Hidroelektrik Santral (HES) Nedir?

Hidroelektrik Santral (HES) Nedir?

Kamuoyunda “HES” kısaltması ile bilinen hidroelektrik santraller, enerji  üreten tesislerdir. Doğal – ya da  suni şekilde, belli  bir  yükseklik  kazanmış  olan su, kendisinden daha düşük seviyedeki türbinlere iletilmektedir. Alt seviyedeki türbin  çarklarına,  çok  hızlı  halde  çarpan  su, türbin milini  döndürmektedir. Buna  bağlı olarak, jeneratör çalışmakta ve elektrik enerjisi üretilmiş olmaktadır. Yukarıda anlatılan düzenekler barajlarda bulunmaktadır. İşte hidroelektrik  santraller,  bu  sistemlerin yer  aldığı  tesislerin  bütününe   denmektedir.

Baraj  yapımından öncesinde gerçekleştirilen pek çok çalışma yer  almaktadır.

BARAJ  yerinin  seçimi,  baraj  hazırlık  ve  tesislerin  kurulum  maliyetleri,  bu  santraller  HES ler   adına  en  büyük  dezavantajlardan biridir. Yani, santral barajın yatırım maliyeti, oldukça yüksektir. Üstelik, yapılan onlarca çalışmanın sonucunda, santral ya da barajın kurulmama riski de olduğu için, boşa para harcama riski de bulunmaktadır.

BARAJ  santralleri, doğal ve vahşi hayata, kaynaklara  zarar  vermemektedirler.  Bunun yanı sıra,  o coğrafyada  yer alan bölgesel  kültürlerin  yok edilmemesi   için  gerekli  tedbirler  alınır.    Tüketilen suyun kalitesine  pozitif  yönde etki etmesi  için  tedbir  alınır.

BARAJLAR hidroelektrik santraller ile ilgili, avantaj olarak sayılabilecek noktalardan bahsedecek olduğumuzda ise, yatırım maliyetinin ardından gerekli olan ham madde giderinin az maliyetli olduğu, çünkü su kullanıldığı bilinmektedir. Aynı zamanda, hava kirliliği konusunda da çok büyük problem yaşatmamaktadır. Tüm bunlara ek olarak, HES’ler BARAJLAR gibi  bulunduğu çevrenin su ihtiyacını karşılayamadığı,   sel  ve taşkınları önleyemediği,  iklimde  yumuşama yaratmadığı,  santralin varlığından dolayı  çevresine   ulaşım  açısından  kolaylık  sağlamadığı,  tarım arazilerinin sulanmasına katkı sağladığı   şeklinde   olumlu  sözler  HES ler  hakkında  söylemek  mümkün  değil.

HES ekonomik boyutunun dışında,  yatırımcıya  fazla  sorumluluk  yüklememektedir.   Bu  santrallerin  çok daha  kötü  bir  etkisi’de, doğal  yaşama  ve  çevreye  zarar  veriyor   olmasıdır.  Ki  bu  durum, kitlesel protestoların ve HES’lere olan baş kaldırıların da temelinde yer almaktadır. Hidroelektrik santraller, doğal,  hayata  ve   çalışma  esnasında    geçtikleri  güzergaha  zarar  vermektedirler.

Akan  suyun  kalkdığı  bölgeden  itibaren  akarsu  yatağında   özellikle  yaz  aylarında  suyun  tamamının  kullanılması  ile  o  bölgede yaşayan  tüm  canlılar  ölüme  mahkum  edilir.  Kanala  alınan   akar  su  ile  gelen  canlıların  yukardan  düştüğünde  çarklara  çarparak   ölümlerine  neden  olmaktalar.   Olaya  yalnız  enerji  üretmek  açısından  bakmamak  lazımdır.

Anlaşılmaktadır ki!    HES’ler   BARAJLAR   kadar  doğa  dostu  değildir.   İlimiz  geneline de  baktığımız  zaman   yapılan  HES  lerin  yapım  aşamasında  çıkartılan  molozlar   tabiata  vahşi  bir  şekilde  terk edilmektedir.   Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı gibi ekonomiye  katkısının  olduğu  kadar  zararları da  vardır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?