Döviz Yükseldi Fındıkta Fiyat Düştü

Döviz Yükseldi Fındıkta Fiyat Düştü

Fındık sekiz milyon üreticiyi doğrudan ilgilendiren, milli bir ürün.
Her şeye, ama her şeye zam geldi, fiyatlar 2 kata yakın arttı!
Ama bir tek şeyin fiyatı artmadı hatta düştü, işte bu Fındığın.!
Fındık,
Karadeniz Bölgesinde 500 bini aşkın ailenin doğrudan geçimini sağlamakta, 8 milyon insanımızı da dolaylı olarak etkilemektedir.
Bir tarımsal ürün olmaktan çok daha önemli anlamlar taşıyan Fındık; sosyal, stratejik ve yıllık üretim-arz-talep durumuna göre 2-3 milyar dolar girdi sağlayan, altın değerinde bir üründür.
Yeşil altın.!
Fındığın değerini bilmiyoruz!
Ne olacak bu fındığın ve üreticisinin hali?
Çünkü bu sezon bir başka hal aldı bu sorunun cevabı.
Sorular hep cevapsız.
Fındık fiyatını kime soracağız!
Köyün muhtarına mı?
Çamının imamına mı?
Köyün bakkalı namı soracağız..
Yoksa Ferrero, yemi, (TMO)’ya, Fiskobirlik, mi.?
Özellikle bu yıl fındık yetim kaldı. Üretici yetim bırakıldı.
Geçen sezon Toprak Mahsulleri Ofisi’nce (TMO) serbest piyasada 9 liraya kadar düşen fındığa müdahale edilmesiyle fiyatlar, 10 liranın üzerinde seyretti. TMO tarafından henüz fındık alımına başlanılmazken, sezon başında serbest piyasada 13,5 lira olan fiyatlar ise 12.5 liraya kadar geriledi.
Üreticiden 12,13 liraya alınan fındık işlenip, 60 liraya satılıyor
Bu nasıl serbest piyasa. Bu nasıl perhiz ,ne lahana turşusu .
Dövizin yükselmesi üreticiye yansımamıştır.
Üretici de 12.75tl
‘Raflarda fındık fiyatları yüksek, neden bizim elimizdeki fındık fiyatları düşük?’ diyor.
Her şeye zam var
Fındığa yok…!
Hani derler ya tepeden tırnağa her şey zamlandı.
İğneden ipliğe her şey!
Şu anda ülkenin durumu bu..
Simit zamlardan nasibini aldı. Pet şişede sular. Sakız. Sinema bileti. Her şey aklınıza ne gelirse.
Markette raflarda her gün fiyat ayarlaması(!) yapılıyor.
Ve ne yazık ki. Fındığın alışına zam geldi.
Aksine fiyatı düşüyor.
Üreticinin elindeki fındık giderek eriyor.
Fındığa ek bir ücret verelim öyle alalım diyen yok.
Fındık 12.75 düştü. Yakında 12’i de görür gibi
Ve bu stratejik tarım ürünü Karadeniz’e ait.
Bizim ürünümüz.
Bizim nefesimiz. Bizim canımız.
Bizim hayatımız.
Her şeye zam var, fındığa yok.
Kriz böyle bir şey mi acaba!
Serbest piyasa koşulları fındıkta aslında işlemiyor.
Geçmişte Fiskobirlik vardı.
Şimdi sadece adı var. Toprak Mahsulleri Ofisi de istenildiği ölçekte işlevsel değil.
Ülkede fındık piyasası İtalyan Ferrero firmasının insafına terk edilmiş gözükmektedir.
Ben, üreticiyim fındık bahçesi sahibi bir üretici olarak öncelikle elzem gördüklerimi kaleme aldım.
Elbette bunları söylüyorum ve son olarak diyorum ki;
Fındık gerçekten çok kutsal bir ağaçtır.
İhracı yapılan en önemli tarım ürünüdür.
Bunun dışında fındık, varlığıyla toprağın yok olmasına, insanın ise bölgeden göç etmesine engel olan mucizevî bir üründür.
2,5 milyar dolar civarında ihracat girdisi sağlayan, bu anlamda stratejik bir tarım ürünü olan fındık kaderine terk edilemez, Ferrero’lara emanet edilemez.
Fındık üreticisi an itibarıyla kendini boğaz tokluğuna çalışan köle gibi hissetmektedir.
“O zaman ne yapılmalı?” diye sorarken.
Doğu Karadeniz gibi eğimi nedeniyle toprak tutmak için ağaca ihtiyacı olan, başka ürün yetiştirmenin zor olduğu bölgelerde fındık üreticiliğinin yapılmasının uygun olduğu görülmektedir.
Doğu Karadeniz’deki artık verimliliği düşmüş, yaşlı fındık ağaçlarının, devletin gözetiminde münavebeli olarak yenilenmesi gerekmektedir.
Piyasadaki haksız rekabet ortamı, tekelci anlayış kırılmalıdır.
Toprak Mahsulleri Ofisinin işlevi arttırılmalı, Fiskobirlik gibi kuruluşlar fındık piyasasında yeniden inisiyatif almalıdırlar.
Fındıkta fiyat, dolayısıyla üretici gelirinde istikrar sağlanması için bu şarttır. Nedir bu Karadenizlinin çektiği. Ülkenin çimentosuyuz üstelik.
Fındığa sahip çıkmak, Giresun, Ordu, Karadeniz’e sahip çıkmaktır…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?