SEÇİLMİŞ – ATANMIŞ – VATANDAŞ İŞBİRLİĞİ |
Yaşadığımız vatan toprağında insan ihtiyaçları ,sorunlarına dertlerine , çözüm bulma çareler üretmek için idari bölgeler birimler oluşturulmuş , İnsana hizmet adına çeşitli makam , hizmet birimleri hizmetlerin görülmesi adına da idareci, görevli , atanmış, Seçilmiş , ayrıca ülke, il , içindeki meslek guruplarının oluşturulduğu kurumlar teşkil edile gelmiştir.
Vatandaş , RESMİ MAKAMA GİRDİĞİNDE bilmelidir’ki kendisi o makamın sahibidir. Makam’da görevli olan misafiridir. misafirin alabileceği ev sahibinin imkanlarıyla sınırlı olmasıdır. Peki bu imkanları kim belirler ? O makamın tefrişi , masası , sandalyesi ,koltuğu kullandığı alet edevatlar kendi malı , oradaki idareci de onun malını kullanan makamı o anlık işgal eden görevli misafire vatandaşın ev sahibi olarak ikramıdır. Makamın konforu çalışma ortamının yüksekliği o ilin insanının aynasıdır. Makamın konforunu kıskanmak yerine kendi ikram-ı olduğunu idrak edip gurur duyması gereken bir durumdur.
Makamda O an için görevli olan , Vali ,emniyet müdürü , alay komutanı , daire müdürleri , oda , borsa , belediye başkanları , atanmış , seçilmiş tüm görevliler ise karşılarındaki kişinin makamın gerçek sahibi olduğunu idrak edip bu çerçevede kendinin O makamı işgal etme sebebi olan insanın karşısında olduğunun bilincinde davranmalıdır. Güler yüz , tatlı dil , nezaket elden bırakılmadan kanunların gerektirdiği , elverdiği ölçüde “zorlaştırmayın , kolaylaştırın “ İnancı çerçevesinde halka hizmeti ibadet bilip nafile ibadet ile meşgul olmak yerine farz olan halka hizmet , hakka hizmettir düsturu ile görev yapmalıdır.
Bu gün O makamda olanlar yarın görev süresi bitiminde iyilikle yad edilmeleri, iyilikle anılmaları dünya sermayesinin en hayırlısıdır. Bir Allah razı olsun dedire-bilen .! Yeter’ki Allah razı olsun . Daha ne , bu dünyaya gelme sebebimiz Allah rızasını kazanma , dünyası değil mi.? Belki O Allah razı olsun duası kabul olan O duaa dır. Kim bilir.? Türk milletinin misafirperverliği meşhur . Meşhur diye de sınanmamalıdır. Milletin bağrına bastığı misafir, makam , güç sahibi atanmış , seçilmiş , görevliler , misafire saygıyı aptallık idrak edip sınamaya kalkmamalıdır. Kadim Türk milleti ev sahipliği yapmayı iyi bildiği gibi arsız , yüzsüz misafire de haddini bildirmeyi tarihten bu güne dek bilmiş , ders vermeyi de ihmal etmemiştir.
“pir sultan abdalım can göye almaz
Haktan emir olmasa rahmet yağmaz.
Şu ellerin taşı bana hiç değmez
ille de dostun bir tek gülü yaralar beni”
Misafir de, ev sahibi de, vazifesini, hududunu bilmeli , birbirini üzecek hal ve hareketlerden sakınmalıdır. Vatandaş makamdaki görevlinin kanunların vatandaşa verdiği hakları yerine getirmekle görevli olduğunu unutmadan kanunlar çerçevesinde işlemlerinin yapıldığını bilmeli kişisel algılayıp tavır almak yerine kanun koyucu kendinin vekilinden yardım istemeyi bilmelidir.
TÜRK MİLLETİ YÖNETİMİ, HER ŞEYDEN ÇOK İNSANLARA DAYANIR.
İNSANLAR LİDERLİK EDER ….! YA DA ONLARA LİDERLİK EDİLİR….! YÖNETİLEMEZLER….;