Duydunuz mu?
Şeyi diyorum;
Kurban Bayramı nedeniyle -Yap İşlet Devret’ tarzı yapılan köprülerin dışındaki köprülerden ücret alınmayacakmış…
Gördünüz mü başımıza gelenleri…
Yine olan biz garibanlara oldu…
Hayatında bir kere olsun o büyük köprülerden geçmeyen sade vatandaşa oldu…
Dağlarda koyunuyla-kuzusuyla yaşayan vatandaşa oldu ne olduysa…
Kısacası;
Çok hayal etmesine rağmen, yolu bir kere o devasa köprülerden geçemeyen vatandaşlara kesildi yine fatura…
Demek;
Karayolları sorumluluğunda olan köprüler ücretsiz..
Yap-İşlet-Devret statüsünde olan köprüler ücretli hemi?
Vay anam vay!
Vay benim başıma gelenler!
Gördün mu olan yine bize oldu…
Kabak yine bizim başımızda patladı!
Sana ne mi?
Bana ne mi?
Köprüden geçmeyenlere ne mi?
Bazı köprüler ‘paralı’ bazı köprüler ‘parasız’ diye reden mi dert ediniyorum?
Niye mi sıkıntıya sokuyorum?
Üstüme vazife olmayan şeyin üzerinde niye mi düşünüyorum?
Nasıl düşünmek arkadaş, nasıl düşünmem!
Nasıl düşünmem birader, nasıl düşünmem!
Keşke bütün köprülerde ‘ücretli’ olsaydı da, biz garibanların masrafı yarıya düşseydi!
Keşke karayolları’nın sorumluluğunda olan köprülerde ücretli olsaydı da; köprüden geçecek olanlar, ücretsiz köprülerden geçmeyi tercih etmeselerdi…
Niye mi?
Niyesi var mı kardeşim;
Herkes parasız köprüden geçmeyi tercih ederse, hazineden ödeyeceğimiz (yani ortak bütçemizden) ödeyeceğimiz ücret daha çok olacak da, onun için keşke bütün köprüler ücretli olaydı diye yanıp tutuşuyorum!
Bugünkü gazetelerdeki haber ne kadar doğrudur, değildir onu bilemem ama…
Eğer yazılanlar doğruysa; (araba geçse de-geçmese de) geçmiş gibi sayıp, garanti verdiğimiz şirket ve firmalara bu kez tahminen 72 Milyon 205 bin lira ödeyecekmişiz..
Şimdi anladınız mı niye bu kadar çok üzüldüğümü?
Niye bu kadar dert edinip düşündüğümü?
Neden bu kadar “Oooofff anam ooff” diyerek kederlendiği mi?
Hani bizim çok ünlü bir halk türkümüz vardır da, bir kıt’asında şöyle der;
“Köprüden geçemiyom,
Az doldur içemiyom.
Sen benden geçtin ama,
Ben senden geçemiyom” diye…
İşte bu hesap;
Bizlerde ‘Deli Dumrul Köprüsü’ gibi geçmediğimiz köprülerden (direkt olarak olmasa da) endirekt olarak, dolaylı yollardan hayatta bir kere geçmediğimiz köprülere ücret ediyoruz…
Kim bilir az önce sözünü ettiğimiz bu türkünün sözleri bir yavuklu için söylenmiş sözler olsa da…
Bu türkünün sözlerini ‘geçmeden para ödediğimiz köprülere’ uyarlayabiliriz..
Yani;
“Köprüden geçemiyom,
Geçmeden para ödüyom,
Beni ne kadar soyarsan soy,
Yinede senden vazgeçemiyom.” diye uyarlasak pekte abartmış olmayız diye düşünüyorum…
Hatta şöyle bir nakaratta yapabiliriz;
“Sen sırtıma vurdukça tozukuyom,
Sana daha da çok aşık oluyom!” dersek, daha da anlamlı olur diye düşünüyorum!…
Efendim,
Her ne kadar ‘köprüden geçme’ gibi bir lüksümüz olmasa da…
Ve ‘geçmediğimiz’ halde parası bizim cebimizden çıksa da…
Biz yinede ‘köprüden geçecek’ olanlara bir kıyak yapalım…
Ve ‘araç’ şeklinin fiyatlarını açıklayalım;
1.Sınıf araçlar 103.05 lira
2. Sınıf araçlar 164.85 lira
3.Sınıf araçlar 195. 75 lira
4,Sınıf araçlar 259. 65 lira
5.Sınıf araçlar 327.65 lira imiş…
Son sözümüz temenni biçiminde olacak…
Şöyle ki;
İnşallah herkes -bedava diye- ücretsiz geçilecek köprülere yönelmez ve (dalgınlıkla da olsa) ‘ücretli’ köprülerden geçmeyi yeğlerler de, bizlerin çıkacak parada biraz azalmış olur!
Bu duygularla;
Şimdiden iyi bayramlar..