Yani;
Kim neye inanıyorsa ona saygı duyuyor…
Manastırlarda bulunan inanç figürlerine el sürdürmüyor..
Ve;
Aradan tam 559 sene geçiyor…
Fatih Sultan Mehmet’i salt siyaset arenalarında kullananlar!
Ve siyaset alanlarında kullananlara körü-körüne tapınanlar!
Bu uzay çağında…
Bu bilim çağında..
Fatih Sultan Mehmet’in dokunmaya kıyamadığı inanç figürlerine ve freskleri silerek ortadan kaldırmaya cesaret edebiliyorlar..
Bu iş ne zaman ve nasıl mı oluyor?
Anlatalım…
Trabzon’un Maçka ilçesinde,
Karadağ eteklerinde…
Kayalıkların arasına inşa edilmiş bir Sümela Manastırı var.
Ki, bu Rum ‘Ortodoks inancına’ sahip olanların bir ibadethanesi olduğu gibi aynı zamanda da günümüzde bu Kilise ve Manastır Kompleksi; inanan kesimin ‘Hac Yeri’ olarak kabul gördüğü gibi, her yıl ziyaretçi akınına uğradığı herkesçe biliniyor…
Ziyaretçi akınına uğruyor uğramasına da;
Ancak bazı seneler ziyaret öncesi veya ziyaret günü (siyaset’en nemalanmak isteyenlerin pusuda bekleyen adamları) birdenbire öne çıkarak provokasyonlarıyla birlikte olaylarda çıkardıklarına çok şahit olunuyor…
Her neyse..
Konumuza tekrar geri dönecek olursak…
Kayaların arasında..
Korunağında..
Yüzyıllara kafa tutarcasına ayakta kalan Sümela Manastırı 5 yıl önce, yani 2015 yılında restorasyon çalışması yapılmasına karar verilir…
Ancak ‘1 yılda’ bitirilmesi düşünülen bu çalışma 5 yıl sonra 2020 yılında bitirilir..
Ve 28 Temmuz günüde Sayın Cumhurbaşkanın ‘video konferans katılımıyla Sümela Manastırı tekrar hizmete açılır…
Ancak ne olduysa her şey açılıştan sonra olur…
Yani;
Daha aradan bir hafta geçmeden Sümela Manastırının bazı bölümlerinde bulunan 559 yıllık Freskler tahribata uğratılır…
Hemde öylesine büyük bir tahribata uğratılır ve öylesine bir zarar verilir ki;
Tahrip edilen Freskleri (inanç figürlerin) tanıyana aşk olsun!
Bu işgüzarlığı her kim veya kimler yaptıysa;
Boylarının yetişebildiği bütün Fresklerin suratların parçalıyorlar.
Kesici aletlerle kazıyorlar…
Üzerlerine gelişigüzel yazılar ve isimler yazıyorlar…
Kısacası;
13. yüzyıldan günümüze kadar sapasağlam gelen Sümela Manastırının içerisinde bulunan ‘freskleri (inanç figürlerine) zarar verip, adeta tarihin çöplüğüne atıyorlar…
Şimdi belki -haklı olarak- denilecektir ki;
“Yahu bu olumsuzluklar yapılırken,binanın içerisinde kimseler yok muymuş?”
“UNESCO Kültür Mirası Listesinde bulunan böylesi tarih bir yapı içerisinde görevliler veya kamera sistemi filandı mı yokmuş?” gibi soralar da gelmiyor değil insanın aklına;
İster-istemez geliyor…
Geliyor gelmesine de…
Şu ana kadar bu konuda kamuoyuna yansıyan bir şey yok..
Umarım en kısa zamanda failleri bulunur da bizlerde ‘neden böyle bir eylem yaptıklarının’ gerekçesini öğrenmiş oluruz…
Efendim,
Şimdi bu tatsız olayı özetleyerek sonlandıracak olursak…
Daha doğrusu ben kendi adıma şöyle seslenmek isterim bu işi yapan zavallı takımına;
Ancak;
Moda olduğu üzere ‘Eeeeyy!’ ünlemesi yaparak sesleneceğim seslenmek istediklerime;
“Eeeey, aklını emanete verenler!
Siz bu çağda kendi inancınızın dışındakilere saygı duymasını beceremezken;
Bundan 559 yıl önce Trabzon’u fetih-edip ele geçiren Fatih Sultan Mehmet, o sizin silmeye çalıştığınız inanç figürlerini yani Fresklerin korumaya almıştı…
Eeeey, beynini birilerine kiraya verenler!
Sizler, kendi dinsel inançlarınızı kirletenleri kim olduklarını daha tespit etmekten acizken, kalkıp başkalarının inancını kirletmenin çabası içerisine girip, gülünç olduğunuzun farkında mısınız?
Eeeeey, körü-körüne başkasının emirlerini yerine getirenler!
Yasalarınızın inanç ve ibadet özgürlünden söz ettiğinden hiç mi haberiniz yok Allah aşkına?
Eeeeyy, öğrenmeden her şeyi bildiğini sananlar!
Sizler, kendi ülkenizde başka inanç taşıyanlara saygı duymayıp, onların değerlerine saygısızlık ve hakaret yaparken;
Kendi ‘gurbetçi babalarınız,emmi ve dayılarınız’ yaban ellerde…
Yani inançlarına tahammül edemediğiniz insanların ülkelerin de;
Onların kilisesinin yanına Cami yaptırıp, ibadetini yapıyor…
Ve onlar sizin yaptığınız saygısızlıkları yapmıyor…
Yani;
Babalarınızın yaptıkları camileri yıkmıyor…
Bana inanmıyorsan;
Baban Avrupa’dan geldiğinde ona sorarsın…
Dayına ve emmine sorarsın!
Daha da olmadı komşuna sorarsın…
Abdestli-abdestli yalan konuşacakları halleri yok ya!
Son söz;
Yüzyıllar ötesinde gelen her tarihi eser ve kalıtlar da olduğu gibi.
Sümela Manastırı salt inanlar değil…
Bu emaneti bize teslim edenlerin düşündüğü gibi hepimiz’in…
Yani senin..
Yani benim…
Salt Trabzonlunun veya Doğu Karadeniz Bölgesinin değil..
Türkiye’nin…
Yani yeryüzünde yaşayan tüm insanlığın…
Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Sağlıkla kalın,
Ve;
Tarihi eserlere düşman olanlarla aynı safta yer tutmayın…