Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GİRESUN’UN ŞAİR İKİ CAN’I VAR  İKİSİDE AYNI AYDA YOL ALDILAR
  • 0
  • 280
  • 23 Ağustos 2021 Pazartesi
  • +
  • -

Evet, aynen dediğim gibi;

Giresun’un ‘Can’ isimli iki şairi var…

Birisi; 1892 Doğumlu Can Akengin..

Bir diğeri ise onun adına alan;

Ve 1926 yılında doğan Can Yücel…

Her ikisi de Ağustos ayının içinde aramızdan ayrıldı…

Can Yücel, 1999 yılının 21 Ağustos (bugünkü tarihte) yola çıktı…

Can Akengin ise 30 Ağustos 1942 yılında aramızdan ayrıldı..

Yani bugün Görele-Daylı kökenli Can Yücel’in aramızdan ayrılalı tam 22 yıl oldu…

Ama unutulmadı…

Onun için bugün onu sevdiğimiz ve ezber ettiğimiz şiirleriyle bir kez daha anmak istiyorum…

Örneğin ilk şiirimiz babası için yazdığı şu şiir olsun;

“Hayatta ben en çok babamı sevdim

Kara çalılar gibi yerden bitme bir çocuk

Çırpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim.

Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldimide gidici hep, hep acele işi

Çağın en güzel maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezber ettim gurbeti.

Sevinçten uçardım hasta oldumu

Kırkı geçerse ateş çağırırlar istanbul’a

Bir helalleşmek ister elbet diğmi oğluyla

Tifoyken başardım bu aşk oyununu

Ohh dedim göğsüne gömdüm burnumu..

En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin

Daha başka tür aşklar geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim.”

Böylesi duygu dolu sözcüklerle şiir yazan şairimiz Can Yücel, aynı zamanda sözünü sakınmadan ve sözcüklerine hiç sansür koymadan dobra-dobra sövüp-saymasını da bilirdi…

Örneğin;

Yazdığı şiirlerde küfürlü sözcükleri kullanmamasını isteyenlere yine şu tümcelerle şiirsel bir yanıt veriyordu;

“Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz;

Lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz”

Vallahi bu konuda başkası nasıl düşünür onu bilemem ama…

Doğup büyüdüğümüz coğrafyanın havasından mıdır, suyundan mıdır bilemem…

Şu üzerimdeki ‘eğitimci’ kimliği takılı olmasa, bende bazen vitesten atıp, tıpkı ulu-orta küfredesim geliyor; küfrü hak edenlere!…

Her neyse..

Şairi ‘anmanın’ hatırı için sakinleşip susalım…

Ve 22 yıl önce kaybettiğimiz şairimizi yine onun dizeleriyle analım;

“Diyelim yağmura tutuldun bir gün

Bardaktan boşanırcasına yağıyor yağmur

Öbür yanda güneş kendi keyfinde

Nede olsa yaz yağmuru

Pırıl pırıl düşüyor damlalar

Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın

Dar attın kendini karşı evin sundurmasına

İşte o evin kapısında bulacaksın beni.”

Evet;

Seni o evin sundurmasında değil…

Her yerde ve her zaman yüreklerimizin sundurmasında buluyor ve unutmuyoruz seni…

Işıklar içinde uyu..

Yıldızlar yoldaşın olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM