CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, fındık ve fındık üreticileri için Meclis Araştırma Önergesi istedi.
20 CHP’li Milletvekilinin imzaladığı önergede CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı: “Ülke ekonomisine verdiği katkı ile önemli bir tarımsal ürün olan fındık başta Karadeniz olmak üzere, Marmara ve Doğu Anadolu Bölgelerinde 700 bin hektarlık bir alanda dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’i üretilmektedir. Giresun Kalite, Levant Kalite ve Sivri Kalite olarak ayrılan Türk fındığı, dünya fındıkları içinde en kaliteli olanıdır.
Tüm bunlara rağmen, hasat zamanından önce fındık rekoltesi üzerine yapılan manipülasyon içerikli açıklamalar ve buna bağlı arz talep dengesini belirleyen fiyat politikaları, üreticinin elindeki fındığı ucuza kapatmak için yapılan oyundan başka bir şey değildir. Fındık üzerine oynanan bu çirkin oyunlar, fındık alımlarını tekelleştirenlerin menfaatine olduğu için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu konuyu araştırması şarttır” dedi.
700 bin hektarlık bir alanda 500 bine yakın aile tarafından üretilen fındık ile elde edilen gelirden, ülke nüfusunun % 10’luk bir kısmının faydalandığını belirten Giresun Milletvekili Necati Tığlı: “Fındık üretiminde dünya piyasasının çoğunu elinde bulunduran ülkemiz, fındığı dış pazarda daha etkili bir hale getirmek için yaptığı çalışmalarda hep yetersiz kalmaktadır. Günü kurtarmak için Bakanlık tarafından belirlenen fındık politikaları da diğer tarımsal ürünler için belirlenen politikalar gibi başarısız olmaktadır. Ülkemizde fındık üretimi, 2844 sayılı Fındık Üretiminin Planlanması ve Dikim Alanlarının Belirlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde yapılan çalışmalar ile birçok kez değişikliğe uğratılmıştır. Fındık bahçelerinin gençleştirilmesi, üretim maliyetlerindeki dengesizlik, rekolte tahminlerin manipüle edilmesi, ihracat gelirleri ve fındığa yüklenen katma değer çalışmaları hep yetersiz olmuştur” ifadelerini kullandı.
CHP’li Tığlı, “Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK)’nin “yeniden yapılandırma” adı altında, çıkartılan kanunlarla üçe bölündüğünü ve fındık alımlarında Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin devreye sokulduğunu” söyledi.
FİSKOBİRLİK Mİ? TMO’MU?
“İstikrarlı bir fındık piyasası için TMO yerine, yeniden FİSKOBİRLİK’in piyasada ana aktör olması, üreticinin belirleyeceği şekilde yönetim organlarının yapılandırılmasını ve fındık alımlarının FİSKOBİRLİK tarafından yapması gerektiğini söyleyen Tığlı, Anayasa’nın 98’inci, içtüzüğün 104 ve 105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını istiyorum” dedi.
CHP’li Necati Tığlı ve 20 Milletvekilinin verdiği Meclis Araştırma Önergesi şöyle:
Ülke ekonomisine verdiği katkı ile önemli tarımsal ürün olan fındık, başta Giresun, Ordu, Trabzon, Rize, Artvin, Samsun, Gümüşhane, Sinop, Kastamonu, Düzce, Sakarya, Zonguldak, Bartın, Kocaeli, Bolu, Tokat olmak üzere hemen hemen Karadeniz’e kıyısı olan her ilde yetiştirilmektedir.
Ülkemizde yapılan fındık üretimi, diğer ülkelerde yapılan üretime göre daha zor ve sarp arazilerde yapılmaktadır. Buna rağmen dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’i Türkiye’dedir. Giresun Kalite, Levant Kalite ve Sivri Kalite olarak ayrılan Türk fındığı dünya fındıkları içinde en kaliteli olanıdır.
Ülkemizde ABD, İtalya, İspanya, Fransa, İran, Gürcistan, Azerbaycan ve Çin’den daha çok fındık üretildiği halde, tarım politikalarındaki yanlışlar nedeniyle hak ettiği değeri bir türlü bulamamıştır.
700 bin hektarlık bir alanda 500 bine yakın aile tarafından üretilen fındık ile elde edilen gelirden, ülke nüfusunun % 10’luk bir kısmı faydalanmaktadır. Fındık üretiminde dünya piyasasının çoğunu elinde bulunduran ülkemiz, fındığı dış pazarda daha etkili bir hale getirmek için yaptığı çalışmalarda yetersiz kalmıştır. Günü kurtarmak için Bakanlık tarafından belirlenen fındık politikaları da diğer tarımsal ürünler için belirlenen politikalar gibi başarısız olmuştur.
Ülkemizde fındık üretimi, 2844 sayılı Fındık Üretiminin Planlanması ve Dikim Alanlarının Belirlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde yapılan çalışmalar ile birçok kez değişikliğe uğramıştır. Fındık bahçelerinin gençleştirilmesi, üretim maliyetlerindeki dengesizlik, rekolte tahminlerin manipüle edilmesi, ihracat gelirleri ve fındığa yüklenen katma değer çalışmaları yetersiz olmuştur.
Hasat zamanlarından önce fındık rekoltesi üzerine yapılan manipülasyon içerikli açıklamalar ve bu açıklamalara bağlı arz talep dengesini belirleyen fiyat politikalarının tek amacı üreticinin elindeki fındığı ucuza kapatmak için yapılmaktadır. Fındık üzerine oynanan bu oyunlar üreticinin menfaatine değil de fındık alımlarını tekelleştirenlerin menfaatlerini ön plana çıkartmaktan başka bir şey değildir.
Hasat zamanı geldiğinde kimi üreticimiz düz ovada, kimi üreticimiz sarp arazide hasat yapmaya çalışmaktadır. Yaptığı bu hasat ile geçimini sağlamanın yanı sıra yüzbinlerce aile kredi borcunu, okul taksitini, ilaç parasını, SGK ve çeşitli sigorta primlerini ödeyecektir.
Tarım satış kooperatiflerine ait işletme ve tesislerin özelleştirilmesini amaçlayan 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun”u 2000 yılında yürürlüğe girmişti. Yürürlüğe giren bu kanun ile 50 kooperatifi, 250 bine yakın ortağı ve 5 binden fazla çalışanı ile dünya fındık sektörünün çok önemli bir kuruluşu olan Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) “Yeniden Yapılandırma” adı altında şirketleşmiş ve üç ayrı şirkete bölünmüştü.
1964 ile 2000 yılları arasında FİSKOBİRLİK tarafından yapılan devlet destekleme alımları 2000’li yıllardan sonra Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından yapılmaya başlanmıştır. TMO tarafından yapılan devlet destekleme alımlarında serbest piyasada oluşan fındık fiyatları, destekleme fiyatlarından az olmuştur.
Oysa FİSKOBİRLİK tarafından 2000’li yıllara kadar yapılan devlet destekleme alımlarında serbest piyasada oluşan fındık fiyatları, daima destekleme fiyatlarından yüksek olmuştur.
İstikrarlı bir fındık piyasası için TMO yerine, yeniden FİSKOBİRLİK piyasada ana aktör olmalı, üreticinin belirleyeceği şekilde yönetim organları yeniden yapılandırılmalı ve fındık alımlarını yapması gerekmektedir. Fındık üreticilerinin, sendikal örgütlenmesi bağımsız olarak yeniden sağlanırsa hem müdahale alımlarında hem de rekolte belirleme sürecinde üreticinin lehine sonuçlar ortaya çıkacaktır. 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun’un şirketler lehine olan hükümlerinin kaldırılması ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun fındık üreticilerinin zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla yeniden düzenlenmesi, hem üreticinin kendisini güvende hissetmesine hem de piyasaya olan güvenini arttıracaktır.
Tüm bu bilgiler kapsamında yukarıda belirlenen sorunların araştırılması için Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve talep ederiz.