HAYIRLI CUMALAR

HAYIRLI CUMALAR

Sevgili Gündem okuyucuları…

Sözlerime Mevlana’nın çok hoşuma giden bir sözü ile başlamak istiyorum .

“Karanlıktı yüreğim, Bir Şems koydum. Aşk ‘a açtım, sevgilinin sofrasında doydum. Sevgili beni unutmuş, duydum… Ben ki; Sanırdım maşuk için vazgeçilmez bir huydum. Sustum!.. Çünkü henüz Aşk denizinde, bir damla suydum.”

Allah aşkına,

Vatan, Bayrak aşkına Ülkemiz üzerinde dönen hain planların bir an önce son bulması dileğimle hayırlı Cuma’lar dilerim.

Yaklaşık yedi aydır bana ayrılan köşede sizlerle birlikteyim. Yazılarımın genel teması kadın ve sevgi üzerine işlenmiştir. Kimi zaman acıklı bir öykü, kimi zaman okurken gülümseten ve ardından düşündüren yazılar. Gerek sosyal medya üzerinden gerek telefon ve ikili görüşmelerimde sizlerden aldığım güzel eleştirileriniz beni çok onurlandırmıştır.

Çoğu zaman tanımadığım kişiler ile sohbet esnasında “beni de dinlersen roman yazarsın “ sözü neredeyse slogan haline geldi.

Beni de yaz.

Ne güzel bir açık yürek sözü.

Bunların içerisinde burada yazamayacağım o’ kadar hazin hikayeler vardı ki!

Aklıma geldikçe bazen gülüyor bazen de ağlıyorum.

Dinlediğim ve benimle mezara kadar gidecek olan “hikâyeler”

Çünkü yaşam öykülerinin sonrasında, sadece dertleştik.

Ne olur sakın yazma ..

“KANSER”

Kim olursa olsun böyle bir hastalık teşhisini duyduğu zaman panik yapar ve karamsarlığa kapılır.

Hâlbuki kendi bedenimizi sevmediğimiz ve korumadığımız zaman yine kendi hücrelerimizin bedenimize yapmış olduğu bir hain saldırıdır.

Erken teşhis hayat kurtarır misali. İyi bir hekim ise ilaçtır bedeninize.

Eğer bu teşhis konulduktan sonra umutlarınızı kırmadan, etrafın acıyan gözlerine aldırış etmeden

Kendinize değer verip kaldığınız noktadan yaşamınıza devam ederseniz aşamayacağınız engel yoktur.

Eğer aldırış etmez doktorunuzun sözünü dinlemez iseniz cinsine göre teslimiyet bayrağını çekersiniz.

Ya hızla ilerler yada sinsice bedeninizin hakimiyetini ele geçirir.

Hızla ilerleyen gurupta kurtuluş şansınız yoktur.

Sinsice ilerleyende aklınız başınıza gelmiş ise kurtulma şansınız hala yaşamak istiyorsanız var demektir.

Bugün ki geldiğimiz noktada coğrafyamız üzerinde her türden mevcut kanser hücreleri yayılmıştır ve hala da yayılmaya devam etmektedir.

Dün  yuotube  üzerinden izlediğim bir videoda “sözde din adamı” ki demeye şahit arar. Kalabalık bir topluluğa var gücü ile dinimiz ile alakası olmayan sözler sarf edip küfürler savururken;

Vah benim zavallı insan topluluğum.

Din satılmaz.

Din para karşılığı da öğrenilmez.

Sen sefaletin ile kuru ekmeğe şükrünü öğrenirken, öğretenler son model ceepler ve hayalini kuramayacağın evlerde konaklıyorlar.

Din sömürüsü ile bilmediğin hiçbir yere bağış yapılmaz.

Millet olarak, birey olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirebilmek ve kanser hücrelerinden temizlenmemiz gerekir.

İnanıyorum ki en kısa zamanda tek yürek olan bu Millet Ülkemizde ki hainlere asla fırsat vermeyecek.

Ve yine dışarıya çıktığımda hiç tanımadığım bir teyze, yâda amcaya nasılsın dediğimde;

En güzel yaşanmışlıklarını anlatacaklar ve bende sizlerle paylaşacağım.

Sizlerden kısa bir mola hakkı istiyorum.

Tüm okuyucularımıza yüreğimden acı ile süzülen sevgi dolu selamlarımı yolluyorum.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?