BU KADAR ZORLANMADI…
Hasan Turan Milletvekili oldu.
İstanbul Giresun STK Federasyonu seçime gitti..
Yeni yönetimini oluşturdu..
Oluşturdu oluşturmasına da…
Peşinden kıyamet koptu..
Kimine göre; bu seçim bir yenilgi..
Kimine göre; her yönetim çalışma arkadaşlarını kendi belirler..
Kimine göre; Federasyona hizmeti olanlar gözardı edildi..
Kimine göre; “hizmet etse ne olur, yönetimde olması şart mı?” denildi..
Eleştiri uzadıkça uzadı..
Başta Halil Kütük olmak üzere, Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Ada’nın, TACSAN Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Cihan’nın, Arnavutköy Giresunlular Derneği Başkanı Ahmet Kabasakal’ın 40 kişilik yönetimde olmaması sevenlerini küstürdü..
Küsenler içinde başka Giresun STK başkanları da var..
Tek liste ile seçime gidilmesi eleştirildi..
Yönetime alınma sözü verilipte alınmayanlar arasında kırılanlar oldu..
“Böyle liste olmaz! Bu yönetime saygı duymam” sesleri yükseldi..
Peki, bu listeyi kim önerdi?
Hala ortaya çıkıp açıklama yapan olmadı..
Vekil Hasan Turan’n, bu oluşumda parmağı olup olmadığı merak konusu oldu..
Herkesin yakından tanıdığı ve Giresun camiasının aşına yüzleri küstürülünce, federasyon kanadından çıkıp birisi açıklama yapmaya cesaret edememesi..
Seçimi eleştirenler ve konuşanlar, hep dışarıdan Giresunlu gurbetçilerden geldi..
Sokaktaki yansımalara bakılınca, federasyonun artık eskisi gibi olmayacağı görülüyor..
Sakın kimse; “boş verin! Yarın unutulur!” gafletine kapılmasın!
Yeni bir duruş için hareketlenmeler başladı bile..
Halil Kütük gibi; Alucra ve Şebinkarahisarlılardan sonra gurbette Giresun dernekçiliğinin en büyük duayeni eleştiriler karşısında; “ En büyük deliliği Federasyon Başkanlığına aday olmayıp, altın tepside sunarak yaptım.” diyorsa, böyle bir tecrübenin geçmişte gösterdiği davranışa vefa örneği gösterilip, böyle bir tecrübe dışarıda bırakılmamalıydı..
Dikkat edin Milletvekili Hasan Turan, en büyük övgüleri yurt dışı çalışmaları ve yardım kurumlarıyla birlikte olmaktan aldı..
Abdurrahman Ada ise; her zaman Giresun’u ön planda tuttu..Federasyona da her türlü desteği verdi..
Abdurrahman Ada’nın ön ayak olduğu ve akılda kalan Giresun’a hizmetlere bakalım..
*Onlarca öğrenciye burs..
*Dereli’de öğrencilere tır dolusu kırtasiye ve giyecek..
*Esenyurt’ta kaba inşaatı biten ve 10 milyon liraya mal olacak olan ‘Giresun Kültür Evi’
*Görele’ye Prestij Caddesi..
*Yayın hayatı süren ve onurla “GİRESUN” adı taşıyan bir Gazete..
*Çamoluk’a sözü verilen ‘Çocuk Oyun Sahaları’
*Görele’ye Çocuk Oyun Parkları…
*Her ihtiyaç sahibini az-çok geriye çevirmeyen bir “el”..
Gurbette marka olan Başkan Abdurrahman Ada, her zaman Federasyonun yanında da olunca, listeye alınmayışı kendisinden çok sevenlerini, onu taktir edenleri üzdü..
Serkan Cihan kardeşimiz, en zor günlerinde Giresunspor’a sponsor olan bir kardeşimiz..Biri gurbette Emeksanspor , dieri Giresun Amatör kümede Doğankentspor gibi 2 güzide takımı halen yaşatan, gençlere hizmet eden biri..Kendilerine ait İstanbul’daki işyerindeki 1200 işçisinin 800 tanesi Giresunlu ve Karadenizli olan bir işadamımız..
Federasyonun ve Hasan Turan’ın yanında desteğini esirgemeyen bir Giresun hastası..
Kendisine yönetim sözü verilip, kendini ya da yönetime sunduğu arkadaşlarını 40 kilik yönetim listesinde görmeyince, ister istemez üzüntüsünü açıklamak zorunda kaldı…
Ahmet Kabasakal; Yeni ilçe Arnavutköy’de Giresun adına, STK adına, siyaset adına bir çok ilklere imza atan bir iş adamımız..Her Federasyon toplantısına katıldı.. Adeta Basın Sözcüsü gibi federasyona yapılan eleştirilere bile göğüs gerdi.
Artık olan olmuş. Biten bitmiş..Atı alan Üsküdar’ı geçmiş..
Bundan sonra ne olur bilinmez ama, İstanbul’da Giresun adına yeni oluşumları, birliktelikleri herkes beklesin..
Kırılan kalpler, küstürülen değerlerimiz hele de Giresunlu olunca, geriye dönüşleri biraz zor…
YAPAYALNIZ TEK BAŞINA
Aydındere’den Kovanlığa inenler görecektir..
Derenin üzerinde bir büyük taş..
Ve taşın üzerinden yapayalnız bir Çam ağacı..
Taşın bir tafafı yola , diğer tarafı dereye sınır..
Olanca güzelliği ile her mevsim görenlerin ilgisini çekiyor..
O kadar güzel ki, bizlere de fotoğrafını çektirmeden göndermedi..
ERİCEK TEPESİNDE
BAYRAK BEKLEYEN DİREK..
Hatırlayacaksınız Paşakonağı Ericek Tepesine bin bir zorlukla Türk Bayrağı asılmıştı..
Nedendir bilinmez, direk bayraksız..
1700 metre tepede; adeta bayrak getirecekleri gözlüyor ..
ORDU İLİNDE RADAR…
GELENİ GİDENİ SOYAR…
Öyle bir tuzak ki..
Düşünene helal olsun..
Mübarek para makinesi ..
Önden gidene…
Arkadan gelene..
Göz açtırmıyor..
Sürücünün gözü flaş patlayınca açılıyor..
Ordu şehir içi sınırlarında 3 kez tuzağa düşen var..
Yabancılar yangında..
Okur-yazar olmayanlar da aynı..
Belirli aralıklarda her flaş çakını Ordu Belediyesine para olarak gidiyor..
Adım başı ışık..
Belirli aralıklarla “Trafik Kurallarına Uyunuz” ikazı..
Şehir içinde hız yapma imkânınız zaten yok…
Burada ne yapılmak istenildiğini anlamak zor..
Her bölüm farklı hızda…
Otomobil 70, 80, 90, 110….
70, 80 levhaları var..
90, 110 levhaları yok…
Ordu’yu bir baştan bir başa geçmek için, her şeyi bir kenara bırakıp, hız levhalarını kaybetmemeye dikkat edeceksin…
Sürücü; kendisinin ve arabanın değil, Ordu Belediyesi’nin istediği gibi gitmek zorunda..
Eğer vatandaştan para tırtıklamak ise, şehir içindeki ışıkları bari kaldırın..
Ordu içinden geçen zırt pırt ışıkta dakikalarca duracaksa bu radar neyin nesi..?
Sadece Ordu iline has bir uygulamamı bilen de yok!
Alınan paralar kime gidiyor?
Muhtemelen ya belediyeye, ya da Maliyeye..
Büyükşehir belediyelerine kendi trafiğini kendi belirler hükmü varsa, diğer büyükşehir belediyelerinde neden bu tür uygulama ile mağdur olan sürücüler yok?..
Parayı maliye alıyorsa, bu uygulama 81 vilayette neden yok?..
Ordu ili sınırları içinde şehir içi transit yoldan geçerken sabır gösterip, ağzını bozmayan sürücüleri tebrik ederim…
Bir günde 2 bin sürücü Ordu ili şehir içinde cezalı duruma düşürülüyorsa, elektronik trafik denetlemeyi akıl edenleri kutlarım…