Bülent Arınç: “Beni fazla zorlamasınlar!.. |
– Bizim siyasete başlamamız, gelişmemiz, güçlenmemiz, belli bir üslup kazanmamız Erbakan Hoca’nın sayesinde olmuştur. Onun için bugün Abdullah Bey’i cumhurbaşkanı yapan, Bülent Bey’i meclis başkanı yapan Sayın Erdoğan’dır derlerse, bunların hepsi bir kenara, bizim hepimizi Erbakan Hoca yetiştirdi. Bizi milletvekili yapan da belediye başkanı yapan da odur.
– Bu kadrolaşma bugün sermayeden yiyor. 20 yıldan bu yana kaliteli, güzel insanlar da yetişmiştir ama bugün bunların büyük kısmı yönetimde veya hükümet etmede sorumlu mevkide değildir.
– Şimdi bu ehliyet ve liyakat konusunda çok büyük sıkıntılar konuşuluyor. Ben de şahidiyim. Bu istisnai kadrolar fazlasıyla çalıştırılıyor. Hatta turnike sistemine geçildi. Sizi alıp başka kadroya veriyor, sizin yerinize başka birini alıyor, onu başka kadroya veriyor. KPSS’den 90 almış insan böyle bir şeye girmiyor ama KPSS’de 50 puanı bile olmayan birisini istisnai kadrodan alıyor.
– Başımı AK Parti’den başka bir partiye çevirmem. AK Parti’de olacağım, cumhurbaşkanımızın yanında, çevresinde olacağım.
– Ona karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum.
– Beni fazla zorlamasınlar. Çünkü içtihatlar zaman zaman değişebilir.
– Biz güzel bir dönem yaşadık, son zamanlarda belki bazı geri gidişler var. 2011’de yüzde 50 oyu sadece AK Parti’nin çekirdeğinden almadık. Şimdi alabilir miyiz? Herhalde alamayız.
– Renklerin hepsi güzeldi ama önce beyaz bozuldu. Beyaz lekelendi mi arkası zaten geliyor, alaca bulaca…
– Elbette bana karşı söylenmiş sözlerden dolayı kendisinden bir helallik dilerim, beklerim. Bu çok önemli çünkü benim için…
– Ben onu Bahçeli gibi görmüyorum, Bahçeli geçmişten beri bizim dışımızda bir insan. O ne söylerse onunla başka türlü hesaplaşırız zamanı, zemini geldiğinde.
– Ama ağabey-kardeş ilişkisi içerisinde olan insanlar birbirlerini kırmamalı, birbirlerine sırt çevirmemeli. Bir adam eşkiyaya sahip çıkarken benim kardeş diyebildiğim bir insan bana sahip çıkmazsa ben bundan gücenirim. Bunun da helallik olarak bana dönmesini isterim.
– Birleşik Arap Emirlikleri’nden 10 milyar dolar gelecek diye herkesi karşılıyoruz. Halbuki bu insanlar beş, altı seneden beri Türkiye’deki darbenin finansörü olarak anılmışlardı.
– Buradan dış politikadaki bir gerçeği görmemiz lazım: Ebedi düşmanlıklar yok, ebedi dostluklar da yok, iki tarafın çıkarları var. Bu çıkarlar ne kadar örtüşürse ilişkilerimizi o kadar iyi götürmeliyiz.