Geçtiğimiz günlerde hem de bayramın ilk günlerinde Giresun’da meydana gelen helikopter kazası dikkatleri Giresun üzerine çekti. Jandarma Bölge Komutanı ve beraberindekileri taşıyan helikopter muhtemelen bir arıza sebebiyle inmeye çalışırken sisli havada dağlık ve kayalık bir alana düştü. Helikopterde bulunan mürettebat yanında komutanlar, eşleri ve çocuklarından oluşan kişiler yaralandılar ve şehit oldular. Şehitlerimize Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifalar dileriz.
Benim dikkatimi çekmek istediğim konu Giresun halkının ve medyasının bu konuda verdiği imtihanla ilgili. Kazanın oluşunu zaten seyreden ve kazanın ortaya çıkardığı müthiş sesi duyan bütün Giresun halkı genci ve yaşlısı ile olay mahalline ulaşmaya çalıştılar. Ulaşmaya çalıştılar diyorum çünkü ulaşılacak bir yer değil esasında. Dik arazide ve yılların verdiği tahribatla çakıl haline gelmiş keski n taş parçalarından oluşan arazide değil koşmak, yürümek bile zor. Olay mahalline koşan halk bayramlık giysilerini parçalamak pahasına yaralılarımızı bir an önce hastaneye yetiştirmek için birbiriyle yarıştılar. Belki de şehirden yeni gelen delikanlılar ve köyde yaşayan yaşlılar ilk defa böyle bir imtihanla karşı karşıya kaldılar. Helikopter parçalarını hemen sedye haline getirerek başları ve elleri üstünde ayakta durmanın zor olduğu yerde ayaklarını ve ellerini parçalamak pahasına yaralılarımızı incitmeden yola indirmeye çalıştılar.
Olay şahidi Mürsel Tekneci’nin yazdığı gibi “Şehitler için yapabilecek bir şey olmadığından, önce yaralılara müdahale ettik. En son olarak helikopterin ön kısmında enkaz altında kalmış askerimizi çıkararak, resimdeki enkaz parçasını sedye yaptık ve böylece son yaralıyı da o dik yamaçtan “Komutanım kurtulacaksınız, yola inmemize az kaldı, ha gayret” diyerek ve bir yandan dualar ederek yola indirdik ve ambulansa teslim ettik. Ambulansın içinde “Komutanım artık ambulanstayız” dediğimde gülümseyerek sağ el başparmağını kaldırarak adeta teşekkür etmesi unutulur mu hiç…”
Olay anından itibaren medya mensuplarının da olayı en doğru şekilde aktarma çabası da unutulur gibi değil. Olayı başından itibaren izleyen Alucra Haber Editörü Kadir Bekiroğlu kardeşimizin katkıları unutulmaz. Kadir Bekiroğlu, olay yerinden ulusal kanallara bağlanarak olayı tüm dünyaya duyurdu. Giresun Federasyonu Üyesi Salim Önal Üveça kardeşimiz hem çektiği fotoğrafları Habertürk TV’den Hasan Kübüç’e ulaştırarak olay yerinden ilk görselleri ulaştırdı hem de fiilen kurtarma çalışmalarına yardım etti. Salim Önal’ın ancak ertesi günü yorgunluğunu fark etmesi yerinden kalkamaması işin ne derece zor olduğunun göstergesiydi.
Giresun Medya Platformu Başkanı Sadi Toygar bizzat Alucra’ya gelerek olayı takip etti. İstanbul’da bulunan Habertürk TV’de yönetmen kardeşimiz Hasan Kübüç hem Giresunlu olarak hem de işin ehli biri olarak olayı başından sonuna kadar takip etti. Yağlıdere’den Fatih Aytekin Özdemir ve İHA Giresun Temsilcisi Resul Yanbul ile görüşerek olayı en doğru şekilde takip edilmesine yardımcı oldu. Yine bayram dolayısıyla Alucra’da bulunan Alucra com editörleri Tülay ve Selim Dolu çifti bizleri anın anına bilgilendirmeye devam ettiler. Aydın Kömürcü ise her zamanki gibi olayın görünmez kahramanı oldu.
Benim gördüğüm ve tespit ettiği kadarıyla Giresunlular bu bayramı helikopter kazası nedeniyle üzüntü içinde geçirdiler. Ancak kaza sonrası yaptıkları çalışma ve kurtarma gayretleri ile de herkesin takdirini kazandılar. Giresunlu medya mensupları da olayı en doğru ve gerçek boyutları ile kamuoyu bilgisine sunarak vazifelerini yerine getirdiler.
Mutluyum çünkü Giresunluyum, mutluyum çünkü Giresun Medya Platformunu 9 yıl önce kurarak çok iyi bir iş yapmışız.