Kudüs Yahudi ve Hıristiyanlar kadar bizim için de önemli. Her şeyden evvel Kabe’den evvelki kıblemizdir Kudüs. Olaya bir toprak parçası veya bir coğrafya meselesi olarak bakmak son derece yanlış olur. Ümmetin her bir ferdi Mekke ve Medine kadar Kudüs bilincine sahip olmalı.
Kudüs ve çevresi nice peygamberlere ev sahipliği yapmış kadim bir şehirdir. Mescid-i Aksâ (İsra17/1) buradadır meselâ. Bugün Yahudilerin Mescid-i Aksâ’nın yerine Süleyman Mabedi inşa emelleri var. Bu sebeple Aksâ’nın altında arkeolojik kazılar yapıyorlar. Bir Yahudi için “Büyük İsrail” en büyük idealdir. Nil ile Fırat arası “Arz-ı Mevûd” dur. Tanrı tarafından onlara vadedilmiş topraklardır. Bayraklarındaki o iki mavi çizgi neyi simgeliyor sanıyorsunuz? Arz-ı Mevûd haritasına hiç baktınız mı? Nerdeyse bizim Kayseri’yi bile içine alıyor iyi mi?
Geliniz Kudüs’ün İslam ile tanışmasından günümüze kadar yaşadığı serüvene kısaca göz atalım.
Kudüs miladi 638’de Hz. Ömer tarafından fethedildi. Hz. Ömer’in şehre girişi ve sonrasında yaşananlar başka bir yazı konusu, şimdi ona girmeyelim. Daha sonra Emeviler tarafından yönetilen Kudüs, 1516 yılında Osmanlı idaresine geçene kadar çeşitli (Abbasiler,Fatımiler, Selçuklular,Eyyubiler ve Memluklular) devletlerin idaresine geçti.
Kudüs 1099 senesinde, hem de 15 Temmuz 1099’da (1187’de Selahaddin Eyyûbî tarafından tekrar islam devletinin idaresine geçti) ve 1244 senesinde iki defa Haçlıların eline geçti. Kudüs’ün fethedilene kadar gülmeyeceğim deyip başında hep siyah sarıkla gezen Kudüs fatihi Selahaddin Eyyûbî’yi rahmetle yâd edelim.,
Kudüs 1516’da Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Zaferi ile Osmanlı idaresine geçti. Yavuz’un Kudüs’e girdiği tarih 29 Aralık 1516. Böylece Kudüs’ün 401 yıl süren Osmanlı dönemi başladı. 9 Aralık 1917 de Birinci Cihan harbi sırasında, tam 401 sene sonra Kudüs İngilizlerin eline geçer. Sahi İngilizlerin ne işi vardır bu topraklarda? Haritaya bir bakar mısınız? İngiltere neresi Kudüs neresi? Bugün için de aynı sual sorulmalı. Ne işi var ABD’nin buralarda? ABD bu bölgeye 10870 km mesafede ve uçakla 15-16 saatte ulaşılıyor. Tam burada bir not daha ilave edelim. Kudüs’ün düşmesi aslında 1917 değil Cennet mekan Sultan Abdülhamid’in düşürüldüğü 27 Nisan 1909’dur. Zira Filistin’de bir Yahudi devletin kurulması önünde en büyük engel Abdülhamit Han’dır.
İlginçtir, 1516’nın Aralık ayında bize geçen Kudüs yine bir Aralık ayında elimizden çıktı. Yine ilginçtir ABD Başkanı Trump’un Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan tarihi de 6 Aralık 2017.
1948’e kadar İngiliz idaresinde kalan Kudüs 14 Mayıs 1948’de Filistin toprakları üzerinde ümmetin bağrına bir hançer gibi saplanan Siyonist Yahudi devletinin kurulmasıyla artık terör devleti İsrail’in kontrolüne geçti. Her ne kadar Kudüs’e 1947’de BM tarafından özel uluslararası bir rejim statüsü verilse de bugün fiilen İsrail’in kontrolündedir.
Şimdi tarihten ibretlik birkaç not aktaralım…
Kudüs ilk defa Hz. Ömer tarafından hem de savaşsız bir şekilde teslim alındı. Kudüs halkı şehri bizzat Halife Ömer’e teslim etmek istediler ve onu davet ettiler. Halife Ömer(ra) Kudüs’e gelerek şehri Patrik Sophronios’tan teslim aldı ve anlaşma imzaladı. Bu anlaşma özetle; cizye ve haraç karşılığında mal ve can güvenliğini, din ve ibadet hürriyetini öngörüyordu. Öyle de olmuştur.
Ancak Kudüs 1099’da Haçlıların eline geçince şehrin sokaklarında akan kan diz boyu olmuştur. Haçlılar şehirdeki bütün Müslümanları, hatta Müslümanlara yardım ettikleri gerekçesiyle Musevileri kılıçtan geçirerek tam bir vahşet sergilediler. Evlerde, sokaklarda hatta camilerde bulunan herkesi kadın ve çocuk demeden öldürdüler. Bu vahşetin şahidi tarihçi Raimundus, Harem-i Şerif’e giderken cesetlerin ve kan birikintilerinin içinden geçmek zorunda kaldığını söyler.
Diğer taraftan 88 sene sonra 1187’de Selahaddin Eyyubî Kudüs’ü tekrar ele geçirince Müslümanlar hiçbir taşkınlık ve yağma yapmadılar. Zaferlerini sükunetle kutladılar. Haçlılar şehri terk ederken Yahudi ve Hıristiyan halkın şehirde kalmasına izin verildi.
Haçlılardan temizlenmesinden 730 sene sonra Kudüs, 9 Aralık 1917 de tekrar haçlıların kontrolüne geçti. İngiliz generali Allenby şehri Osmanlıdan teslim aldı. Devrin İngiltere Başbakanı Lloyd George aynı akşam Avam Kamarasında yaptığı konuşma ibret vericidir: “Kudüs’ün alınması İngilizler için mükemmel bir Noel hediyesi olmuştur”. Kudüs’ün düşmesi haberi üzerine Avrupa’daki kiliselerde çanlar çalınıp şükür ayinleri yapıldı. Daha da acısı ne biliyor musunuz? Kudüs’ün asırlar sonra tekrar Hıristiyanların eline geçmesi Birinci Cihan Harbinde müttefikimiz olan Almanya’da bile sevinçle karşılanarak bazı kiliselerde çanlar çalınıp kutlamalar yapılması. Atalarımız ne güzel söylemiş: Ayıdan post, gâvurdan dost olmaz.13.12.2017