Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ORGANİK ÜRÜN YETİŞTİRENLER SATTIĞI ÜRÜNE YERLİ DİYENLER
  • 0
  • 264
  • 23 Temmuz 2021 Cuma
  • +
  • -

Gün geçtikçe çoğalmaya başladı…

Hangi satıcının yanına yaklaşsan…

Ve sen daha sormadan;

“Buyurun beyim buyurun, ürünümüz yerlidir” diyor…

“Hakiki köy ürünüdür”

“Ürünlerimiz yöreseldir” demeyi de ihmal etmiyor…

Vesaire, vesaire…

Vay be!…

Nasıl oldu da, eskiden utanarak satılan ‘köy ürünleri’ birdenbire övünülecek duruma geldi?

Nasıl oldu da;

‘Organik ürün yetiştirme bahçeleri’ kurma yarışına girildi?

Eskiden evlerimizde yediğimiz ‘ev yemeklerini’ söylemeye çekinirken, şimdi ne değişti de uzaktan gelen konuklarımıza;

“Hadi sizi filan yere -ev yemekleri- yemeye götüreyim” diyoruz…

Konaklamak istediğimiz otellerde, önce ‘mahalli yemekler’ var mı, yok mu öncelikle onu sorup-soruşturuyoruz…

Hangi bölgede yaşarsanız yaşayın…

Alışveriş yapmak için hangi yörede ‘pazar yerine’ çıkarsanız çıkın;

“Ürünlerimiz doğal ve organiktir, yerlidir”

“Hakiki köy domatesidir.”

“Hakiki köy peyniri ve çökeleğidir”

“Köy tereyağıdır” sözlerini işiteceksiniz satıcıdan…

İnanın bana…

Çok yakın bir zamanda…

Reklamı çok yapıldığı ve daha çok gençlerimizin ‘moda’ olduğu için özenti kültürüyle beslendikleri…

Ve bazen adını bile unutup, zor söyledikleri;

“Çizburger, hamburger, yengen, enişten” isimli yiyeceklerin bile bir gün pabucu dama atılacak…

Ve doğal ürünlerle süslenmiş sofralara oturulacak…

Her neyse…

Efendim…

Sözü şuraya getirmek istiyorum;

Dün, Çınarlar mahallesinde belediyenin yaptırdığı -daha çok kadınların- alışveriş yapmaları için yaptırdığı ‘Pazar Evlerini’ gördüm.

Bayram tatili olduğu için dükkanların tamamı kapalı ve sadece bir tanesi açıktı…

Dükkanın kapısında oturan karı-koca sohbet ediyordu…

Satılan ürünlere bakmak için başımı vitrine çevirdiğim de;

“Buyurun efendim, ürünlerimiz yerli ve kendi el emeğimizdir” diye karışılandım…

Ve ürünlerin hangilerinin yerli ve nasıl imal hale getirildiği hakkında ayak-üstü bir sohbet yaptık…

Satıcı hanımefendi Şebinkarahisar’ın Avutmuş mahallesinden olup, Giresun merkezde oturuyorlar…

Ve sağ olsun, sorduğum sorulara samimi bir şekilde yanıt veriyor…

Hatta ‘Çam Kozalağı Şurubunun’ sağlığa yararı olduğunu öylesine bilimsel verilerle anlatmaya çalışıyor ki; sanırsın üretici değil de, tıp uzmanı!…

Yani o kadar güzel dil kullanıyor ve öylesine güzel bir iletişim ve ‘söz köprüsü’ kuruyor ki; insanın almayacağı ürünü de alası geliyor…

Şaka bir tarafa…

Gerçekten de dükkanın içindeki ürünler ‘el yapımı’ yerli ürünler…

Makarna ve Eriştiler…

El yapımı tarhanalar…

Şebinkarahisar patentli pestil tatlıları…

Fırın kuruları vesaire, vesaire…

Hepsi de ‘yöresel gıdalar’ satılıyor…

Ve bu arada şöyle bir öneri getiriyorum satıcı hanımefendiye ve diyorum ki;

“Buradan mademki hep Şebinkarahisar ürünleri satıyorsun. Şu duvara bir Şebinkarahisar Kalesinin büyütülmüş bir resmini ve yanına da Avutmuş Bağları ve Tamzara’nın fotoğrafını assanız da; sattığınız ürünlerin ‘yöre ürünlerinin’ yöresini de görse alıcılar daha iyi olmaz mı?” diye soruyorum…

Eşiyle birlikte yanıt veriyor hanımefendi;

“Güzel olur da hocam… Henüz şimdilik bizim gücümüz yetmiyor ve hem de belediye kendi kafamıza göre iş yapmamıza izin vermiyor” diye yanıt veriyor…

Sohbetimizi kısaca özetlersek;

Bir zamanlar ‘giyeceğimizden-yiyeceğimize’ kadar kendi ürünlerimize sırt çevirip ve ‘yabancı ürün kullanma modasına’ ayak uydurduk….

Hala da uyduruyoruz ya…

Ama son zamanlarda -gecikmeli de olsa- toplum ‘ithal ürünlerin’ kalitesiyle ‘yerli ürünler’ arasındaki farkı anlamaya başladılar…

Ve üç kuruş pahalı da olsa ‘yerli ürün’ peşine düşüyorlar…

Umarız en kısa zamanda her konuda kendimize döneriz…

Ve ne zaman kendimize dönersek, işte o zaman birbirimize yeteriz.

Bu duygularla;

Hoş kalın,

Hoşça kalalım,

Sağlık ve esenlik içinde olalım…

En önemlisi de;

Doğal yaşamdan uzak kalmayalım…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM