BASK GİRESUN İl Temsilcisi Cengiz SAYDERE ,açıklanan 2024 Nisan Enflasyon oranlarını değerlendirdi.

Saydere, “TÜİK in açıkladığı verilere göre Mayıs ayında enflasyon % 3,37 arttı. Yıllık enflasyon ise %75,45 oldu. Bağımsız araştırma şirketi ENAG’a göre ise Mayıs ayında enflasyon %5,66, yıllık enflasyon ise %120,66 olarak açıklanmıştır. Ocak ayında toplu sözleşme gereği alınan artış sadece %15 iken, sadece Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarını içeren beş aylık enflasyon TÜİK’e göre %22,71 olmuş ve alınan artış ilk üç aydan eridiği gibi memur ve emeklileri şimdiden cepten yemeye ve alacaklı konuma gelmiştir.

ENFLASYON FARKI AYLIK OLARAK MAAŞLARA YANSITILMALIDIR

Altı ayda bir alınan artışlar daha ilk aylardan enflasyon altında kalmakta ve sabit gelirlilerin alım gücü düşmektedir. Altı ay sonra verilen enflasyon farkı geçmiş dönemleri kapsamadığından o ana kadar oluşan farklar sabit gelirlilerin cebinden çıkmaktadır. Öncelikle yıllardır oluşan kayıplar karşılanmalı, sonrasında ise aylık olarak enflasyon kayıpları maaşlara yansıtılmalıdır.”dedi.Saydere şöyle konuştu

“TÜRK-İŞ Araştırmasının 2024 Mayıs ayı sonucuna göre;

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 18.969,22 TL’ye,

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 61.788,99 TL’ye,

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 24.609,50 TL’ye yükseldi.

Asgari ücretin 17 bin TL, ortalama emekli sandığı aylığının 15 bin TL, BAĞKUR-SSK emekli aylığının 10 bin TL ve ortalama memur maaşının 34 bin TL olduğu günümüzde sabit gelirliler için yapsın?

Ortalama memur maaşı YOKSULLUK SINIRI’nın neredeyse yarısına gelmiştir. Sabit gelirlilerin artışları her daim enflasyon altında kaldığı ve enflasyon altında artışlara imza atıldığı için bu duruma gelinmiştir.

2024 enflasyon beklentisi bile %33 iken, (güncellenerek %38’e yükseldi) göz göre göre memur ve emeklilerine %15+%10 artış verilmiş ve enflasyon altında kalmaya devam edin denilmiştir.

Çağrımızı yineliyoruz ve diyoruz ki; En düşük emekli maaşı asgari ücretten, en düşük memur maaşı ise yoksulluk sınırından başlamalıdır.

“ÇALIŞANLARIN VERGİ DİLİMİ %15’TE SABİTLENMELİDİR”

Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün yüksek olmasıdır. Tüm memur, emekli ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.

Memurlar özellikle yılın ikinci yarısında alınan zammı zaten görememekte, yılın ikinci yarısına doğru vergi dilimine girilmektedir. Yani verilen zam zaten kepçeyle geri alınmaktadır.

Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için%15’te sabitlenmelidir.

“MEMUR VE EMEKLİLERE REFAH PAYI ŞARTTIR!”

Yıllardır memur ve emeklilerin almış oldukları artışlar TÜİK enflasyonunun altında kalmış, altı ay sonra enflasyon farkı ile TÜİK verileri kadar artış yapılmıştır. Bu da demek oluyor ki aslında memur ve emeklilerin ücretleri yerinde saymış, hiçbir zam alınamamıştır. Bilinmelidir ki enflasyon kadar artış SIFIR zamdır. Kaldı ki TÜİK enflasyonu kadar yapılan artış ise alım gücünü düşüren eksi zamdır.

Tüm bu nedenlerle memur ve emeklilere enflasyon altında kalmayacak REFAH PAYI verilmesi şarttır.” dedi.

Haber: Osman Yılmaz