Filistin bizim yüreğimiz oluyor. Zira Filistin’de bizim Kudüs’ümüz ve Mescid-i Aksâ’mız var. Bu sebeple bir Müslüman, şartlar her ne olursa olsun “Filistin’den bana ne” diyemez. Diğer taraftan Filistin bizim tarihimizdir. Zira Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında 28 Aralık 1516’da topraklarımıza katılan Filistin 9 Aralık 1917’de Kudüs’ün İngilizlerin eline geçmesine kadar tam 401 sene bizim idaremizde idi.
Bugün Filistin’de yaşananları anlamak için tarihi iyi okumak lazım. Birçok peygambere yurt olan Kudüs ‘ün bir adı da Dârü’s-selâm(Jarusselam) selam, barış yurdudur, İslam yurdudur. Kur’an’ın ifadesiyle bereketli beldedir Kudüs.(Kur’an, İsrâ 1) Mescid-i Aksa buradadır. Bizim ilk kıblemizdir Kudüs(Mescid-iAksâ). Kudüs Yahudiler için de Hıristiyanlar için de kutsaldır.
Bugün Filistin’e İsrail diye korsan bir devlet var. 75 sene evvel İslam ümmetinin bağrına bir hançer gibi saplanan katil, zalim bir devlet. Aslında devlet de denilemez şairin dediği gibi:
“Yıkılasın İsrail enkazını göreyim / Sana devlet diyenin yüzüne tüküreyim”
Hakikaten İsrail bir devlet değil bir terör örgütüdür. İsrail ABD’nin dolayısıyla İngilizin Ortadoğu karakoludur.
İsrail nasıl kuruldu? Cennet mekan II.Abdülhamid zamanında Yahudiler Filistin’den toprak almak için çok uğraştılar. Lâkin koparamadılar. Siyonizmin babası olarak bilinen Theodor Herzl(1860-1904) bu işin başını çekiyordu. Rivayet odur ki bir defasında yine mezkur taleple huzura çıkan Herzl huzurdan azarlanarak çıkmıştır.
Theodor Herzl’ın Filistinde bir Yahudi devleti kurma fikri vardı. Bunu, 1896’da yayınladığı “Der Judenstaat(Yahudi Devleti)” adlı kitabında genişçe işledi. Zaten bir sene sonra da İsviçre’nin Basel şehrinde meşhur “1. Siyonizm Kongresi”ni topladı. İşte İsrail devletinin temelleri burada atıldı. Herzl, Filistin’de 50 sene içinde bir Yahudi devleti kurulacağını öngörüyordu. Öyle de oldu. Herz Filistin’de bir Yahudi devletini göremedi ama onun bu fikri Siyonistlerce ilmek ilmek işlendi ve tam 51 sene sonra hayata geçirildi.
Filistin’de bir Yahudi devletinin önündeki en büyük engel Sultan II.Abdülhamid idi. O bir şekikde devre dışı bırakılmalıydı. Nihayette o engeli de aştılar.1909’da Abdülhamid İttihatçı bir darbe ile tahttan indirilince Filistin’e Yahudi göçleri ufak ufak başladı. Ama Filistin hala Osmanlı toprağı idi. Bunun için Osmanlıdan da koparılmalıydı. Abdülhamid’in indirilmesinden ülke savaşlarla hep kan kaybetti. Trablusgarb ve Balkan savaşlarının ardından 1. Dünya Harbi başladı. İşte Cihan harbi devam ederken Filistin de elimizden çıktı. İngilizlerle çarpışıyorduk Filistin cephesinde. İngiliz general Allenby komutasındaki İngiliz askerleri 9 Aralık 1917 de Kudüs’e girdi. Böylece 401 yıllık hakimiyetimiz sona erdi. Bu tarihten sonra Kudüs İngiliz manda yönetimine geçti. O günden beri Filistin’lilerin yüzü hiç gülmedi. Filistin’e Yahudi göçleri hızlandı. Ta 1948’e kadar. İşte bu tarihte İsrail Devlet olarak ilan edildi. Böylece Müslüman coğrafyasının kalbine bir hançer saplandı ve o hançer bugün hala Müslüman kanı akıtıyor. 106 senedir Müslüman toprakları gasp ediliyor. İsrail hiçbir kural, hiçbir insani değer tanımıyor. Onlara göre Yahudiler Tanrı’nın seçilmiş kullarıdır. Diğer insanlar ise onların köleleridir. Hatta Yahudi olmayanlar hayvan gibidir. Her türlü öldürülebilir. Kadın, çocuk fark etmez. Bugün Gazze’de İsrail’in hastane ve mabedleri bombalamasını anlamak için bunları bilmek lazım. Bu arada kimse Hamas saldırmasaydı bunlar olmazdı demesin. Filistin’de 75 yıldır her gün yaşanıyor İsrail zulmü ve katliamı. 75 Sene önce İsrail yoktu ama Filistin vardı. Müslümanlar vardı orada. Onlar geldiler gasp ettiler Filistin topraklarını ve hala gasp ediyorlar.
İsrail’in asıl hedefi “Büyük İsrail”dir. Tanrı onlara kutsal kitapta Arz-ı Mev’û’d(Vadedilmiş topraklar) vadetmiştir. Arz-ı Mev’û’d’un sınırları Nil’den Fırat’a kadardır. Bayraklarındaki iki mavi çizgi de bunu simgeler. Bu arada Arz-ı Mev’û’d sınırları içinde Türkiye’nin güneydoğu vilayetleri de vardır. Unutmayalım.
İsrail batının şımarık çocuğudur. İsrail’i kim durduracak derseniz deriz ki onları ancak “güç” durdurur. Kınamalar, mitingler diplomasiler durduramaz. İsrail iki şeyden korkar. Güç-silah ve para.
Özetle Filistin bizim hem dini hem de milli bakımdan bir parçamızdır. Bu bakımdan asla bize ne diyemeyiz. Müslüman olmanın, ümmet olmanın icabı budur.30.10.2023