…ve iki yıl aradan sonra;
Yüz-yüze eğitim-öğretim yeniden başlıyor…

İnşallah bütün önlemleri almışlardır da;
Eğitim-öğretim yolculuğu sırasında bir yol kazası yaşanmaz…
İnşallah kimsenin burnu kanamaz…

Çocuğunu okula gönderen veli;
“Acaba çocuğuma bir şey olur mu?” endişesi taşımaz…
(iyi niyetlerimizi ve temennilerimizi belirttikten sonra)

Şimdi gelgelelim yaşanacak tehlikenin diğer boyutlarına!…
Hangi tehlikenin mi? diye soruyorsanız hemen söyleyelim;

Askeri ücretle çalışan bir veli, eğer çocuğunu okul öncesi eğitime yeni başlatacaksa; 1.200 lira kırtasiye masrafı ödemek zorunda…

Eğer ilkokul 1. sınıfa yeni başlıyorsa:; 1. 850 liralım masraf yapacak.
Ortaokula 1. sınıfa devam ediyorsa; 2.000 lirayı gözden çıkaracak…
Lise 1. sınıfa yeni kayıt olmuşsa; 2 bin 200 liralık bir kırtasiye almak zorunda olacak…

Ve hesapladığımız masraf, sadece bir öğrencinin masrafı…
Okula bir evden iki öğrenci gidiyorsa bunu (ortalama) ikiyle çarparak hesap edeceksin…
Eğer üç çocuk gidiyorsa; üçle çarpmak zorundasın…

Durun daha bitmedi…
Bu kadar masrafla ‘yakayı kurtarabilirseniz’ düğün bayram edin!..

Daha çocuklara okul üniforması alacaksın…
Sınıf arkadaşlarına mahcup olmasın diye (naylonda olsa) ucuzundan bir kışlık veya yağmurluk almayacak mısın?
Almakta zorlansan da;
Ele-güne ayıp olmasın diye mecburen alacaksın…

Bitmedi;
Eğer çocuğunuzun gittiği okul, bir hayli uzaktaysa ‘Okul Servisiyle’ göndermek zorunda olduğunuz için, her ay ona da bir ücret ödeyeceksiniz…

Yetmez;
Çocuğunuzun arkadaşı, öğlen teneffüslerinde ‘Okul Kantininden’ bir şeyler alıp atıştırırken, sizin çocuğunuz onun gözlerinin içine mi bakacak?

Eğer bakmasını ve imrenmesini istemiyorsanız;
Azda olsa çocuğunuzun cebine üç-beş kuruş bırakacaksınız…

(Ancak, bu hesaplama hali-vakti yerinde olanlar için değil, askeri ücret alanlar veya hiç geliri olmayanlar için yapılmıştır biline.)
Her neyse…

Şimdi bu basit hesaplamayı okuyanlar ve gücü yetmeyenler belki şöyle düşünüp hayıflanacaktır;
“Öööff be!”
“Çocuk okutmak ne zor şeymiş!”
“Bir öğrenciyi okutmak için bu kadarda masraf olmaz ki birader!” diye düşünenlere yanıtım şöyle olabilir;

“Eee, bu kadarına da katlanacaksın arkadaş.”
“Boru değil, sosyal bir devletin üyesi olarak bu kadar bir yükün altına gireceksin artık!”

“Çünkü sen bu milletin vazgeçilmez efendisisin!”
“Sen bu ‘adil düzenden’ pay alan en kutsal üyesisin!”
“Çünkü sen kendin için değil, efendilerinin daha rahat yaşaması için onun safında durmuş gönüllü bir imecesin!”

“Sen, kutsal bayrağımızla ve okunan ‘ezanların’ temsilcisisin!”
“Sen, Çanakkale’sin, Sakarya’sın, Dumlupınar’sın!”

Sen bir narayla bütün dünyayı titreten;
“Avrupa, Avrupa duy sesimizi!”
“Bu gelen Türklerin ayak sesleri” diye yeri-göğü inleten bir milletin çocuğusun!

Yani kısaca demem o ki;
Yasalarımızda ilkokul zorunlu olmasına rağmen, sende okula gönderdiğin çocuğunun masraflarını çekmeye zorunlusun…

Yani;
Okula gönderdiğin çocukların bütün masrafını -bu ülkede yaşadığına- şükredip ve İlkokuldan-Üniversiteyi bitirene kadar sen karşılayacaksın!…

Ve okuttuğun çocuk hangi üniversitenin, hangi bölümünden mezun olursa-olsun; “Bir baltaya sap olabilmek” için iktidarda hangi siyasi parti varsa, gidip onun partisine üye olacaksın!..

Yok, bunların aksini düşünüyorsan;
Muktedir her kimse, onun yazıp-çizdiği kaderine razı olacaksın!

Haydaaaaa!
Yahu biz, okulların yüz-yüze eğitime başlamasını ve öğrencilerin yaşayacağı muhtemel tehlikeleri ve masrafları konuşurken nerelere geldik?

Ama olsun..
Sizde çok iyi biliyorsunuz ki;
En güzel hayallerle okutup, eğitim düzeyini yükselttiğimiz çocuklarımızın sonuçta (plansızlık yüzünden) hüsrana uğradığını sizler benden daha iyi biliyorsunuz…

Ama ben yine de bardağın dolu tarafından bakıp;
Zorunlu nedenlerden dolayı, iki yıl ara verildikten sonra tekrar yüz-yüze başlatılan 2021-22 Eğitim Öğretim yılında tüm öğrenciler ve öğretmenlerimizin yeni yılı -tehlikelerden uzak- başarılı bir yol olsun dileklerimi iletiyorum…

Tüm eğitim bileşenlerinin;
Yeni Eğitim-Öğretim yılı başarılarla dolu olsun..