Reza Zarrap, ABD’de tutuklandı. Onu tutuklayan savcıya alkış tutmaya başladık.
Twitter’da onu tutuklayan savcının takipçileri bir günde oldukça arttı.
Çoğu da bizim vatandaşımız!
Adeta adaleti ABD’de arar olduk. Bu durum, ülkemizde Yargı’nın getirildiği durumun da acı bir sonucudur.
Biz 17-25 Aralık sürecini kapatmak yerine tüm boyutları ve kapsamı ile Yargı’ya taşımış olsaydık ne olurdu?
“Hayırsever işadamı” denilen Zarrap ve pek çok siyasetçi içeride olurdu!
Bunu yapamadık. Yaptırmadılar…
Çünkü ucu iktidara dokunuyordu. ‘Ya konuşursa’ kaygısı ile tutuklu Zarrap serbest bırakıldı.
Dört Bakan korundu.
Başka önemli isimlerde korundu…
Ancak ABD, Rıza Zarrap’ı tutukladı. Tutuklama nedeni “kara para aklama ve ABD’yi dolandırma.”
Almanya’da 18. yüzyılda değirmenci, krala “Berlin’de hâkimler var” diyordu.
Hukuk, siyasetin etkisine girdiği için ‘Ankara’da hâkimler var’ diyemiyoruz!
Şimdi Zarrap olayında gözler ABD’de…
Bakalım ‘New York’ta hâkimler var’ diyebilecek miyiz?
***
İran, Rıza Zarrap’ın ortağı Babek Zencani’yi yargıladı ve idam cezası verdi.
İran’a uluslararası ambargo uygulandığı dönemin kahramanlarıdır Zencani ve Zarrap.
Ve dönemin İran lideri Ahmedinejad …
Ve ülkemizde bazı siyasilerde bu isimlerle ilişkilidir.
Boşuna mı Zarrap; “Türkiye’nin cari açığının % 15’ini ben kapattım” açıklamasını yaptı!
Boşuna mı; “200 ton altın ihraç ettim, Türkiye’ye 25 milyar Lira kazandırdım” açıklamasını yaptı!
Başkalarına da kazandırdı.
Bizde kendisine “hayırsever işadamı” dedik.
Çünkü o ‘başkaları’ arasında TÜRGEV de vardı…
Onu “ihracat şampiyonu” olarak ödüllendirdik. Ödülünü dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtuluş ile Maliye Bakanı Nihat Zeybekçi verdi!
Dört Bakan ile akçeli ilişkiler içinde oldu…
Babek Zencani, İran’da yargılanıp idam cezası almasına kadar Zarrap ülkemizde el üstünde tutuldu. Korundu, kollandı…
Zencani kararı sonrası sıranın kendisine geleceğini biliyordu.
Batı, İran ile de sorunlarını çözmüş ve ambargoyu da kaldırmıştı.
Yani keser dönmüş, sap dönmüştü.
***
Rıza Zarrap girdiği çıkmazdan, hatta ‘susturulma’ korkusundan kurtulmanın yolunu ABD’ye sığınmakta gördü.
ABD Yargı sistemini de biliyordu.
Tüm bağlantılarını itiraf edeceğinin söylenmesi bundandır. Konuşacak, bilgileri verecek ki ceza indirimi alabilsin.
Aksi halde uzun süre hapis yatacak.
Elbette bunu istemez. O nedenle tüm bildiklerini açıklayacaktır.
Belki yüklü bir kefalette verebilir.
ABD Yargı sistemi buna da uygun!
ABD ise tüm bilgileri dosyalayacaktır. Kara para trafiğinin tüm isimlerini de öğrenecektir.
17-25 Aralık sürecindeki olaylar da açık olabilir.
İran ‘da ve ülkemizde bazı isimler dosyaya girebilir…
Sonra ne mi olur?
ABD’nin eli güçlenir.
Siyaset satrancında hamle üstünlüğünü elde eder.
Keşke biz 17-25 Aralık sürecinde hukuka uygun davranabilseydik.
‘Ankara’da hâkimler var’ diyebilseydik…
Zarrap, ABD’ye gitti. Tutuklandı ve can güvenliğini sağladı.
Şimdi kendisi için konuşacaktır.
O konuşunca sarsıntıları ve artçı sarsıntıları ülkemizi de, İran’ı da etkileyecektir.
Belki Körfez Ülkeleri’ni de…
Hele uluslararası hukukun devreye girebileceği korkusu bazılarının uykusunu kaçırmaktadır.
Tatlı tatlı yemenin,
Acı acı …… olurmuş!