BİR DÜŞÜNELİM İSTİYORUM…

BİR DÜŞÜNELİM İSTİYORUM…

Sevgili okuyucularım durum ortada.

Gelinen nokta endişe verici. Yanı başımıza kadar sokulan hainler ve içeride söylenen söylentiler. Bu vatana bu güzelim memlekete ihanet edenler gerçekten içimizden derken bu memleketin evladı ise Rabbim onları mübarek günlerin hürmetine bildiği gibi yapsın. Dualarımız hep aynı ama bazen de acaba ters mi tepiyor demekten insan kendini alamıyor…

Para sen ne hain şeysin ki ardından sürüklenen insanları canavara dönüştürüyorsun. Dua demişken aklıma gelen fıkrayı biraz üstü kapalı sizlerle paylaşmak istiyorum. Affınıza sığınarak.

Köyün imamı, köyün en güzel kadınına göz koyar. Ne yapsam da tavlasam diye fırsat kollar. Derken muradına erer. Köy yerinde olay çabuk duyulur. Bunu duyan oğul olayı bir türlü hazmedemez. Bir gün dayanamaz babasına “yahu sen nasıl bir adamsın, anamın imamla adı çıktı hiçbir şey yapmıyorsun.”

Adam, “Oğlum sen merak etme Allah verir cezasını” der. Oğul bu durumu bir türlü içine sindiremez. Bir gün imamdan önce minareye çıkar ve imamın gelmesini bekler. Ve imam minareye çıkınca aşağı atar ve ölür. Olay tez duyulur. Baba usulca Oğlu’na yaklaşır; “Ben sana demedim mi? Bak Allah cezasını verdi.” der. Bunun üzerine oğul ya sabır çekerek, “Baba baba imamı  minareden ben atmasaydım daha çok anamla adı söylenirdi” der.

Neyse önümüz cumartesi, zaten her günümüz ayrı sıkıntı içinde. Patlayan bombalar, karnında bebeği ile şehit olan polisimiz ve niceleri. Hangisini sayalım ki. Bunca verilen şehitler. İçimiz kan ağlarken neredeyse düşüncelerimize sahip çıkamayacak hale geldik.

Allah sonumuzu hayırlara vesile etsin…

Bir yerde okumuştum. Beyin açık havadayken ve ayaktayken daha iyi çalışırmış. İnsan beyninin ayaktayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmekteymiş. Hatta yürürken kolları sallamak ve hiçbir şey taşımamak daha da etkili oluyormuş. Bu yüzden hafta sonu kendimize bir iyilik yapalım. Kendimiz için, Ülkemiz için, Memleketimiz için önemli kararlar alacaksak açık havada yanımızda telefonlarımız olmadan yürüyelim. Yürüdükçe sağlamlaşan beynimizle sağlam kararlar verelim ki kimsenin canı yanmasın. Ve hatta yıllar önce söylediğimiz sözlere sahip çıkıp başkalarına mal etmeyelim.

Acaba diyorum bu akıllı telefonlar, bağlantılar çıktıktan sonra sözlerimizi havada çarpıştırıyoruz.

BİR DÜŞÜNELİM İSTİYORUM….

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?