Ayların sultanı yine geldi. Sultan gibi bir misafirimiz var bir kez daha. Ramazan senede bir gelir ki bozulan yanlarımızı tamir eder. Her sene bir mektep açılır Ramazan vadisinde. Ramazan Mektebi. Bütün mesele bu mektebe laiki ile talebe olabilmekte. Yoksa Ramazan her sen gelip geçer. Önemli olan bize ne kattığı, ne kazandırdığı?
Her şeyden evvel Ramazana mide merkezli bakarsan Ramazanda biraz daha semirmiş olursun. Ramazan semirme ayı değildir. Ramazan riyazet mevsimidir, gönül eğitimi, ruh eğitimi ayıdır. Bu bakımdan bu ay az yeme ayıdır. Zaten 11 ay yiyoruz. Bu ayda da az yeme eğitimi var. Ramazanda tutulan oruçlar bize bu eğitimi verir. Oruç bize “tutmayı” öğretir. Bu bağlamda çok yemeğe karşı da bizi tutacak oruç. Aç gözlülüğe, hırslara arşı bizi tutacak oruç. Günahlara karşı tutacak bizi. Hem sadece bu ayda değil 11 ayda da tutmalı oruç bizi.
Ramazan öncesi bir kez daha gördük ki Ramazana bakışımız değişmemiş. Yine midesel bakış söz konusu. Basın yayın vasıtalarımızda Ramazanla alakalı haberlere bakarsanız olayı anlarsınız. Tamamına yakını Ramazanda ne yemeli, nasıl beslenmeli türü haberler. KUR’AN ayı Ramazan geldi diye başlayan bir habere henüz denk gelmedim. Ramazanın bu yönüne temas eden haberler ancak alt sıralarda bir iki gün sonra görülmeye başlıyor.
Müslümanların ıskalamaması gereken nokta bu ayın sultan olmasına sebep olan Kur’an’ın doğduğu ay olmasıdır. Öyleyse Ramazanı “Kur’an’sız yaşamak” asla doğru değildir. Bu ayda Kur’an okunmalı, bilinmiyorsa bu ay bitmeden öğrenilmeli, anlama yolunda gayret edilmeli, meal-tefsir okunmalı. Mukabele okumak -dinlemekle iş bitmez. Kur’an sohbetleri yapılmalı.
Oruç hakkıyla tutulmalı. Bizi tutmayan oruçtan geriye sadece açlık ve susuzluk kalır. Orucumuz haramlara karşı bizi tutmalı. Bu noktada şunu belirtelim orucu sadece mide tutmamalı. Tüm azaların aynı anda iştirak ettiği bir eylemdir oruç.
Bereketiyle gelen Ramazan “İNFAKI” da hatırlatır tekrar. Nitekim bu aya mahsus bir infak türü olan fitre ibadeti vardır. Farz olan zekat da umumiyetle bu aya getirilir ki bu ayın faziletinden azami faydalanılmış olsun.
Diğer taraftan azami dikkat edilmesi gereken bir husus da ”İSRAF”. İftar sofralarımız israf sofraları olmamalı. Unutulmasın ki şu anda 5 aydan beri terör devleti İsrail’in “soykırım” uyguladığı ve 13 bini çocuk olmak üzere 32 bin müslümanın katledildiği FİLİSTİN’de müslümanlar açlıktan ölüyor. O yüzden açlıktan kim ölmüş diyenlere Filistin’i gösterebilirsiniz.
Ramazanda oruçla kazanılan güzellikler Ramazanda kalmamalı. Ramazanlık müslüman değil hayatı Ramazanlaşan müslüman olmalıyız.