Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
Halk liderine saygı duyuyor lider kendini çoban sayıyor
  • 0
  • 205
  • 25 Haziran 2021 Cuma
  • +
  • -

Merhaba sevgili dostlar,

Merhaba değerli canlar,

Bugünkü sohbetimiz;

Siyasi parti liderlerinin halka hangi gözle baktığı…

Halkında siyasi liderlerine nasıl ‘taptığı’ üzerine olacak…

Ve sohbetimiz şuradan başlayacak;

Yıl; 1926’dır

Cumhuriyet daha 3 yaşındadır…

İzmir Muallimler Gecesinde; Mustafa Kemal Atatürk, genç bir muallim olan Hasan Ali (Yücel) ile tanıştırılır…

Ve Mustafa Kemal Atatürk, karşısında özgüveni yüksek dağ gibi duran genç muallimi görünce, kendi jargonuyla şu soruyu sorar;

“Bu ülke nasıl kurtulur çocuk?”

Genç muallim Hasan Ali Yücel hiç çekince duymadan şöyle yatın verir bu soruya;

“Bu ülke kendine ne zaman lider aramazsa, ancak o zaman kurtulur paşam” der…

Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzüne bir tebessüm düşer…

Gök-mavisi gözlerinin derinliğinde yepyeni bir umut ışıkları belirir.

Ve yanındaki kurmaylarına dönerek;

“Bu sözü de, bu muallimin adını da not alın” der…

Ve zamanı gelince Hasan Ali Yücel’i, kurmayı düşündüğü Türk Dil Kurumunun altyapı çalışmalarında görevlendirir…

Daha sonra da ‘Milli Eğitim Bakanlığına’ getirilir…

Ve 1946 yılında çoğulcu demokrasiye geçilince de görevine son verilir…

Ve aradan çok zaman geçmeden de;

İktidar ve siyasi parti liderleri kendisini halkın çobanı sayan…

Halkını -demokrasiden uzak- koyun gibi güdülmek istenilen sisteme geçilir!…

Şimdi ben böyle bir tabir kullandığım diye bana ne kadar hırslanıp ve gönül koyanlar vardır; tahmin bile etmek istemiyorum…

Ama bunu ben demiyorum ki…

Bunu geçmişte halk bizzat kendi ağzıyla söyledi…

Yani Süleyman Demirel için;

“Bizi 50 yıldır Çoban Sülo yönetti” dedi…

Ve bu tanımlamaya da kimseler itiraz etmedi…

Eh, bu tanımlamaya kimse etmediğine göre…

Şimdi de buna benzer bir tanımlamayı sayın cumhurbaşkanımız, partisinin 57 milletvekiliyle yaptığı bir toplantıda şöyle dile getiriyor.

Toplantıda bir milletvekili diyor ki;

“Sayın cumhurbaşkanım, eskiden çocuklar çobanlık yapıyordu.

Şimdi eğitim zorunlu olduğu için kimse çobanlık yapmıyor.

Liseden sonra, ben okudum ‘çobanlık mı’ yapacağım” diyor..

Ve bu değerlendirmeye sayın cumhurbaşkanım şöyle yanıt veriyor;

“Çobanlık kötü bir meslek mi?

Bütün peygamberler çobandı.

Hepiniz çobansınız.

Hepiniz sürünüzden mesulsünüz.

Peygamber efendimizin bir söze var;

Mesleğin iyisi kötüsü olmaz, hepsi şereflidir.” diye değerlendiriyor.

Sayın cumhurbaşkanımız doğru söylüyor söylemesine de…

Doğru değerlendiriyor, doğru değerlendirmesine de…

Ben kendimi kurtaramıyorum abuk-sabuk düşünmekten!.

Ve işi daha da absürt bir şekilde ileri taşıyarak;

“Bu toplumun yüzde-doksanı düşünme zahmetinde bulunmaz.

Sürü psikolojisine alışık…

Ne tarafa ıslık çalınsa oraya yönlendirilebilir.

Yani;

‘Otur’ dediğinde oturur..

‘Kalk’ dediğinde kalkar..

‘Yat’ dediğinde hiç itiraz etmeden yatar!

Kısacası ‘ıslık diliyle’ yönetilebilir…

Demokrasinin olmazsa-olmazlarından;

Yönetim biçimine demokratik katılımcılıkmış…

Fikir ve düşünce paylaşımıymış…

Özgürce ve korkusuzca eleştiri hakkı kullanmak falanmış!

Vesaire, vesaire..

Üstüne bir sünger çek ve geç bunları!..

Bu gibi işler, sadece ve sadece siyasi liderlerimizin bileceği işlerdir…

Bunlar sadece ve sadece seçtiğimiz milletvekillerinin bileceği ince işlerdir!

Bu konuyu yüzyıllar öncesi dizelerinde nasıl anlatıyordu o büyük ozan Pir Sultan Abdal;

“Uyur idik uyardılar

Diriye saydılar bizi,

Koyun olduk, ses anladık

Sürüye saydılar bizi.”

Eeeee?

E’si şu;

Demek ki aradan yüzyıllar geçse de…

Ne kadar devir değişirse değişse de;

‘Bizim hal ve gidişimizde hiçbir değişiklik olmuyor…

Ama yine de umudumuzu yitirmemiz gerekir…

Gün olur, devran döner…

O günleri biz görmesek de;

Bir bakarsın her şey olumlu bir şekilde değişmiş olur…

Ve bu umudumuzu beslemek içinde Şems-i TEBRİZİ’nin şu tespitleriyle bitirelim sohbetimizi;

“Anladım ki insanlar;

Susanı korkak.

Görmezden geleni aptal.

Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.

Oysa biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.

Göz yumduğumuz kadar dürüstler.

Ve sustuğumuz kadar insanlar.”

Hoş kalın…

Hoşça kalalım…

Sağlık ve esenlik içinde olalım.

En önemlisi de;

Kimsenin sürüsü olmayalım…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM