Nüfus hizmetleri kanununda küçük bir değişiklik yapılıp meclise sunuldu. Bu kanunun 22. Maddesine yapılan küçük fakat etkisi büyük ilave bazı kesimleri fena kızdırdı. Bu kesim her zaman din ve dini çağrıştıran her şeyde aynı tepkiyi verirler, kırmızı görmüş boğa gibidirler. Ancak öyle akla zarar yorumlar, beyanatlar yapıldı ki pes dedirtti.
Beyler! Bu kadar gürültüye gerek yok. Nüfus hizmetleri kanununun 22. Maddesine ilave yapılıyor. “Evlendirme yetkisi” başlığının altındaki 2.fıkraya ilave olarak “il ve ilçe müftüleri” ifadesi ekleniyor. Bu kanunun yürürlükteki 22.maddesinin 2.fıkrası şöyle: Evlendirme memuru; belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır.” İşte buna “il ve ilçe müftüleri” ilave yapılacak hepsi o kadar. Muhtarın yaptığını müftü de yapabilecek. Ne yani yapamaz mı?
Medeni kanunda her hangi bir değişiklik yok ki. Yok çocuk evlilikleri olacakmış, yok çok evliliğe kapı aralanacakmış. Bu düzenleme ile müftüler kanun dışına mı çıkacaklar Allah aşkına? Medeni kanunun 124 ve 130. Maddesi değişmiyor ki. Orada duruyor. Bakın 124. Madde ne diyor: “Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez“ 130.madde ise şöyle. “Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiş olduğunu ispat etmek zorundadır” .
Bunlar ya değişikliği okumamışlar ya da bilerek çarpıtıp kafa bulandırıyorlar. Üstelik mevcut kanunun ilgili maddesinde bakanlık “nüfus müdürlerine” de bu yetkiyi verebilir diyor. Neden nüfus müdürü nikâh kıyabilirken devletin bir başka kurumunun idarecisi olan hem de fakülte mezunu olan kişi nikâh kıyamaz? Bunun makul izahı yoktur.
Bununla ülkenin bölüneceğini iddia etmek kadar absürt bir iddia yoktur. Bu mantığa göre müftüler bölücü unsur mu oluyorlar yani? O zaman kürsülerden de indirin müftüleri. Madem bölücü unsur oluyorlar!
Düzenleme laikliğe aykırıymış. Akla ziyan açıklamalar. Şunu bilin ki Diyanet İşleri Başkanlığı 1924’de kurulmuş anayasal bir kuruluştur. İllegal değildir. Diyanetin ve birimlerinin hangi vazifeleri yapacağına yine kanunlar belirler. Muz cumhuriyetinde yaşamıyoruz. Hem Avrupa’da millet nikâhı Kilisede papaza kıydırır. Laik ülke Fransa’da da böyle. Buna ne dersiniz?
Şunu izah etmek zorundalar. Okuma yazmayı ancak bilen muhtar nikâh kıyabilirken, belediyedeki bir memur nikâh kıyarken en az fakülte mezunu olan müftü neden kıyamaz.? Müftünün muhtar kadar bilgi ve becerisi yok mu yani? Ama dert başka tabi. Karın ağrısı başka. İslam hayatta görünür olmasın, olacaksa vicdanlarda olsun istiyorlar. Din vicdan işidir diyerek yılarca bu milletin evlatlarını uyutmadılar mı?
Dini nikâh resmileştirmek de ne demek.? Olsun! Ne güzel. Bu memlekette imam nikahı-dini nikah denen ikili nikâh bir realite değil mi? Dini nikahı istediğin kadar geçersizdir de. Milletin en az dindarı, alnı secdeye varmamış bir ferdi bile resmi nikâhtan sonra bir de dini nikâh için hocaya gider. İşte mu düzenleme ile millet bu sıkıntıdan kurtulmuş olacak.
Cümleye bakar mısınız.. “Resmi nikâh ile dini nikâhın yarıştırılacağı bir ortam yaratılacağı da açıktır” .Belli ki bu tasarı hiç okunmamış. Tasarıda “müftüler” kelimesini görmeleri itiraz için kâfi demek ki. Bu kanunla dünyada örneği olmayan çift nikah da yavaş yavaş kalkmış olacak. Hem nikâh sadece müftülere bırakılmıyor ki. İsteyen yine belediyeye gider. Zorlamayın.
Ülkede milletin nikâh kıydırma sorunu yokmuş. Bunalar uzayda yaşıyor galiba. Millet neden iki ayrı nikâhla uğraşıp dursun. Mevcut durumda önce resmi nikah için belediyeye gideceksin sonra da en yakın camiye gidip imam efendiye dini nikah kıydıracaksın. Ne gerek var bunlara demek hakkım değil mi.? Bak önümüze bu işleri daha kolay kılacak, hem de dini yönden de rahatlatacak bir düzenleme geliyor. Vatandaş bundan sonra dilerse direkt müftülüğe gidecek nikah için imzasını atıp bu evliliği kayda geçirecek peşinden de müftü efendi aynı yerde duasını yapacak, hepsi 20-30 dakikada bitecek ve evine dönecek. Birilerinin gürültü yapması boşuna.