Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
TÜRKÜLERİNE SAHİP ÇIKAMAYANLAR SAĞDA-SOLDA SUÇLU ARAMASINLAR
  • 0
  • 516
  • 25 Şubat 2022 Cuma
  • +
  • -

Sevgili dostlar

Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimiz;

Giresun yöresine ait türküler üzerine olacağı için, sohbetimize Görele doğumlu Bedri Rahmi’nin türküler üzerine yazdığı bir şiirden alıntı yaparak başlamak istiyorum;

“Ah bu türküler

Türkülerimiz

Ana sütü gibi candan

Ana sütü gibi temiz

Türkülerde tüter dağ dağa yayla yayla

Köyümüz, köylümüz memleketimiz

Ah bu türküler

Dilimizin tuzu biberi

Memleket ahvalini onlardan sor

Kitaplarda değil, türkülerde ara yemeni

Öleni kalanı gidip gelmeyeni

Ben türkülerden aldım haberi..”

Bizlerde şairin dediği gibi;

Yüzlerce yıl öncenin yaşamı biçimini kitaplardan değil, türkülerden öğrendik…

Türkülerden öğrendik;

Kimlere ağıt yaktıklarını…

Sevinçlerini paylaşmak için karşı-karşıya geçip ‘karşılama’ veya ‘fingir-fingir’ oynadıklarını…

Biz yaştakilerin birçoğu;

Giresun üzerinde neden vapur bağırdığını…

Feride’nin neden bıçaklandığını…

Halk kahramanı ‘Micanoğlu’nun niye dağlara kaçtığını…

“Oy Giresun Kayakları” türküsüyle niçin neşelenip göbek atıldığını bizler kitaplardan ve okulların ders kitaplarından değil, türkülerden öğrendik…

Edindiğim bilgilere göre;

Resmi arşiv ve TRT repertuarlarında 59 Giresun türküsü varmış..

Bu rakam daha da fazla olurdu ya…

Bonkörlüğümüzden midir?

Tok gözlü oluşumuzdan mıdır?

Kendi değerlerimize sahip çıkamadığımızdan mıdır?

Yoksa “Aman sende” düşüncesinden kaynaklanan duyarsızlıktan mıdır? bilemeyiz…

Birçok türkümüzde başka illerin repertuarlarına aktarılmış!…

Örneğin;

“Al tavandan belleri” türküsü komşumuz Ordu’nun repertuar ve arşivlerinde görünüyordu…

‘Karahisar Kalesi yıkılır gelir” türküsü;

Afyonkarahisar türküsü olarak anons edilip söyleniyordu…

Görünüyordu, söyleniyordu diyorum;

Allahtan bir zamanlar ilimize Gökçe Tüfekçi diye (Yozgatlı) bir müzisyen geldi de…

Yukarıda sözünü ettiğimiz türkülerimizi mahkeme kararıyla geri aldığı için böyle söylüyorum…

Sadece bu kadarla kalsa iyi…

Adı üzerinde; “Oy Bulancak, Bulancak” türküsünü de yan komşumuz Trabzon alıp (tarz değişikliği yaparak) ‘Kol Bastı Oyunu’ yaptı…

Bir kızın aşk öyküsünü anlatan;

‘Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa,

Vermem seni ellere Ordu üstüme kalksa” türküsünün güfte yazarı da Bulancaklı; Kadir Üstündağ olduğunu da unutmayalım…

Görele ilçemizden ünlü kemençeci Picoğlu Osman (Gökçe’nin) kemençeyle bestelediği türkülerin birçoğunun ve oyun havalarının da yine Trabzon repertuarlarında olduğu sanırım bilmeyen yoktur…

Ve bütün bunlar yetmezmiş gibi;

Koskoca TRT Kurumunun denetleme ve sansürleme kuruluda türkülerin sözlerine kendi kafasına göre değişiklik yapıyor…

Örneğin ‘Mican’ türküsünde geçen;

“Rakı koydum fincana” dizesindeki ‘rakı’ sözcüğü kaldırılıp, onun yerine ‘Kahve koydum fincana’ şekline dönüştürülüyor…

Geçmişte bölgemizde ‘peçe’ kültürü olmamasına rağmen;

“Ay doğar Giresun’dan,

Aman bulutlar arasından,

Kız saçların görünür,

Yaşmağın arasından” türküsünde ise ‘yaşmak’ sözü kaldırılır ve onun yerine ‘peçe’ sözcüğü yerleştirilir…

(Bu da bizim tarafımızdan anlaşılır bir şey değildir!!!)

Yavaş yavaş sohbetimizi toparlamak istiyorum…

Ve sözü şuraya getirmek istiyorum;

İlimiz ve yöremiz sadece ‘halk kültürü sanatında’ küçümsenmeyecek kadar zengindir…

Ancak, zengindir-zengin olmasına da;

Değerlerimize ‘sahip çıkmama’ konusunda da bir o kadar zengindir…

Daha açık ve büyük harflerle ifade edecek olursak; SAHİPSİZDİR…

Ve ‘sahipsizlik’ konusunu daha önceleri de düşünmüş olacaklar ki;

Türkülerimizin kaybolmaması için 1957 yılında Giresun merkezde ‘Musiki Cemiyetini’ kurmuşlardır…

Devlet desteği almadan ‘gönüllülük esasına’ dayalı, kendi yağlarıyla kavrulup yol alan bu ‘Musiki Cemiyeti’ -ara sıra kesintiye de uğrasa- bugüne kadar çok başarılı çalışmaların altına imza atmışlardır…

Hatta il merkezinde nüfus sayısı çoğalmaya başlayınca;

1996 yılında (Daddara) Mehmet Yüksel’in öncülüğünde ‘Müzik Dostları Derneği’ daha kurulmuştur…

Ve bu ‘müzik derneğimizin’ de çok başarılı çalışmaları olmuştur…

Türkülerimizin kaybolmaması için ilçelerimizdeki duruma gelince;

Görele ilçemizde belediye bünyesinde faaliyetini sürdüren Müzik Cemiyetiyle ve birde Kemençe Kültür Derneği bulunmaktadır…

Şebinkarahisar ilçemizde zor koşullar altında müzik çalışmalarını sürdüren bir avuç gönüllüler vardır…

Bulancak ilçemizde ise Belediye tarafından yapılan müzik çalışmaları yapıldığı gibi (öğretmen emeklisi) arkadaşımız Sefa Hacıvelioğlu bu işi kesintisiz bir şekilde sürdürüyor…

Bildiğim kadarıyla;

Diğer ilçelerimizde ile ‘müzik dalındaki’ sanatsal çalışmaları bazı yerlerde Halk Eğitim müdürlükleri ve bazı yerlerde ise ortaokul ve lise bünyelerinde yürütülmeye çalışılıyor…

Özetin özeti;

Mademki ilimizde her yıl ‘Uluslar-arası Aksu Festivalleri’ yapılıyor…

Balık tutmayı öğretmek yerine;

Balık ikram ederek, küçümsenmeyecek masraflar yapılıyor…

Ve davet edilen konuklar;

Yedirilip-içirildikten sonra geri gönderiliyor…

Zaman geçmiş değil…

Biz yetişkinler için ‘geçmiş’ olsa bile…

Gelecek kuşaklar için daha yeni başlıyor…

Onun için;

Önceliği gelin kendi değerlerimize verelim…

Çamoluk-Eynesil-Piraziz üçgeni içerisinde kaç ilçemiz varsa, onların sanatsal faaliyetlerini destekleyelim…

Eğer sanatsal faaliyetleri yoksa;

Giresun merkezi yönetimi, Özel İdaresi, Belediyesi, Kent Konseyi ve Sivil örgütler tarafından destek verip, sanatsal faaliyet yapmaları için onları da bu işin içine katalım…

İşin içine katalım ki;

Taşıma suyla değirmen döndürmeyelim…

Kendi işimizi, kendi üretim gücümüz, kendi öz kaynaklarımız ve kendi ‘değerlerimizle’ değerlendirelim…

İnanın bana;

Çok daha güzel olacak…

Güzel olmasının yanında;

Aksu Festivaline yapılan masraflar yarı-yarıya azalacak…

Yarın;

Resim ve fotoğraf sanatı üzerine yapacağımız sohbette buluşmak üzeri şimdilik hoşça kalın…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM