“SEN DELİSİN”

“SEN DELİSİN”

 

Sevgili Gündem okuyucuları;

Kimimiz şaşkın, kimimiz üzgün, kimimiz belirsizlik içerisinde günü tamamlamaya çalışıyoruz. Biliyorum ki artık çoğumuzun tahminleri bile yarı yolda kalıyor. Gününüzün diğer günlerden daha güzel geçmesi dileğimle ne umutlarınızı nede gönlünüzde ki sevginin eksik olmayacağı bir gün olsun.

Yeni öğretim yılının başlamasına ramak kala görevden alınan öğretmen sayısı çığ gibi yükselmekte.

Bu işin sonu nereye gider bilemem ama inşallah Devlet büyüklerim bu işe bir çözüm bulmuştur. İnşallah dışarıdan gelecek çözümlerde bakkalı, kasabı, manavı  sırf okumuşlar diye atama yapmazlar.

Pirincin taşını ayıklarlarken çok dikkatli olmak gerek. Çünkü siyah olan taş zaten bellidir. Asıl beyaz olan taşı bulup çıkarabilmektir pirincin içerisinden.

İsim vermeden bir öğretmenden bahsedeceğim.

Başarılı ve tanıdığım bir öğretmen .

İlçemizin birinde görev yapmakta.

En yakın arkadaşı Feto’cu  diye görevden uzaklaştırılır ardından tutuklanır.

Bizim öğretmen de boş durmaz, sırasıyla önce Sayın Cumhurbaşkanımıza gider görüşmek talebiyle.

Sonra Sayın Başbakanımız derken gittiği hiçbir yerde görüşmeye alınmadığı gibi kapıdan içeri dahi sokulmaz.

Durumu kabullenemeyince en son bulunduğu İlçenin  Savcılığına gider.

Arkadaşımı tutukladınız. O benim en yakın arkadaşımdı. Bende onun gibiyim der. Ve beni de alın görevden der.

Ne olur bilin bakalım?

Adam dürüst, en azından kandırıldık demiyor. Ben nasılsam arkadaşım da o diye haykırıyor.

Ve öğretmeni polis nezaretinde şok geçiriyor aklını oynatma noktasında teşhisi ile savcılık Fakulte Hastanesi’ne sevkini yapar.

Sen delisin?

Doğru olmak bu olsa gerek.

Hiç rastlamadık. Bizde bir zamanlar Feto’cuyduk görevden alımlara bizden başlayın diyeni. Görmedik.

Kimler gidiyor .

Kahretsin ki şu yoksulluk ne garip bir şey . Kendi halinde mutlu mesut yaşarsın .Çocukların büyür okuma çağı gelir. Bilerek yada bilmeyerek birilerinin ya kucağına ya ocağına düşersin.

Ve görevden alınan öğretmenlerimizin çoğu bunun gibi bir şey.

Üniversite açmak çok marifet bir şey değil ,asıl açtığın üniversitede öğrencilerini barınmalarını sağlamaktır. İşte bu yüzden garibanın yüzü her zaman ayandır. Kendini belli eder. Tıpkı pirincin içinde ki taş gibi.  Ama hala pirincin içinde ki beyaz taşlar duruyorsa bu çok daha derin bir sıkıntıdır.

Bir zamanlar hemen hemen her yerde “Efendimiz” diye bahsedilirken çok mücadele verdim. Dini anlamda tek “efendimiz” var o’da Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) dediğim zaman şimşekler üzerime çarpar da sonra kendilerine geri teperdi.

Sayın Devlet büyüklerim hala pirincin beyazları duruyorsa tek suçlu görünen siyah taşlar mı?

Bakın bebek katili diye adlandırdığımız terörist başına da büyüklerimiz sayın Öcalan diye hitap etmediler mi ?

Ve içeriden dışarıya demeçler göndermedi mi?

Sonumuz nereye gider bilinmez ama öncelik ile siyaset cemaatleri top yekün ortadan kaldırmalı.

Ve sıkı durun;

“Türk Kadının özel günlerde ki temizlik aşkı dünyada başka kadınlarda yoktur.

Haydi, kadınlar varmı sınız “bayram temizliği”ni dünyayı temizlemekle başlayalım. Allah şahittir ki bir günde temizleriz valla.”

Huzur dolu bir bayram geçirmemiz dileğimle yüreğimizde ki umutlar hiç sönmesin.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?