Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GİRESUN ÜSTÜNDE VAPUR BAĞIRIYOR  NİYE BİR SANAT SALONUM YOK DİYOR 
  • 0
  • 230
  • 24 Haziran 2021 Perşembe
  • +
  • -

Ve devam ediyor;

Bundan tam 126 yıl önce…

Doğu Karadeniz Bölgesinin kıyı şeridinde…

Hiçbir il ve ilçede tiyatronun adı bilinmezken;

1905 yılında -kasaba statüsünde olan- bu küçücük kentte bir tiyatro kuruluyordu…

Çünkü bu kent ‘hoşgörü’ kentiydi…

Bu kentin insanları Rum’uyla-Ermeni’siyle…

Türk’üyle-Kürt’üyle…

Gürcü’süyle-Çerkez’iyle ‘ortak bir kültür oluşturduktan’ sonra, kavgasız-gürültüsüz yaşamasını bilmekteydi…

Ta ki -o günün emperyalistleri- ortak yaşamın ‘birlikteliğine’ çomak sokup, toplumun ortak mutluluğunu dağıtana kadar bu kentin ve yörenin insanları ‘birlikte yaşama kültürünü’ geliştiren insanlardı…

Ve bu ‘genetik kültürü’ de daha yakın-bir zamana kadar sürdürdükleri içindir ki;

Bu küçücük kentte bir zamanlar 4 tane sinema vardı…

Ve bu 4 sinemanın da -küçücük de olsa- beyaz perdenin önünde ‘sahneleri’ vardı…

Dile getirmekten bende usandım, iyice gına gelip bıktım ama;

Bu kentte bir zamanlar 500 kişilik bir ‘Kültür Salonumuz’ vardı…

Ve bu salonda;

Yılda en az 4-5 profesyonel tiyatro gelir, oyunlarını oynarlardı…

Konserler, konferanslar yapılırdı…

Bütün sivil örgütler ve okullar yapacakları etkinlikleri bu salonda yapardı…

Ve yine bütün ‘Dernekler’ veya ‘siyasi partiler’ kongrelerini bu Kültür Salonu dediğimiz ‘ 500 kişilik çok amaçlı salonda’ yapardı..

Ve bu sözünü ettiğimiz salon 9-10 yıl önce yıkılıp buharlaştı!;

Güzelliğiyle övündüğümüz bu cennet kentimiz ‘salonsuz’ kaldı…

Yani görünen o ki;

Yıkılan ‘salonun’ yerine uzun süre yeni bir ‘salon’ yapılmayacağı da gün gibi aşikar ve öyle görülüyor…

Neden böyle düşünüyorum?

Çünkü ‘Millet Bahçesi’ yapmaktan, kültür hizmeti yapacak bir salona sıra gelmiyor!

Üstelik ‘kültür’ bizim nemize gerek…

Hani bir ‘bilge adam’ şöyle der ya;

“Kültür; kültürsüzlerin lüksüdür”

Haydaaaa!

Güler misin, ağlar mısın?

Sanki herifçioğlu bizi yakından görmüş de, bizi tarif ediyor!

Her neyse…

Sohbetimizi özetleyerek sonlandıracak olursak;

Merkez nüfusu 120 bin olan bu güzel kentimizde ‘etkinliklerimizi’ yapabileceğimiz -çok amaçlı- bir ‘salonumuz’ yok…

Ne zaman yaparlar?

Ne zaman yapmayı düşünürler?

Daha doğrusu bu kent merkezine bir ‘Kültür Salonu’ veya ‘Sanat Merkezi’ açmayı düşünürler mi orasını bilemiyoruz…

Ve şimdilik sadece umut edip bekliyoruz…

Ancak ben ‘yönetsel erklere’ biraz sitemkar yapıp ve zülfü-yare dokunuyorum dokunmasına da…

Aslında asıl ‘sitemi’ bu kentte ‘sanat yapmak isteyenlere’ yapmam gerekir…

Nedenini de hemen söyleyeyim;

“Yeterli olmasa da, kentimizin ‘kültürel gereksinimlerini’ sağlayan bir ‘Kültür Sitemiz’ vardı Sokakbaşı semtinde…

Yaklaşın bundan 10 yıl önce yıkıldı..”

Bu on yıl içerisinde…

‘Köşe yazısı’ yazdığım gazetede…

Ve bu sayfa üzerinde…

En az on kere ‘salon’ konusunu dile getirdim de…

Bu kentte ‘sanat yapmak isteyenlerden’ veya ‘sanat severlerinden’ birisi ortaya çıkıp da;

Ne; “Yahu hocam doğru söylüyor” dediler…

Nede destekleyici herhangi bir yorum getirdiler..

Yani, dile getirmeye çalıştığım sorunları;

Ben yazdım, ben okudum…

Bu konuda ‘benim yazdıklarıma’ fazla ‘kulak asan’ olmadı yani!

Her neyse…

Dile getirmeye çalıştığım bu ‘salon’ sorununu destekleyen olsa da, olmasa da…

Ben nefes aldığım sürece, bu sorunu dile getireceğim…

Bu son cümleyle birlikte;

Hoş kalın,

Hoşça kalalım,

Hep birlikte;

Sağlık ve esenlik içinde olalım…

Ve birde en önemlisi;

Sanat hareketinden uzak kalmayalım…

BİLGİ NOTU;

Görselde paylaştığım fotoğraf, İsmail Tataroğlu’na aittir…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM