Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
O BİR TOPLUMCUYDU O BİR TİYATROCUYDU
  • 0
  • 154
  • 27 Ocak 2021 Çarşamba
  • +
  • -

Hani;

‘Acı haber tez duyulur” derler ya…

Şu ‘sosyal medyanın’ icadından sonra;

‘Acı haberler’ daha da tez duyulur oldu..

Aza önce bu sayfada şöyle bir haber okudum;

“Ağabeyim Yusuf Cabbar Dizdar’ı kaybettik.”

Bu acı duyuruyu yapan kişi ise;

Kız kardeşi ve bizimde Öğretmen Okulundan arkadaşımız;

Ve İstanbul’da öğretmenlik yapan (ve orada emekli olan) meslektaşımız Zeynep Dizdar’dı.

Sosyal medyaya düşen bu acı haberi okuyunca;

Önce şaşırdım.,.

İnanmak istemedim..

Hatta ‘teyit etmek için’ kardeşi Zeynep ile iletişime geçtim.

Ve arkadaşımız;

“Ne yazık ki doğru kardeşim.”

“Ağabeyimi yakalandığı hastalıktan kurtaramayarak kaybettik” dedi.

Peki bu sözünü ettiğim Yusuf Cabbar Dizdar kimdi?

Tanımayanlar ve bilmeyenler için hemen söyleyeyim;

68 Kuşağı devrimcilerindendi..

Giresun Postanesinde çalışırdı…

12 Eylül Darbesinin ilan ettiği;

1402’liklerdendi…

Toplumcu bir düşünce yapısına sahipti…

Bizim dönemin iyi tiyatro oyuncularından biriydi…

Faşizme ve emperyalizme oldum-olası düşmandı…

Emek ve insan hakları savunucusuydu…

Doyumsuz bir beyne sahipti;

Ve bu nedenle de, bıkıp-usanmadan bol-bol kitap okurdu..

Edindiği bilgileri beyinde saklayıp, hamallığını yapmaz;

Arkadaşlarıyla paylaşınca çok mutlu olurdu…

Sözü uzatmayalım;

Birçok 1402’likler gibi, o da bir yolunu bulup Avrupa’ya kaçtı..

Sılaya hasret ve aç bir şekilde gurbet ellerde çalıştı…

Yıllarca öz yurduna ve baba ocağına gelemedi…

Mitinglerde kol-kola yürüdüğü birçok arkadaşının yüzünü göremedi….

Halbuki o faşist 12 Eylül darbesi olmasaydı…

Ve birçokları gibi Yusuf Cabbar Dizdar’da yurt dışına kaçmasaydı;

Belki ’72.Koğuş’ oyununda tekrar oynayabilirdi…

Kim bilir belki de; ‘Duvarların Ötesi’ oyunun veya ‘Güneşte 10 Kişi’ oyunun yönetmeni Yusuf Cabbar Dizdar arkadaşımız olabilirdi…

Vay be!…

Olmadı bu be Yusuf kardeşim…

Bu ‘acı haberin’ bizleri çok yaraladı…

Zaten 12 Eylül fırtınasına yakalananlar;

İster yurt dışına kaçsın…

İster kısa bir süreliğine tutuklanıp içeri tıkılsın!

İsterse bir müddet hapis yatıp dışarıya çıksın;

Yarasız-beresiz yol alamıyor ki…

Yürümeyi düşündüğü yolu tam olarak tamamlayamıyor ki…

Ya, ciğerleri arızalanıyor…

Ya, beyninde arızalar beliriyor…

Ya, kalpten ölüyor…

Ya da kanser hastalığına yakalanıyor…

Ve hiç beklenmedik bir zamanda bu dünyayı erken terk edip gidiyor…

İşte bunlardan birisi de;

Yusuf Cabbar Dizdar arkadaşımız oldu…

Yani;

Sözünü ettiğim sevgili arkadaşımız, yaşamını Avrupa’da sürdürürken önce ‘tekerlekli sandalyeye’ mahkum oldu…

Çok kısa bir süre öncede ‘kanser’ hastalığına yakalandı…

Ve bu hastalıktan yakayı kurtaramadı…

Şimdi arkadaşımızın bu ‘acı haberini’ hangi cümlelere bağlayıp da bitirsem bilmem ki…

Ama bir şekilde bitirmeliyim…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

68 kuşağı arkadaşlarımızdan Yusuf Cabbar Dizdar’ın yaşamını yitirdiğini bu ‘sosyal medya sayfası’ üzerinden öğrendim…

Tahsin Dervişoğlu arkadaşımızın verdiği bilgiye göre de;

Avrupa’dan gelecek olan cenazesi Perşembe günü Giresun Yeni Mezarlıkta toprağa verilecek…

Son söz;

Güle güle git sevgili arkadaşım, güle güle git…

Yalların ışık, mekanın cennet olsun…

Umarım gittiğin yerde 68 kuşağı arkadaşlarınla birlikte olursun…

Ve bu dünyada bulamadığın mutluluğu orada bulursun…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM