GÖNÜLLERE DE DÜŞECEK ELBET CEMRE

GÖNÜLLERE DE DÜŞECEK ELBET CEMRE

“Cemre, hakkında çok fazla rivayet olan bir kelime. Öncelikle ateş, ateş parçası, kor şeklinde Arapçadan kaynaklanan bir anlamı var. Ama onun yanında Anadolu’da ‘imre’, ‘imere’ ‘zemheri’ veya ‘cemre’ şeklinde adlandırmalar var. Bunlardan Cemre adı en yaygın olarak kullanılandır.”
Cemre önce gönüllere
Cemreler gönüllere düşmeli!
Cemreler düştü birer birer yeryüzüne. Önce havaya, ardından suya, sonra da toprağa. Onlar baharı müjdeler tüm canlılara. Son cemreyle birlikte puslu günler gider, daha aydınlık günlerin kapıları usulca açılır.
“Ağustos soğuya soğuya kışı getirir, şubat ılıya ılıya yazı getirir”
Geceyle gündüzün eşitlendiği 21 Mart’tan yani “nevruz”dan sonra gündüzlerin uzamaya devam eder.
İlk Cemre, inanışa göre 19 Şubat tarihinde havaya düşmektedir. Her yıl aynı tarihte gerçekleştiği düşünülen bu inançta sonraki süreçler ise 26-27 Şubat ve 5-6 Mart şeklinde ilerlemektedir. Cemre, ilk olarak havaya, sonra suya ve son olarak ise toprağa düşmektedir.
Hani baharın müjdecisi olduğuna, havayı ısıttığına inanılan o “kor ateş”.
Bir hafta sonra suya düşecek.
Ardından yine bir hafta sonra, 5 Mart’ta toprağa…
Ve inanışa göre bahar başını kaldıracak, belki karların arasından.
Belki de eskiden öyleymiş.
Küresel ısınma pençesine almadan, yere düşen herşeyi.
Cemre toprağa düştüğünde, erken açar bahar dalları.
Ardından dala, toprağa kar düşer.
Hava henüz kıştan kopmamıştır.
Sıcaklık artık “mevsim normalleri”ne meydan okuyarak yükselip, alçalmaktadır.
Ve ilk açan çiçekler, sessiz sitemsiz ölür gecenin ayazında.
Onlar bilmezler, mevsim normallerini kimin değiştirdiğini.
Kimin havaları bozduğunu…
Biz biliriz.
Biz insanlar…
Belki artık havaya, suya, toprağa değil önce gönüllere düşmeli cemre.
Önce gönülleri ısıtmalı o kor ateş.
Ona inanılmalı.
Gönüllere, yüreğe düşen cemreye.
Ve koru yıllarca külün altında kalan soğuk yürekler, ısınmalı önce.
Bir esinti külü üflemeli.
Ki kor alevlen lensin, yeniden yürekte.
Sonra havaya, sonra suya, sonra toprağa dönmeli yüzünü, havaya, suya, toprağa sırtını dönen insan.
Belki gerçek bahar o cemreden sonra gelecektir.
Gönüllere de düşecek elbet cemre.
Biliyorum doğaya inanmakla, gönül vermekle doğrulanabilir ancak kalplerimiz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?