Değerli Gündem okurları,bu konular derin konular ancak gözün gördüğü ve aklın erdiği şeyler vardır ya bende o düşünceyle değerlendirme yapmak istiyorum.Fetö darbesi olarak adlandırılan bu konu artık ulusumuzun gündeminin birinci sırasına oturan konu oldu. Neredeyse aklı eren de ermeyen de bu konulara mutabık artık. Bende medyanın içinde yer aldığım için malumunuz her gittiğimiz ortamda gündemde olan konu DARBE konusu insanlar “Gazeteci her şeyi bilir” algısıyla vatandaşların sorularında, odak noktasında oluyoruz.
Selam verdiğimiz herkes, her kesim konuyu darbe ve darbecilere getirince yetişebildiklerimin hemen hepsine aynı cevabı veriyorum.Ortada menfaat ve çıkar söz konusu olunca bunlar oldu diyorum ne birine ne ötekine bir şeyler demek istemiyorum.Daha doğrusu o konu için yorumcu olmaya bile yetki vermem kendime. Olayların patlak verdiği baştan başladığınızda öyle..
Fethullah Gülen aralarında BBC’nin de bulunduğu bir grup medya kuruluşuna verdiği röportajda darbe girişimini eleştirmiş ve bu girişimde iktidara yakın kişilerin yer aldığını iddia etmiş.
İsterseniz ilk oradan başlayalım ortada bir senaryo olduğunu söyleyen Gülen, darbe girişimiyle ilgili olarak ‘Kemalistler, ulusalcılar, milliyetçilerden’ bahsetmiş.
Yine birkaç gün öncesi Gülen, darbe girişiminin arkasında kendisinin yer aldığı iddialarıyla ilgili soruya da aynen şu cevabı verdi.
Olduğu gibi naklediyorum ve bu açıklamalardan çıkarılacak dersleri teveccühünüze bırakıyorum.
Çok söze belki de gerek yok olanlar bu denilenler bu. Hem Amerika’da bulunan Gülen’in açıklamalarını okuyup değerlendirelim ama aman aman kaosa da meydan vermeyelim. Bakın Gülen ne diyor bu konulara:
“Fiilen darbeyi bin defa telin ederim. Darbe teşebbüsünü de telin ederim. Darbe yapalım mı mülazasına karşı da makas gibi kollarımı açarım.
“Benim kanımı içmek isteyen insanlar bile, demokratik usullerle şayet iktidara gelmişlerse onların anti-demokratik bir yolla bertaraf edilmelerini hiçbir zaman düşünmedim.
“Kanımı içseler bile darbeyle onların üzerine gelen insanların arasına girer, kollarımı makas gibi açarım, ‘burası çıkmaz sokak’ derim”.
‘Kendilerine yakın insanlar esasen içinde bulunuyor’
“Bir senaryo hazırladılar, hadisenin içinde kendi insanları da vardı. Baştaki insan, ta öğleden haberimiz oldu bu meseleden (dedi). Yani 8-10 saat evvel, hatta 14 saat evvel haberimiz oldu (dedi). Ve kendilerine yakın insanlar esasen içinde bulunuyor.”
12 Eylül ve 28 Şubat’taki açıklamaları
Röportajda BBC muhabiri, Gülen’e 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997’deki tavrını da sordu.
Gülen, 12 Eylül darbesinden kısa süre sonra Sızıntı dergisinde yazdığı yazıda “Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz” demişti.
“Darbeye karşı olmak başkadır, orduya karşı olmak ayrı bir meseledir. 12 Eylül’de kuvvet komutanları bir araya geldiler, Genelkurmay Başkanı’nı ilan ettiler. Bütün subaylar o meseleye evet diyor muydu, demiyor muydu, o belli değil. Zannetmiyorum dediklerini. Bu açıdan da esas ordu şahsi manevisini takdir etmek ayrı bir meseledir, darbenin karşısında olmak ayrı bir meseledir. Ben orada askeri şahsi manevi olarak takdir ettiğimi zannediyorum.”