Evet, evet…
Aynen ‘üst başlıkta’ söylediğim gibi düşünüyorum…
Hatta en yüksek sesle şöyle haykırmak istiyorum;
“Eeey! üç-beş haneyi bir arada görünce ‘Belde’ yapmak isteyenler!”
“Eeey! seçmen gönlü yapmak için küçücük kasabaları birbiriyle birleştirip ‘İl statüsü’ kapsamına almak isteyenler!”
“Eeey! siyasi menfaat uğruna -çıkarlarına uygun yönetmenlikler- çıkararak; mevcut nüfusu gurbete göç etmiş ‘İller’i “Büyük Şehir” veya “Bütün Şehir” isimleri altında bu zavallı halkı kandıranlar!”
“Eeey! bu millete yüzyıllardır boş vaatlerle kazık atanlar!”
“Siz, bizlere ‘büyük vaatlerle’ ve ‘büyük işler’ yapmayı bir tarafa bırakın da; şu milletin -önceliği olan- küçük işleri yapın, bu millete yeterde artar bile!” diye;
İnanın bangır-bangır gırtlağım patlayıncaya kadar bağırasım ve haykırasım geliyor!…
Her neyse…
Benim bağırıp-çağırmamı bir kenara bırakıp, asıl anlatmak ve değinmek istediğim konuya gelecek olursak;
Sevgili dostlarım,
Saygıdeğer sayfa arkadaşlarım,
Sizlerinde bildiği gibi Giresun-Ordu il merkezleri zaten birbirine çok yakın iki il merkeziydi…
Her iki ilin ortasında ‘Hava Alanı’ yapıldıktan sonda iki komşu kent -şehirleşme ve yapılaşma olarak- birbirine daha hızlı bir şekilde yaklaşmaya başladı…
Bana öyle geliyor ki, on yılı geçmez iki ‘il’ birbiriyle iç-içe geçmiş büyük bir ‘yerleşke’ olacak…
Eeeeeeee?
O zaman ne olacak?
Ne olacağı var mı; eğer ‘altyapı’ sorunları şimdiden düşünülüp,ve önlem alınmazsa; sorunlar daha da büyüyecek…
Örneğin ‘altyapı’ denilen sorunların en başta geleni de hiç şüphe yok ki; yol ve ulaşım sorunu…
Hangi ‘yol sorunundan’ söz ediyorum?
Tabi ki uluslararası otoban yoldan söz etmiyorum…
Giresun-Ordu iki il merkezi -arada bulunan- ilçeleriyle birlikte çarçabuk ‘birleşip’ ve birbiriyle ‘yerleşim’ olarak ‘bütünleşmiş’ bir kent olunca; elbet ‘dolmuş minibüslerine’ de, ‘Öğrenci ve Memur Servislerine’ de rahat ulaşım sağlayacakları bir ‘tali yol’ gerek…
Yani bana soracak olursanız; ‘yarınları’ beklemeden, her iki ilin ‘idari öncüleri’ ve ‘kanaat yöneticileri’ bir araya gelerek, daha bugünden bu sorunlar üzerinde düşünmeleri gerekir diyorum açıkçası…
Örneğin, hen iki ilin siyasi öncüleri ve mahalli yöneticileri daha şimdiden bir araya gelip; mevcut uluslararası otoban yolunun dışında (iç kesimdeki) yerleşkelerden geçen ‘dolmuş yollarını’ şimdiden planlayıp yapmaları gerekir diye düşünüyorum…
Ama, şimdi sizlerde ben böyle dedim diye, belki de haklı olarak şöyle diyeceksinizdir ki;(tabi Giresun-Ordu arasında yerleşenler)
“Yahu hocam, sen ne demek istiyorsun Allah aşkına?”
“Sen hangi telden çalıp söylüyorsun?”
“Yoksa durup-dururken bizimle kafa mı buluyorsun” diyenleriniz de mutlaka vardır diye kuşkulanmıyor da değilim hani!
Niye böyle düşünüyorum?
Çünkü (o sözünü ettiğim istikamette yaşayanlar) yine belkide diyeceklerdir ki;
“Sevgili hocam, senin sözünü ettiğin Giresun-Ordu arasındaki sahile yakın köylerin daha doğru-dürüst yolu-izi yok”
“Sözünü ettiğin o küçük yerleşke ve köyler, belediyenin mahalle statüsünde olmasına rağmen, mevcut toprak yolların çamurdan çoraktan yürünmüyor.”
Örneğin Giresun merkez ve Bulancak merkezle iç-içe geçmiş tarihi Talipli Köyü var…
İl merkeziyle, ilçe merkezi Bulancak merkezin tam arasında…
Yani her iki merkeze de 4 kilometre uzaklıkta…
Böyle tarihi ve merkezi bir köyün yıllardır yol sorunu çözülmüyor ki, sen diğer projelerden söz ediyorsun…
Üstelik -her nedendir bilinmez- zenginlerin bütün ‘Villaları’ bu köyün çeperlerini doldurmasına rağmen, bu tarihi köyün yolları çamurdan-çoraktan geçilmediği gibi bir yandan da (istinat duvarı) olmadığı için sürekli heyelan korkusu yaşanıyor…
Vatandaş heyelan korkusuyla çocuklarını okula göndermekten korkuyor,,,
Ne olur-ne olmaz endişesiyle gece yolda yürümek istemiyor…
Evet, evet…
Yanlış okumadınız…
Bu dağ başlarında değil, adına merkez köy denilen ve sahilde tarihi bir köy olan Talipli köyünde oluyor…
Ve bu konu ilgili mercilere bildirilmesine rağmen, nedense bir türlü ilgilenilmediği söyleniyor…
Nereden mi biliyorum?
Bu üzerinde düşünülmesi gereken konuyu gazetelerden bende okudum da oradan biliyorum…
Hatta canı yanan bir vatandaş; “Hocam ne olur, bu konuyu birde sen kendi sayfanda dile getir, belki duyan birisi olur” diye benden rica etti ve üstüne-üstlük birde ‘müracaatları ile ilgili’ birde ‘belge’ gönderdi de oradan biliyorum…
Ve bende (Sözlerimin hiçbir hükmü şahsiyeti olmayacağını bile bile) diyorum ki; (görselde paylaştığım bu güzel sahil köyü) Talipli Köyü sakinleri, yetkililerden köylerine doğru-dürüst ve altyapısı sağlam bir yol yapılmasını istiyor…
Bir anlamda adete yalvararak rica ediyor…
Ve;
“Bu çağda, bu çamurlu ve tehlikeli yollar bizim tarihi köyümüz Talipli Köyüne hiç mi ‘hiç’ yakışmıyor” diyor…
Daha ne desin?
Bana göre de doğru söylüyor…
Aha birde ben dile getirdim.
Belki bir duyan işiten olur!