Uluslararası Giresun Limanı… (1) |
“Mide derdi olmasaydı hiçbir kuş tuzağa düşmezdi.” (Şeyh Sâdî Şîrazi
***
1959 yılında hizmete girmiş olan, 5 adet (Şilep, Yolcu, Motor, Balıkçı, Kılavuzluk) rıhtımı bulunan Giresun Limanı Karadeniz bölgesinin önemli limanlarından biri…
Bugün itibariyle Uluslararası liman statüsüne sahip Giresun limanı, Doğu Karadeniz limanları içinde derinliği 11 metreyi bulun tek liman olmasına rağmen (Trabzon ve Samsun limanlarında olduğu halde) maalesef Serbest Bölge olmayan da tek liman!..
***
İki yıl önce Giresun Limanı için “Uluslararası Giresun Limanı (G.I.P)” adıyla modern bir proje hazırlanmış ve videosu da paylaşılmıştı… Bu projede;
– İleri teknoloji ile inşa edilecek Uluslararası Giresun limanın en önemli özelliklerinden birinin dünyada bir ilk olan olumsuz hava şartlarında güvenle yükleme boşaltma operasyonlarının yapılabilir olmasından,
– Proje tamamlandığında Karadeniz’i Akdeniz’e, İç Anadolu’ya, Doğu ve Güneydoğu’ya bağlayacak olan, eski adıyla Dereyolu olarak bilinen 653 km’lik Karadeniz-Akdeniz bölünmüş yolu ile güzergâhtaki birçok şehre birer ticaret yolu kapısını aralayacağından, bahsediliyordu…
***
Ne acı tecellidir ki, tamamlandığında Giresun Limanını fevkalâde stratejik özelliğe sahip kılacak ve Giresun’u bölgede lider konuma getirecek bu proje, maalesef siyasî tartışmalara kurban edildi.
Giresun Limanı, iki yıl önce başlatılan ve bugün de hâlâ sürdürülen kısır, lakin ciddi siyasî tartışmaların odağı oldu…
***
İki yıl önce, limanların olmazsa olmazı siloların daha ilk inşaat safhasında siyasetçiler ikiye ayrılmış; birileri yapılmayacak, diğerleri yapılacak tartışmasını başlatmış; tartışma, yapılacak diyenlerin galibiyetiyle sonuçlanmış ve liman sahasında bugün var olan silolar inşa edilmişti.
***
İki yıl sonra, bu defa yapılan silolar yıkılsın mı, yıkılmasın mı tartışması başlatılmış bulunuyor!..
***
İmdi, bu şartlar altında vurgulanması ve sorgulanması gereken iki husus dikkat çekiyor:
Biri: Siyaset hizmet için yapılır…
– Peki, aynı partinin (milletvekili, il başkanı, belediye bakanı seviyesindeki) siyasetçileri birbirine zıt tartışma içerisine girerlerse hizmet bunun neresinde olacak, vatandaş böyle siyasetçilere nasıl güven duyacaktır?..
– Hani “birbirine çalım atan siyasetçiler parti teşkilatı içinde barınamaz” deniliyordu?.. Bu nev’i tartışmalar “siyasetçilerin belini kıran çalım” sayılmaz mı?..
Diğeri: Bir yatırımcı firma, (iktidar partisi) siyasetçilerin birbirleriyle tartıştığı (dün “yap” dediklerine bugün “yık” dedikleri) bir ortamda, bugün yapılacak olanların da yarın yıktırılmayacağından(!) nasıl emin olacak, kime güvenerek yatırım yapmaya nasıl cesaret edebilecektir?
Güven ortamının olmadığı yerde yatırım olabilir mi?..
Yatırımın olmadığı yerde ekonomik kalkınma ve canlılık olabilir mi?..
***
Bu yazı serisi devam edecek…
***
Gelecek yazıda;
– Silolar ruhsatsız mı yapılmıştır?
– Silolar yıkılabilir mi?
– Limanın Giresun ekonomisine katkısı nelerdir?
***
“Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.” (Necip Fazıl)
Vesselam…