Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
SANATÇILAR İNTİHAR EDİYORSA  SAZINI BAĞLAMASINI SATIYORSA 
  • 0
  • 269
  • 07 Haziran 2021 Pazartesi
  • +
  • -

Ve bütün bu olanların karşısında;

Yönetsel güçler ‘dut yemiş bülbül’ gibi susuyorsa…

Siyasi muhalefetin sesi cılız çıkıyorsa…

Toplumsal muhalefetin kılı kıpırdamıyorsa…

Yine de umudumu hepten yitirmeyip diri tutmak için;

“Bu iş bitmiştir” demek istemiyorum ama…

“Bunun üzerinde uzun-uzun düşünmenin zamanı çoktan gelmişte, geçmiş bile” sözünü gönül rahatlığıyla söyleyebilirim….

Ne diyordu bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk;

“Efendiler, hepimiz milletvekili olabiliriz, başvekil olabiliriz, hatta cumhurbaşkanı da olabiliriz…

Fakat sanatkar olamayız…

Onun için; sanatçılar el öpmez, sanatçıların eli öpülür” diyordu öyle değil mi?

Ve aynen böyle diyordu…

Sanatçıları ‘eli öpülesi insanlar’ olarak değerlendiriyordu…

Böyle düşünüyordu düşünmesine de…

Biz, sanatçıların elinin öpülmesinden vazgeçtik;

Sanatçılar, ölmemek için, bir gün daha fazla yaşamak için kimlerin kapısını çalacağını ve kimlerin ‘elini öperse’ yardım alacağını şaşırır oldu…

Üstelik sadece ‘ölmemek için’ direnmeyi bir tarafa bırakın;

“Acaba bugün hangi sanatçı borcunu ödeyemediği için, çocuğuna harçlık verememeyi onur meseli yapıp intihar etti!?” tedirginliğini yaşamaktadır…

Nasıl tedirgin olmasınlar birader?

Pandemi yasakları nedeniyle iki yıldır sanatların icra edememişler…

Suriyeli göçmenlere yapılan yardımın yarısını bile görememişler…

Bakkala, manava ve kredi kartına biriken borçlarını ödeyememişler.

Ve bunu birazda ‘onur meselesi’ yaparak;

Bu iki yıl içerisinde tam 102 sanatçı intihar ederek hayatına son vermiş…

Neymiş efendim;

“Bu zamana kadar 24 bin 552 sanatçıya 3 ay 1000 lira destek verilmiş.”

“31 bin sanatçıya daha 250 milyon lira destek yapılacakmış.”

Benim rakamlarla aram pek iyi olmadığı için sizlere soruyorum;

“10 yıldır vergilerimizle beslediğimiz 4,5 milyon Suriyeli göçmene 10 yılda verildiği söylenen 100 milyar dolayında paranın yanında 250 milyon lira çerezlik gibi kalmıyor mu Allah aşkına?”

Sen kalkacaksın;

Savaş kaçkınlarını 10 yıldır el-bebek, gül-bebek besleyeceksin…

Ve halada beslemeye devam edeceksin…

Ancak kendi sanatçının mağduriyetini görmeyeceksin!…

Hatta ve hatta intihar eden sanatçıları duymazlıktan geleceksin…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Toplumcu bir sanat düşüncesine sahip olan Haluk LEVENT’in öncülüğünde ‘ekonomik sıkıntı yaşayan’ sanatçılar için AHBAP DERNEĞİNİN başlatmış olduğu yardım kampanyasına en önde koşan sanatçıların birisi de ünlü sanatçımız; Musa Eroğlu idi…

Televizyon haberlerinde;

“Musa Eroğlu, ekonomik sıkıntı çeken sanatçılara katkı sağlamak için sazını satıyor” haberini dinleyince, yüreğim cızzz etti!..

Yüreğimdeki bağlamının bütün tellerinin kırıldığını hissettim!…

Ve gözkapaklarımın altına biriken nemli düşünceyle istemsiz bir şekilde dudaklarımdan şu sözler dökülüverdi;

“Vay be!”

“Koskoca bir devlet sanatçına sahip çıkmayı beceremiyor”

Ve öte yanda;

“Türkülerin ustası Musa Eroğlu, mağdur olan sanatçılar intihar etmesin diye ve katkı sağlamak için sazını satılığa çıkarıyor.”

Ve bir başkası (sembolikte olsa) ‘Yan Flütünü’ satıyor…

Bir diğer sanatçı ‘sahne kostümlerini’ ihale ediyor…

Vesaire, vesaire…

Peki bu ülkede sadece “ünlü sanatçı” unvanı taşıyan Musa Eroğlu mu var?

Örneğin;

Bir zamanlar bizlere ‘müziğin imparatoru’ olarak ezberlettirilen…

Otobüsleri, lahmacun ve çiğ köfte zincirleri olan ve el-üstünde tutuğumuz bir sanatçımız vardı; acaba onlar nerelerde?

Ve yine yıllardır televizyonlarda program yapan…

(veya program yaptığını sanan)

Ramazanlarda (takiyye yaparak) başörtüsü takan…

Ramazan biter-bitmez göğüslerini dışarı sarkıtan, sarışın bir bayan ses sanatçısı vardı; acaba o da katılıyor mu bu kampanyaya?

Sanatla ilgili şöyle güzel bir söz vardır;

“Tüm sanatlar kardeştir, hepsi de ötekilerin ışığı altında yürür” der…

Şimdi bu güzel özdeyişten hareketle şu sanatçılarda aklıma geliyor.

Örneğin;

Vergi rekortmenlerimizden…

Ve adına da ünlü sanatçımız denilen; Acun Ilıca denilen birisi var…

Cem Yılmaz ve Aysel Gürsaçer diye birisi var…

Beyazıt Öztürk ve Ajda Pekkan, Kıvanç Tatlıtuğ gibi daha ‘çok kazançlı’ sanatçılarımız var…

Yani kısaca demem o ki;

Bunlarında mağdur olan sanatçılarımızın yanında olup, destek vermeleri gerekmez mi?

Hani, bu sanatçılar çok-çok para kazanıyorlar…

Birçok sanatçıdan daha çok el-üstünde tutuluyorlar…

Hatta çoğu kez devlet protokol’unda ağırlanıyorlar…

Gerekirse her konuda destekleniyorlar da onun için “acaba bu sanatçılarda ‘yardımlaşma kervanına’ katılıyorlar mı? diye sormak geliyor içimden…

Evveeet!

Şimdi gel-gelelim bu konuda benim ne düşündüğüme…

Efendim;

Her önüne gelene sanatçı denilmez…

Sanat; düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayabilen insanların işidir…

Yani;

Yönetsel güçlerin ‘kayırmacı yaklaşımıyla’ veya sırtını okşamasıyla sanat yolculuğu yapan her sanatçıya ‘sanatçı’ denilmez…

Bu tür sanatçılara denilse-denilse;

Egemen güçlerin yanında duran ve onların keyfini yapmak için yola çıkan sanatçılar denir…

Birde bunların tam tersi istikametinde yürüyen sanatçılar vardır…

Ki, bunlarda hangi sanat dalını temsil ederse etsin; toplumsal düşünceye sahip olan Toplumcu Sanatçılardır…

Son söz;

Birisi tüketime yönelik yolculuk eder…

Bir diğeri üretimin içinde yer alarak yol-alır…

Buyurun…

Şimdi söz sırası sizin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM