İktidarın söyledikleri ve gerçekler

İktidarın söyledikleri ve gerçekler

AKP iktidarı, genelde kendisine toz kondurmaz. O hep ‘ak’ kaşıktır! Suçlu ise başkalarıdır. Genellikle de ya dış güçlerdir. Ya FETÖ’dür. Ya da CHP’dir…
Zorlandığı durumlarda ise “aldatıldık” savunması yaparlar.
Sonra da “rabbim ve milletim bizi affetsin” derler. Yola devam ederler.
Oysaki 16 yıldır yaşananların siyasal sorumlusu kendileridir. Başarılarda kendilerine aittir. Başarısızlıklarda…
Yaşadığımız ekonomik krizin sorumlusu da ne dış güçlerdir. Ne Trump’tır, ne de rahip Brunson’dur. Sorumlu izlenen hatalı politikalardır.
Özelleştirmeler ile cumhuriyetin ‘kaleleri’ olan fabrikaların elden çıkarılmasıdır.
O ‘kalelerin’ “babalar gibi satılmasıdır.”
Üretime ve istihdama yönelik yatırımlar yerine ‘beton ekonomisi’ uygulanmasıdır.
Özal ile başlayan devletin küçültülmesi politikalarına devam edilmesidir.
Küçülen devlet, eğitim veremez, güvenlik hizmeti veremez, dış ve iç operasyonlara karşı kendisini güçlü şekilde savunamaz.
Ayrıca izlenen “Deli Dumrul” modeli Yap İşlet Devret modeli de hatalıdır. Bu modelle yapılan köprü, tünel ve havaalanlarına, dolar üzerinden hazine garantisi verilmesi de hatadır.
Bugünümüz de geleceğimiz de bu yolla yabancı şirketlere ipotek altına sokulmuştur. Çocuklarımız dahi bu hatanın bedelini ödeyeceklerdir…
Tüm bunlar gerçek. Ama iktidar yetkililerine soracak olursak zeytinyağı gibi üste çıkacaklardır!..
‘Dış güçler’ edebiyatı yapacaklardır.
Oysaki yaşadığımız tüm sorunlardan sorumlu olan iktidardır.
***
İktidarın söylediği bazı söylemler ile gerçekler de bir biri ile bağdaşmamaktadır. Örneğin iktidar “ileri demokrasi” döneminde olduğumuzdan bahsetti.
Oysaki yaşadığımız düzen ile bırakın “ileri demokrasiyi”, normal demokrasinin bile alakası yoktur.
Yaşadığımız sistem meşruti monarşi diye isimlendirilebilir.
Parti devleti olarak isimlendirilebilir.
Ama asla “ileri demokrasi” diye isimlendirilemez!
Söylem ile gerçek birbirinden farklıdır.
***
İktidar sürekli olarak “vesayeti yok edeceğiz” dedi. Yok etti mi? Tam tersi pek çok kurumu kendi vesayeti altına aldı.
Hukuk vesayet altına alındı.
TSK vesayet altına alındı.
Kurumların tümü vesayet altına alındı.
Son olarak Varlık Fonu vesayet altına alındı!
***
Erdoğan, 2015 yılında ne diyordu? “Koalisyon demek eski Türkiye demektir.” , “Koalisyonlar dönemi Ak Parti ile bitmiştir.”
Peki, biti mi?
16 Nisan referandumu ile koalisyonlar döneminin kapısı sonuna kadar açılmıştır.
Bizzat iktidar, MHP ile “Cumhur İttifakı” kurmuştur.
Yine söylenenler ile uygulananlar farklı olmuştur.
***
Anayasamızda “yargı bağımsızlığı” ilkesi vardı. İktidar 16 Nisan referandumu ile bu maddeye, “tarafsız yargı” ilkesini de ekledi.
Peki, şu an ülkemizde , “bağımsız ve tarafsız yargı” var mıdır?
Ne yazık ki yoktur.
Hukuk devletinden, talimat hukukuna geçilmiştir!
Söylenenler ile gerçekler yine farklıdır.
***
İktidar büyüme rakamlarını açıklıyor. Açıklanan rakamlara göre ülkemiz büyüyor. Oysa vatandaşın ekonomisinin büyüdüğü filan yok.
Tam tersi vatandaşın ekonomisi küçülüyor.
Kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolarlardan altı bin dolara düşmesi de bunu göstermektedir.
“Büyüyoruz” söylemi ile yaşanan gerçek bir biri ile taban tabana zıttır.
Vatandaşın sofrasındaki ekmek küçülmektedir. Enflasyon ve hayat pahalılığı büyümektedir.
Her gün yapılan zamlar bunun göstergesi değil mi?
Söylenen farklı, gerçekler farklıdır.
***
Yine çok duyduğumuz bir söylem var. “Yerli ve milli” söylemi… Kendilerini “yerli ve milli” olarak gösterirler.
24 Ocak 1980 ekonomik kararlarını uygulayan bir iktidar, nasıl “yerli ve milli” olabilir?
Yabancı şirketlere dolar üzerinden köprü ve tünellerde hazine garantisi veren iktidar, nasıl “yerli ve milli” olabilir?
Ülkemizi yabancı ürünlerin müşterisi durumuna getiren iktidar, nasıl “yerli ve milli” olabilir?
“Tohumculuk Yasası” ile ülkemizi GDO’lu İsrail tohumlarına mecbur bırakan bir iktidar, nasıl “yerli ve milli” olabilir?
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Bu nedenle “yerli ve milli” olmak sözü de havada kalmaktadır.
***
İktidar ne diyorsa gerçek tam tersidir. Bu açıdan bakıldığında kimin kimi kandırdığı kolayca anlaşılmaktadır.
Kandırılan halkımızdır.
Yandaş medya bu konuda iktidara büyük bir destek vermektedir.
TV’leri ile…
Gazeteleri ile…
Yandaş kalemleri aracılığı ile…
Ve başka araçlar ile…
Gerçekler saklanmakta ve büyük bir algı operasyonu ile halkımız kandırılmaktadır.
Bu amaçla her malzeme kullanılmaktadır!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?