Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
YARDIM ETMEK İÇİN YOLA ÇIKIYORSUN YOLDA POLİS ENGELİNE TAKILIYORSUN (3)
  • 0
  • 221
  • 27 Ağustos 2020 Perşembe
  • +
  • -

Yani;
Giresun-Dereli arasında yol-boyu belli aralıklarla kurulan Polis ve jandarma engellemelerini aşabilirseniz…
Yani;
Kekelemeden, teklemeden ve heyecanınıza daha fazla heyecan yüklemeden derdinizi anlatabilirseniz!
Ve ileri sürülen gerekçelere de tahammül gösterebilirseniz, belki yol alabilirsiniz;
Sağ-salim Dereli’ye çıkabilirsiniz…
Jandarma ve polis neden mi böyle yapıyor?
Vallahi bu soruyu bizde merek edip ve kendilerine sorduk;
“Biz emir kuluyuz” diyorlar…
Gökyüzünde tur atan helikopteri göstererek;
“Bak, bu havada dolaşan helikopterin bakanı,bir-iki saat sonra bu yoldan geçecek” diyorlar…
Hatta inanılacak gibi değil ama;
“Şu anda ilçede ‘bakanlar’ hasar incelemesi yapıyor” diye gerekçe gösteriyorlar..
Ve sizde şimdi bu sayfanın takipçileri olarak bana diyeceksiniz ki; “Yahu dünkü sohbet yazınızda bunu anlatmıştınız ya”
Doğru…
Evet anlattım…
Anlattım anlatmasına ama…
Şu sıralar Dereli ilçesine Allah’ın her günü bir ‘bakan’ geliyor…
Sel felaketinin birinci günü;
Salın İçişleri bakanımız Süleyman Soylu teşrif etmişlerdi..
İkinci günü;
Sayın Çevre ve şehircilik Bakanımız Murat Kurum, yaşanan afeti bizzat görmeye gelmiş olup ve öğleden sonra da; Sayın Orman Bakanımız Ekrem Pakdemirli teşrif edip incelemelerin yaptılar..
Üçüncü gün;
Eski ‘Bakanlarımızdan’ Sayın Nurettin Canikli ve Enerji bakanı ziyaret edip, hem havadan ve hemde kara yoluyla gelerek hasar tespitlerini bizzat gözleriyle yaptılar!
Duyduğumuz ve edindiğimiz haber eğer yanlış değilse;
Cumartesi günüde; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ziyarete gelecekmiş Dereli ilçesine ve diğer sel felaketi olan ilçe ve Beldelerimize..
Burada asıl değinmek istediğim konuya geçmeden önce küçük bir ön bilgi daha vermek istiyorum, o’da şu;
Afet bölgesine ziyaret yapmak isteyen ‘Sayın Bakanlarımız’ öyle aniden ziyaret yapmıyorlar…
Önce helikopterleriyle havada en az üç-beş tur atıyorlar…
Yani; önce sel felaketinin meydana getirdiği zarar ve ziyanı havadan kuş-bakışı tespit ediyorlar…
(Belkide asıl güzel niyetlerini bizler bilemeyiz ama!)
Belki de havada helikopterleriyle birkaç tur atmalarının nedeni;
“Telaşlanmanıza gerek yok” demek istercesine, vatandaşın heyecanına ‘can suyu’ vermeye çalışıyorlardır!
Her neyse…
Günlerden Salı..
Sabah saat 08.30 suları falan..
Tam klavyemin başına geçip,günlük sohbet yazımı yazmaya başlamıştım ki; Cep telefonum çalıverdi…
Bakım;
İbrahim Kara arıyor..
Yani GİSMAP Asansör Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı…
Burada bir parantez açmak istiyorum; (İbrahim Kara ile ben Öğretmen okuluna geçiş yapmadan Sanat Okulundan sınıf arkadaşı olduğumuz gibi aynı zamanda birlikte futbol oynayan da iki arkadaşız.) dedikten sonra şimdi asıl anlatmak istediğim konuya girebiliriz…
Telefonumun ses aygıtını açtıktan sonra, İbrahim Kara bana;
“Sabah sabah rahatsız etmiyorum değil mi sevgili arkadaşım” dedi…
Bende;
“Estağfurullah, buyur hayırdır inşallah” diye yanıt verince sevgili arkadaşım da bana;
“Bazı yardımsever arkadaşlar, Dereli ilçesinde mağdur olan esnaflara çeşitli yardımlar yapmak istiyor. Eğer sende müsaitsen birlikte Dereli’ye gidelim diyecektim” dedi..
Bende “neden olmasın gideriz” dedikten sonra, bana da lastik bir çizme alarak, gelip beni evden aldı ve birlikte sel felaketi başta olmak üzere, farklı konularda sohbet ede-ede Duroğlu Beldesi girişinde Jandarma barikatıyla karşılaşınca arabamızı durdurduk ve jandarma bize;
“Gidemezsiniz” dedi..
İbrahim; “Dereli ilçesindeki mağdurlara yardım etmeye gidiyoruz” dedikten sonra jandarma;
“Buradan gidemezsiniz. Gidecekseniz, geri dönüp arka taraftan Espiye üzerinde bir yol bulup öyle gideceksiniz” demez mi;
Her neyse…
İbrahim kendisini tanıtıp ve biraz daha dil döktükten sonra jandarma bu kez şöyle dedi;
“Vallahi siz bilirsiniz, Calca’da görev yapan arkadaşlar nasıl olsa sizi geri çevirecekler” dedikten sonra, bizi salıverdi…
Çalca Köyü sahil yerleşkesine çıktık…
Duroğlu beldesindeki jandarmanın dediği gibi burada herhangi bir polis engellemesi yok…
Ve yolumuza devam ettik…
Taşlıca Köyünün altına çıktık…
En az yüze yakın araba sağ tarafta arka-arkaya park etmiş durumda…
Yani, polis ve jandarma işbirliğinde arabaların Dereli istikameti gidişine izin verilmiyor…
Bu kez ben iniyorum arabadan ve görevli polisin yanına gidip “yardım yapmaya” gittiğimizi söyleyeceğim ve izin isteyeceğim.
Ancak ben daha polisin yanına yaklaşmadan görevli polis bana; (eliyle de işaret ederek) “Gelme gelme” diye uyarı yapıyor..
Fakat ben ısrarla yaklaşıp, uzaktan derdimizi anlatmak için çaba gösteriyorum ve “neden geçmemize izin vermiyorsunuz?” diye soruyorum;
“Bakan gelecek” diyor…
“İlçede bakan var”” diyor..
Ben “Peki bakan gelip geçecekse, ne zaman gelip geçecek?” diye soruyorum;
“Vallahi orasını biz bilemeyiz. Belki bir saat sonra, belde iki saat sonra gelip-geçer” diyor..
Sözü uzatmayalım…
Kendimi tanıtıp ve bir sürü dil döktükten sonra bize yol verdi görevli polis…
Yol-boyu polis ve jandarmalara yalvara-yakara,hesap vere vere Dereli ilçe merkezine ulaşmayı başardık.
Ve arabamızı benzin istasyonuna park ederek, çamurlu sokak ve caddelerde (yaşama sevinci ve direnci sıfırlanmış) esnafları birer birer ziyaret ederek “Geçmiş olsun” dileklerimizi bildirdik…
Yaptığımız gözlemleri de kısaca özetleyecek olursak;
Ülkenin dört-bir yanından yardıma gelen bir sürü kurum, kuruluş ve Belediyelere ait İş makineleri ve çalışanların beslenmesi için yeterli Karavan Tır’lar ve arabalar var…
Ancak,görünen o ki; bütün iş-makineleri sanki kendi kafalarına göre bir çalışma tarzı var…
Yani, sevk ve iare yetersizliği sonucu, karmaşık ve angarya tarzı bir çalışma biçimi var..
Üstüne-üstlük onlarca iş makinesi ve araç-gereçte yol kenarına park etmiş bir biçimde bekleyip duruyor…
Son söz;
Sevgili arkadaşım İbrahim Kara (yetkililer bakanlara eşlik ettiği için) derdimizi anlatacak bir muhatap bulamayınca, yapılacak yardımların sağlık olabilmesi için tespit çalışmasını erteleyerek geri dönmek zorunda kaldık.
Yarın yine ‘afet’ konulu bir sohbette buluşmak üzere;
Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Tekrar görüşmek üzere:
Sağlıkla kalın..
NOT; Birinci görselde İş makineleri Öğretmen Evini yıkıyor.
2. Görselde GİSMAP Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Kara…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM