Kadın hem ailenin hem de toplumun temel yapı taşıdır. Kadınsız bir toplumun var olması mümkün değildir. 8 Mart günü kutlanan dünya kadınlar günü esasen kadınlar, Sosyal, ekonomik, siyasi ve idari birçok hakkına sahip çıkmasını hedeflemektedir.

Dünya kadınlar günü bir gündür fakat biz kadınları tüm bir yıl boyunca sevmeliyiz. 8 Mart günü sadece onlar için özel tasarlanan bir gündür. Bizim onları sadece bir gün sevmemiz için yapılmamıştır. Ülke olarak kadınlara verdiğimiz önemi hem iyi hem kötü örneklerle açıklayabileceğimiz birçok olayla karşılaşıyoruz. Televizyonlarda her gün kadınlara yapılan birbirinden farklı birçok şiddet görmekteyiz. “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyen Mustafa Kemal Atatürk döneminde kadınlara birçok hak verilmiştir. Ama o günler geride kaldı. Toplumumuz artık kadınlara karşı duyarlı değil. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden gün geçtikçe kadınlar gününün önemi artmaktadır. Çünkü ne zaman kadınlar günü olsa dünya, kadınları önemser hale geliyor. Bundan dolayı kadınlarda bu güne özel olarak hazırlanarak kendi sorunlarını dile getirebiliyorlar.

Oysaki “kadınlar çiçektir” “cennet annelerin ayakları altındadır” sözleriyle büyümüştük biz. Kadınlara hep iyi davranıp, hep mutlu olmaları için elimizden geleni yapardık. Yine de ülkemizin her yerinde o kadar güzel örnekler var ki kadınlara duyulan sevgi üzerine anlatılsa kelimeler yetmez. Babamızın annemize duyduğu sevgi, anneannemize veya babaannemize duyulan saygı bunların en iyi örnekleridir. Biz gençler olarak doğruyu ve yanlışı ayırt edebilen bireyleriz. Bir kadına vurabilecek kadar aşağı konuma geldiysek ne yazık bize ne yazık bizi büyüten annemizin hakkına.

Kadınlara verilen haklara sahip çıkmak, onların yaşam şartlarını yükseltip onlara uygulanan haksızlıklara önce erkekler olarak bizim dur dememiz gerekiyor. Çıkın ve doğaya bir bakın. Hangi hayvan eşine kötü davranıyor. Peki ya kadınlara kötü davrananlar dışarıda gördüğümüz hayvanlardan daha kötü değiller mi?

Mustafa Kemal Atatürk “Dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir” diyecek kadar kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini takdir etmektedir. Kadın haklarını batılılaşmanın ve çağdaşlaşmanın bir unsuru olarak algılamıştır. Türk kadınına her zaman güvenmiş ve Türk kadınının toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü reformlara imza atmıştır. Hiçbir ülkede, hiçbir lider, kadın hakları için böylesine duyarlı olmamış ve böylesine savaşmamıştır. Bu yazıda Mustafa Kemal Atatürk’ün kadın ve kadın eğitimine verdiği önem irdelenmiştir.