl konuşulacağını, nerede ve nasıl iş yapılacağını, kimlerden neler isteneceğini bilir.
İstanbul ve Avusturya’da geçirdiği ve yaşadığı 30 yıl boyunca edindiği tecrübeler yanında 2-3 yıldır yaşadığı Tirebolu’da siyasetin tam da içinde bulunmuştur. O yüzden de köyümüzün aradığı muhtar tipine de tam uygundur.
Bu arada köyümüzün en büyük sorunlarının başında şimdilik çok sorun gibi görülmemekle beraber su kıtlığı olduğu görülmektedir. İklim değişiklerinden etkilenen köyümüzde su kaynakları yazın yeterli gelmemekte ve ara sıra kesintiler olduğu görülmektedir. Bunun yanında en büyük sorun gelen bu suyun temizliğidir. Vahşi bir şekilde yapılan zirai ilaçlama ile var olan sularımız kirletilmekte ve kendi kendimizi zehirlemekteyiz. Bunun için köye giren ilaçların mutlaka kontrol edilmesi ve su kaynaklarının bu ilaçlardan korunması gerekmektedir.
Bir diğer konu da yol sorunudur. Köy içindeki yollarımız oldukça dardır çoğu yerde iki aracın geçmesi imkânsız yollarımız vardır. Tarla ve bahçelerin boğazları yollara kadar taşmakta ve çoğu yerde yolları daraltmaktadır. Bunun yanında insan ve araç kalabalığının olduğu fındık mevsiminde yollara yapılan harmanlar ise mevcut yolları daha da daraltmakta ve geçiş imkânı vermemektedir. Yeni yapılan veya yıkılıp yapılan yerlerde gereği kadar yol bırakılması mutlaka sağlanmalıdır.
Köy içi yollarının çok büyük oranda betonla kaplaması iyi olmasına rağmen dağ yollarımızın da iyileştirilmesi gerekmektedir. Günümüzde araç fiyatları ve tamir ücretleri çok büyük rakamlara baliğ olduğundan bu yollarda da iyileştirme yapılması gerekmektedir.
Köyümüzün bir başka sorunu ise elektrik voltaj düşüklüğü sayılabilir. Şimdilik yeterli görülse de yeni ve daha yüksek voltajlı elektrik için şimdiden trafo ihtiyacı gündeme getirilmeli ve sıraya alınması için gerekli teşebbüsler yapılmalıdır. Bunun yanında artık her evde 3-5 cep telefonu kullanılmakta ama yeteri kadar yansıtıcı köyümüze ve/veya yakın köylerimize kurulmamakta, kurulu olanlar da rantabl işletilmemektedir. Bu yüzden de iletişim imkânları sınırlı kalmakta ve yeterince internet hizmeti alınamamaktadır. Bunun için telefon operatörleri ile görüşülerek yeterli yatırımların yapılaması sağlanmalıdır.
Köyümüzde 1965 yılında yapılan okulun yerine yapılan okulumuz kullanılmadan eskidi. Köylü devlet işbirliği ile ve binbir zahmetle yapılan okulun diğer kamu hizmetleri için kullanılması sağlanmalıdır. Bunun için de iyi muhafaza edilmesi gerekmektedir. Okul düzü düğün ve çeşitli sosyal ihtiyaçlar için kullanılmalı ama orada bulunan tuvalet ve lavabolar elden geçirilmeli ve su ihtiyacı karşılanmalıdır.
Atalarımız “insanın eti yenilmez gönü giyilmez” derler. Hemşerilerimiz kendilerinin en iyi şekilde gerek yerel gerekse ulusal bazda temsil edilmesini istiyorlarsa buna en uygun ismin Mehmet Balcıoğlu olduğunu bilmeleri gerekir.
Başta kardeşim Mehmet olmak üzere diğer aday arkadaşlara da çıktıkları bu yolda başarılar diliyorum.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?