Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GÜLDÜRÜP EĞLENDİRİYORLAR  AĞLATIP DÜŞÜNDÜRÜYORLAR 
  • 0
  • 208
  • 02 Haziran 2021 Çarşamba
  • +
  • -

Gülmece yoluyla;

Bizi, bize anlatıyorlar…

Sazlarıyla, sözleriyle;

Ruhumuzu dinlendiriyorlar…

Kim mi bunlar?

Devletin sahip çıkmak istemediği!

Halkımızın hala ismini doğru söylemediği…

Ve küçümseme vurgusuyla ‘tiyatoracılar’ diye ifade ettiği;

Özel Tiyatro Oyuncularından söz etmeye çalışıyorum…

Ve bu kısa girişi yaptıktan sonrada diyorum ki;

“Yaklaşık altmış küsur yıldır aralarına girmeye çalıştığımız ‘batılı’ ülkeler, tiyatrocuları ve tiyatro sanatını en önde ve el-üstünde tutmaya çalışırken;

Bizler, neden hala “gereksiz, olsa da olur-olmasa da olur” şeklinde bakıyoruz?

Tiyatro sanatına; neden hala omuzdan bakıp, burun kıvırıyoruz?”

Hani, Almanlar 2. Dünya savaşı bitiminde ilk önce (savaşta yıkılan) Tiyatro Binalarını inşa etmişlerde, onun için bu soruları soruyorum.

Acaba ‘tiyatro sanatı’ denilen şey, bizi-bize anlatırken;

“Düşünce eylemini ön planda tuttuğu için olabilir mi?”

Toplumsal çelişkileri mizahi yolla oyunlaştırıp anlatırken;

Güldürürken-düşündüren…

Ağlatırken-gerçekleri fark ettiren…

Sorup-sorgulayan bir sanat dalı olduğu için egemen güçler;

Bu sanat dalını toplumdan uzak tutmuş olabilirler mi dersiniz?

Hani bildiğimden sormuyorum…

Sadece öngörümü söyleyip “acaba” diyorum?

Ve bunu da söyledikten sonra şimdi asıl anlatmak istediğim konuya girmek istiyorum…

Efendim;

İki yıldır ‘Pandemi’ nedeniyle -imtiyazlı olmayan-halka ait işyerleri kapalı…

Yani;

Sıkıntıları nedir?

Ne yerler, ne içerler? onu bilemiyoruz…

Bu konuda tek bildiğimiz ve duyduğumuz şey;

Bunalıma düşenlerin ‘icralık’ olduğunu ve birde ‘intihar’ ettiklerinde duyuyoruz!…

Ki; sanat dünyasında (daha çok) 100’e yakın müzisyen (çocuklarına ekmek almak için) ya canından çok sevdiği ‘müzik aletini’ sattığını duyuyoruz…

Ve birde ‘intihar’ ettiklerini gazetelerden okuyor veya televizyondan dinliyoruz…

Özel Tiyatro sanatçıları mı ne yapıyor?

Onlarında müzisyenlerden aşağı kalır yanı yok;

Onlarda aynı çıkmazın içerisinde kulaç atıyor!..

Kısacası tiyatro oyuncularının da;

Örgütsel bir bütünlüğü olmayıp ve öbek-öbek dağınık oldukları için çığlıkları pek duyulmuyor…

Ve dayanma gücü biten bazı tiyatro sanatçıları ortaya çıkıp;

“Yeter artık, bize de sahip çıkın”

“Bizlerde bu ülkenin öz evladıyız”

“Beş milyon göçmene yaptığınız yardımın yarısı kadarda olsa, biz tiyatroculara da yardım yapınız” diyorlar…

“Salonlarımızı pandemi nedeniyle kapattığınız için oyunlarımızı sahneleyemiyoruz.”

“Ne oyuncularımızın maaşını verebiliyor, ne sigortalarını yatırıyor ve nede salonlarımızın kirasını verebiliyoruz” diye dertleniyorlar…

Ve “en önemlisi de” diyorlar;

“Hem ekonomik olarak dardayız” diyorsunuz…

“Hem yakınlarınıza üç-dört yerden ve en yüksek dereceden maaş veriyorsunuz”

“Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedikten sonra da;

“Yahu, gülmece sanatında siz bizleri de geçtiniz” diyorlar…

Hani;

“Güleriz, ağlanacak halimize” derler ya…

Vallahi de, billahi de aynı vaziyetteyiz…

Özetleyerek sonlandıracak olursak;

Tiyatro sanatçılarımızın birçoğu (dertlerini sesli sesli dile getirmeseler de) ekonomik olarak çok zor durumdalar…

Yani, bizleri güldürüp-eğlendiren o tiyatrocular;

Yönetsel güçler tarafından çoktaaaan unutulmuşlar…

Bir bahane bulup, tiyatro sanatını zaten ortadan kaldırmak istiyorlardı…

Pandemi tehlikesi imdada yetişti;

Ve tiyatroyu da, tiyatro sanatçılarını hepten bir kenara attılar…

Aaahh, aah!

Ne demeli bilmem ki?

Şimdi bu sohbeti nasıl bitirmeli?

Durun aklıma geldi…

En iyisi ünlü ozanımız; Hasan Hüseyin Korkmazgil’in ‘sanatla’ ilgili yazdığı bir şiiriyle bitirelim…

Ülkemizde gelmiş-geçmiş yönetsel güçlerin sanata bakışını şöyle anlatıyor ZOR OLAN şiirinde değerli ozanımız;

“Himalayaların tepesine tırmanmak güç;

Ama mümkün.

Okyanusu aşmakta güç;

Ama mümkün

Ay’a uluşmakta öyle;

Ama mümkün değil işte

Bülbülün eti için avlanıldığı bir ülkede

sanatı zincire vuranlara meram anlatmak.

Öt kuşum

Öt kuşum,

Öt güzel kuşum

Eller ne derse desin

Ben sana vurulmuşum.”

——————————-

Ne dersiniz;

Bu konunun üzerinde hep birlikte düşünmemize değer mi?

Düşünelim o zaman….

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM